Almanya Federal Meclisi AfD’nin yasaklanmasını görüşüyor
Haber: İlhan Baba
(BERLİN) – Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) yasaklanmasına ilişkin önerge, bugün Federal Meclis’te ele alınacak. 23 Şubat'ta yapılacak erken seçimler öncesinde, Federal Meclis’te yapılacak oylamanın sonucu ve Federal Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar, Almanya’da demokrasi ve aşırı sağla mücadele konusunda kritik bir dönemeç olacak. Önümüzdeki günlerde bu sürecin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor.
Kasım ayında 124 milletvekili tarafından sunulan önerge, Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurularak AfD’nin anayasaya aykırı ilan edilmesini ve devlet yardımlarından mahrum bırakılmasını talep ediyor. Önerge, SPD, CDU, Yeşiller, Sol Parti ve SSW’den milletvekillerinin desteğini almış durumda. Eğer Federal Meclis’te yeterli destek sağlanırsa, süreç Federal Anayasa Mahkemesi’ne taşınabilecek. SPD’li Milletvekili Carmen Wegge, “Federal Meclis Karlsruhe’ye giden yolu açmalıdır! Tüm milletvekillerini demokrasimize yönelik tehlikenin farkına varmaya çağırıyorum!” ifadeleriyle önergenin önemine vurgu yaptı.
Önergeyi destekleyen milletvekilleri, AfD’nin giderek daha radikalleştiğini ve anayasaya aykırı bir çizgi izlediğini belirtiyor. CDU’lu Marco Wanderwitz, partinin Nazi Almanyası dönemine ilişkin tarihsel revizyonizme yöneldiğini ifade ederken, Yeşiller Partisi'nden Till Steffen de “AfD, herkesin gözü önünde radikalleşmeye devam ediyor” diyerek yasaklanmasının gerekliliğini dile getirdi. Sol Parti Milletvekili Martina Renner ise, AfD’nin anti-demokratik ve anayasaya düşman bir parti olduğunu savunarak, “Bu son fırsat kullanılmalı ve Federal Meclis harekete geçmelidir” dedi.
Almanya’da bir siyasi partinin yasaklanabilmesi için Federal Anayasa Mahkemesi’nin devreye girmesi gerekiyor. Anayasanın 21. maddesine göre, “özgür ve demokratik temel düzeni zedelemek veya ortadan kaldırmak isteyen partiler anayasaya aykırı ilan edilebilir.” Ancak, Federal Anayasa Mahkemesi 2017 yılında aşırı sağcı NPD’nin kapatılma talebini geri çevirmiş ve bir partinin yasaklanması için “aktif olarak militan-agresif bir tutum” sergilemesi gerektiğine hükmetmişti. AfD için de benzer bir kararın çıkıp çıkmayacağı merak konusu.
AfD’nin yasaklanmasına temkinli yaklaşan milletvekilleri de bulunuyor. CDU’lu Thorsten Frei, yasaklama sürecinin AfD’ye mağduriyet algısı yaratabileceğini ve partinin destek tabanını daha da güçlendirebileceğini belirtiyor. Yeşiller Partisi’nden Renate Künast ise önce bağımsız bilirkişilerin AfD’nin yasaklanmasının hukuki ve siyasi etkilerini incelemesini öneriyor.
Son seçim anketlerine göre AfD’nin oy oranı %20 seviyelerinde bulunuyor ve parti, Almanya’nın en güçlü ikinci siyasi gücü konumunda. 23 Şubat’ta gerçekleşecek erken seçimler öncesinde Meclis’te atılacak adımların, seçmen eğilimleri ve Almanya’daki siyasi dengeler üzerinde büyük bir etkisi olabilir. AfD’nin yasaklanması süreci, yalnızca partinin geleceğini değil, aynı zamanda Almanya’nın siyasi atmosferini de belirleyebilir.