İzmir’de Soma maden faciası tepkisi... “Yere düşen her işçinin katledilen her işçinin hesabını soracağız”

(İZMİR)- Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, 2014 yılında Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen ve 301 madencisinin hayatını kaybettiği maden faciasının 11.yılı dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Bağımsız Maden-İş’e Kataş-Sen Sendikasından da destek gelirken Kataş-Sen Sendikası Genel Başkanı Şahin Başaraner, “Bugün Soma Holding'in katil patronları sokaklarda gezerek yeni ihaleler alarak yeni işçi katliamlarına hazırlanıyor. İşçileri yakarak katleden de Türkiye'nin patronlarıdır. Aklınızı başınıza alın. Yere düşen her işçinin katledilen her işçinin hesabını soracağız” dedi.
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te meydana gelen ve 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden faciasının 11. yılında Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, basın açıklaması gerçekleştirdi.
Konak’ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen açıklamaya, çeşitli sendika ve siyasi oluşumlar da destek verdi. Yapılan açıklamalarda ise maden faciasındaki sorumluların yargılanmamasına tepki gösterildi.
Başaraner: Bu dünya tersine dönecek, işçiler kazanacak
Programda konuşan Kataş-Sen Sendikası Genel Başkanı Şahin Başaraner, sermaye sahiplerine seslenerek şunları söyledi:
“Bugün 11 yıl oldu. 11 yıl önce bu çeteci anlayış, sözde sermayedar işçi düşmanı anlayış Soma'da 301 kardeşimizi bile isteye katlettiler. Gözlerinin önünde günlerce maden ocağı yanarken bizim kardeşlerimizi o ocağa sokan katiller hiçbir ceza almadan tahliye edildiler. Bugün Soma Holding'in katil patronları sokaklarda gezerek yeni ihaleler alarak yeni işçi katliamlarına hazırlanıyor. Bu ülkenin sermayesi, patronları, işçilerden nefret ediyorlar. İşçileri böcek gibi görüyorlar. İşçileri yakarak katleden de Türkiye'nin patronlarıdır. Bunları yargılamayan, bunlardan hesap sormayan patronların kuklası olmuş siyasal iktidar da onların işbirlikçisidir. Aklınızı başınıza alın. Yere düşen her işçinin katledilen her işçinin hesabını soracağız. Bugünler, sizin iyi günleriniz. İşçi katilliğine devam ederseniz, işçilerin haklarını gasp etmeye devam ederseniz yatacak yeriniz yok. Kaçacak yeriniz yok. Demek ki bizim çocuklarımızı aç bırakıyorsunuz! Demek ki bizim çocuklarımızın yüzde 60’ı makarnayla ekmekle besleniyor. Sizler ıstakoz yiyeceksiniz. Bu dünya tersine dönecek, işçiler kazanacak. Birlikte kazanacağız.”
Şen: Soma'da kim ne ceza aldı?
PTT-Sen Genel Başkanı Süleyman Şen ise bugüne kadar meydana gelen facialarda ‘adil’ yargılanma yapılmamasını eleştirirken örgütlü mücadele çağrısında bulundu. Şen, “Çalık Grubu, bir işçiyi daha döverek öldürdü. Ne ceza alacak? Yani Soma'da kim ne ceza aldı? İliç’te kim ne ceza aldı? Şimdi burada kim ne ceza alacak? Bunun öfkesi içimizde. Ama yetti. Ne kaybedeceğiz? Her şeyimiz gasp edilmiş. ‘Yasa var’ diyorlar. ‘Kanun var’ diyorlar. Adalet Bakanı çıkıyor, ‘Türkiye bir hukuk devletidir.’ diyor. Bilmediğimiz bir anayasa mı çıktı? Bilmediğimiz emsal kararlar mı geldi? 301 işçi katledilmiş. Kim içeride? Bağımsız maden iş sendikası 301’den sonra kuruluyor. Niye? Oranın yetkili sendikası önlem aldırmadı. Arkadaşları katledildi. Ondan sonra Bağımsız Maden-İş’i kurdular. Bir mücadeleye başladılar. Somolding'te tazminatlarını alamayan işçiler için günlerce, aylarca, yıllarca mücadele ettiler. Şimdi Soma'da bir ışık gibi parlıyorlar. Bunlar olmasın, madenlerde, herhangi bir iş yerinde bu işçi katliamları yaşanmasın diye. Biz kendimize mücadele sendikalar diyoruz. Bağımsızız. Kahrolsun sarı sendikacılık diyoruz. Mutlaka hesapları sorulacak” dedi.
Aksoy: 301 vatandaşın hesabı er ya da geç sorulacak
Tarım-Sen adına konuşan Mehmet Aksoy, ‘adalet’ mesajı vererek, “Soma'ya yakın Kınık havzasından geliyorum. Birçok yakınımızı kaybettik. Anaların, kadınların, çocukların halen daha gözü yaşlı ve kederli. Daha halen İliç’te toprak altında kalmış onlarca işçi varken AKP'nin bakanı, bu ülkede işçi güvenliği ve sağlığının olduğunu bize beyan ediyor. Bu beyanların hiçbirinin bir gerçekliği yoktur. Soma, bunun en büyük bir gerçekliğidir. Devlet eliyle, patronların eliyle 301 tane canımız, abimiz, kardeşimiz canı pahasına çalışarak... Son noktasına kadar bunu ölümle bize yaşattılar. Acıları halen daha yüreğimizde. 301 vatandaşın hesabı er ya da geç sorulacak. Bu devletten, bu sermaye düzeninden sorulacaktır” ifadelerini kullandı.
Çavdar: Emeğimiz üzerinden devasa servetler biriktiren patron takımı katildir
Bağımsız Maden-İş adına basın açıklamasını ise Damla Çavdar yaptı. Çavdar, sorumluluların ceza almamasını eleştirerek şunları söyledi:
“Bugüne kadar çok defa karşılaştık 301’in katilleriyle. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini hiçe sayan, üç kuruşa uzun saatler boyunca işçileri kölece çalışmaya zorlayan, bizim canımız kanımız emeğimiz üzerinden devasa servetler biriktiren patron takımı katildir. İşçilerin can korkusunu ve şikayetlerini perdeleyen, onları patronların iki dudağı arasına terk eden, bunu yapmak için aidat yağmasıyla semirip zenginleşen sarı sendikacı şebekeleri katildir. Madeni denetlemeyen, eksikleri görmezden gelen, katliamdan 47 gün önce gelip ‘eksik yoktur’ raporları tutan müfettişler katildir. 301’in katillerini yargılamayan, yargıladığına ceza vermeyen, ceza verdiğine hapis yatırmayan mahkemeler katildir. ‘Ben memurumu yargılatmam’ diye müfettişleri saklayanlar, katillere ceza veren mahkeme heyetlerini sürgüne yollayanlar, ölümü madencinin kaderinden ve fıtratından görenler katildir.
“Onlar bizi köle olarak görürler”
Bu katiller; holdingler büyüdükçe büyüsün, işçiler ezildikçe ezilsin diye gözlerini bile kırpmadan yapıyorlar bunları. Soma’dan sonra Kozlu’da, Ermenek’te, Amasra’da, İliç’te, Hendek’te, Gayrettepe’de her yerde, her gün, işçi öldürüyorlar. Sonra buna ‘kaza’ diyelim istiyorlar. Holdingler, her şeyiyle organize bir suç örgütüdür. Onlar bizi köle olarak görürler. Ücret zammı istersek tehdit ederler. İş kazası geçirirsek başlarını belaya soktuğumuz için bizi azarlarlar. Her türlü baskıyı ve mobbingi yapar, her türlü küfrü ve hakareti ederler ama sesi biraz yüksek çıkan işçiyi korumalarına dövdürürler.
“301’i unutmamanın, unutturmamanın yolu bugün mücadeleye sahip çıkmak”
11 yılda öfkemiz diner sandılar. Adalet mücadelemiz biter, unutulur sandılar. Unutmadık, affetmedik. Soma Katliamı davasında 10 yıl sonra yargılanmaya başlanan müfettişlere verilen 5-6 aylık ödül gibi cezalarla yarası kanatılan ailelerimizin yüzü bize bakıyor. Bugün yalnızca iki taraf vardır: Ya onlar ya biz! Ya Soma AŞ gibi holdinglerin, katliamdan sağ kurtulan madencilere yaptığı gibi tazminatlarımıza çökmelerine izin vereceğiz ya da madencilerin ölümsüz önderleri Tahir Çetin ve Ali Faik İnter gibi can bedel haklarımız için mücadele edeceğiz. Ya patronlara birkaç yıl, müfettişlere birkaç aylık ödül gibi cezalar veren mahkeme kararlarına biat edeceğiz ya da Somalı, Hendekli aileler gibi adalet mücadelemizi büyüteceğiz. Başka seçenek kalmamıştır, ya onlar ya biz! 301’i unutmamanın, unutturmamanın yolu bugün mücadeleye sahip çıkmak. 301’e sözümüz, bağlılığımız, mücadele kararlılığımızdır. 301’i unutma, unutturma, mücadelene sahip çık!”