İznik Gölü’ndeki kuraklığa yapay zeka teknolojisiyle dikkat çekti

Semih TÜRKER/İZNİK (Bursa), (DHA)- İSTANBUL’da yaşayan Emre Altay (38), yapay zeka teknolojisiyle hazırladığı videoda, çocukluğunun geçtiği Bursa’nın İznik ilçesindeki gölün kuraklığına dikkat çekti. Altay, “Medya ve teknolojinin gücünü kullanarak doğanın korunmasına katkı sağlamak ve insanları bu konuda bilinçlendirmek temel görevlerimizden bir tanesi” dedi.

Marmara Bölgesi'nin en büyük, Türkiye'nin ise 5'inci büyük doğal gölü olan, 298 kilometrekarelik İznik Gölü'nde, küresel ısınma, tarım arazilerindeki bilinçsiz ve vahşi sulama nedeniyle kuraklık yaşanırken, mevsimsel yağışların azalmasıyla birlikte su seviyesinde de düşüş gözlemleniyor. Son 10 yılda göldeki çekilme zaman zaman 150 metreye kadar ulaşırken, 2014 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin İznik'te başlattığı 'Tarihi Kültürel Mirası Tespit ve Havadan Fotoğraflama Çalışmaları' sırasında tespit edilen Aziz Neophytos Bazilikası da zaman içerisinde su yüzeyine çıktı. Suyun 2 metre derinliğindeki bazilika, artık dronla net bir şekilde görüntüleniyor.

ÇOCUKLUĞUNDAKİ İZNİK GÖLÜ’NÜ ANLATTI

Müzik ve prodüksiyon alanında çalışmalar yürüten Emre Altay, annesinin doğup, büyüdüğü, kendisinin de yaz tatillerinde vakit geçirdiği ve 3 yıl yaşadığı İznik ilçesindeki İznik Gölü’ndeki kuraklığa yapay zeka teknolojisi ile dikkat çekti. Altay, hazırladığı videoda bir baba-kız arasında geçen diyalogla göldeki çekilmeye vurgu yaptı. Videoda, İznik Gölü kenarındaki banka oturup babasıyla sohbet eden küçük kız göldeki kuraklığın sebebini sorarken, babası da çocukluğunda yüzdüğü ve balık tuttuğu gölü anlatıyor.

“Baba bu göl neden bu hale geldi. Eskiden buralar hep su dolu değil miydi” diyen kızına yanıt veren baba, “Evet kızım, eskiden bu göl sularla doluydu. Çocukken burada yüzerdik, balık tutardık. Gölün her köşesi hayat doluydu. Ama zamanla bilinçsiz tarımsal sulama, suyu besleyen kaynakların kurumasına neden oldu. Kuraklık arttıkça, göl küçüldü, suyu azaldı ve sonunda bugün gördüğün hale geldi” ifadelerini kullandı. Baba, kızının, “Peki hiç mi geri dönmeyecek? Tekrar eskisi gibi olabilir mi” sorusunu ise “Eğer doğayı korumayı öğrenirsek, suyumuzu bilinçli kullanırsak belki bir gün ama bu bizim elimizde. Eğer hiçbir şey yapmazsak, bu sadece bir göl değil, daha pek çok şey için sonun başlangıcı olabilir” diye yanıt verdi.

SU YÜZÜNE ÇIKAN TARİHİ BAZİLİKA DA VİDEODA YER ALDI

Videoda, gölün çekilmesiyle gün yüzüne çıkan Tarihi Bazikila’nın dron görüntülerine de yer veren Emre Altay, ilerleyen teknolojinin gücünü toplumsal farkındalık için kullandığını belirterek, “Uzun yıllardır medya ve prodüksiyon alanında birçok ulusal kanalda çalışmalar gerçekleştirdim. Ses ve görüntü teknolojileri üzerine edindiğim deneyimler, beni yapay zekanın yaratıcı süreçlerdeki etkisini keşfetmeye yönlendirdi. Geleneksel prodüksiyon yöntemlerinden dijitale ardından yapay zekaya uzanan yolculukta teknolojinin, sanat ve medya üzerindeki dönüştürücü gücünü yakından gözlemleme fırsatı buldum. Üretken yapay zeka, medya prodüksiyonunda sınırları genişleten bir devrim yürütüyor” dedi.

‘GELECEK BU TEKNOLOJİYİ KULLANANLARIN ELİNDE OLACAK’

İznik Gölü’nün hayatındaki yerinin önemine dikkat çeken Altay, şunları söyledi:

“Çocukluk yıllarımda yaz tatillerimi burada geçirdim. 2013-2016 yılları arasında ise burada yaşadım ve çalışmalarımı burada sürdürdüm. Annemin doğum yeri olması da buraya olan bağımı daha da güçlendirdi. İznik'te geçirdiğim yıllar bana çok şey kattı. Hem kişisel hem de profesyonel anlamda değerli deneyimler kazandım. Ancak son yıllarda İznik Gölü'nün sularının ciddi oranda çekildiğine tanık oldum. Bu durum hem çevresel hem de kültürel anlamda büyük bir tehdit oluşturmakta. Bu konuya dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak adına yapay zeka destekli bir farkındalık videosu oluşturduk. Medya ve teknolojinin gücünü kullanarak doğanın korunmasına katkı sağlamak ve insanların bu konuda bilinçlendirmek, temel görevlerimizden bir tanesi. Dijital sanat ve yapay zeka destekli prodüksiyon gelecekte büyük bir piyasa haline gelecek. Sanatçılar, yapımcılar ve içerik üreticileri için yepyeni fırsatlar doğmakta. Bizler de bu dönüşümü şimdiden benimseyerek, insanları dijital sanata yönlendirmeye devam edeceğiz. Gelecek bu teknolojiyi doğru şekilde kullananların elinde olacak” (DHA)