Seçimlerin yaklaştığı Almanya’da siyasi deprem ve “C” harfi tartışması
Haber: İlhan Baba
(ALMANYA) - Almanya'da seçimler yaklaşırken, siyasi dengeleri sarsan gelişmeler yaşanıyor. Hristiyan Demokrat Birlik/Hristiyan Sosyal Birlik (CDU/CSU) partilerinin, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ile işbirliği yaparak göç ve sığınma konularındaki önerilerini Federal Meclis'te kabul ettirmesi büyük yankı uyandırdı. CDU/CSU’nun AfD ile işbirliği, Almanya'da siyasi fay hattı kırılmasına ve partinin adındaki “C" harfiyle ilgili tartışmalara neden oldu.
Almanya'da seçimler yaklaşırken Hristiyan Demokrat Birlik/Hristiyan Sosyal Birlik (CDU/CSU) partilerinin, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ile federal mecliste göç ve sığınma konularındaki önerilerini kabul ettirmek için yaptığı işbirliği gündemi sarstı.
Katolik ve Protestan kiliseleri, CDU/CSU’nun aşırı sağcı AfD ile işbirliği yapmasının Hristiyan değerleriyle çeliştiğini vurgulayan açıklamalar yaptı. Kiliseler, dayanışma, insan onuru ve yardımlaşma gibi değerlerin aşırı sağcı politikalarla bağdaşmadığını belirterek, tüm milletvekillerine mektup gönderdi. Ancak bu uyarılar CDU Fraksiyon Başkanı ve ana muhalefet parti lideri Friedrich Merz ve partisi tarafından dikkate alınmadı. Mecliste AfD ve FDP’nin desteğiyle CDU/CSU’nun göç ve sığınma politikalarına ilişkin önerileri kabul edildi. Bu gelişme, CDU/CSU’nun uzun süredir savunduğu AfD ile işbirliği yapmama ilkesinin değiştiğini de gösterdi.
'C' harfi boş bir sembol olmamalı
Siyasi gözlemciler, bu işbirliğinin CDU/CSU’nun kimliğini ve inandırıcılığını sorgulanır hale getirdiğini belirtiyor. Nürnberg Metropol Türk Toplumu eski Başkanı Bülent Bayraktar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, CDU/CSU’nun ismindeki 'Hıristiyanlık' kısaltması için kullanılan "C" harfinin anlamını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Bayraktar, "Bu harfi taşıyan bir parti, toplumu bölmeyi hedefleyen ve kutuplaşmayı teşvik eden siyasi güçlerle işbirliği yapmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Söder'in seçim öncesi yön değişikliği ve göçmenlerin tedirginliği
CSU’lu Bavyera Başbakanı Markus Söder’in seçimler öncesinde göçmen karşıtı söylemlere yönelmesi de dikkat çeken bir diğer gelişme oldu. Korona döneminde ve Türkiye’de yaşanan depremlerde Türk toplumu ile dayanışma içinde olan Söder’in son dönemde söylem değişikliği yapması, göçmen kökenli seçmenlerde endişeye neden oldu. Almanya’da uzun yıllardır yaşayan göçmenler, meclisteki partilerin güvence açıklamalarına rağmen tedirginlik içinde.
CDU/CSU’nun AfD ile işbirliği yapması, ülkedeki siyasi dengeleri değiştirebilecek bir sürecin başlangıcı olarak görülüyor. "Brandmauer" (yangını önleme duvarı) ilkesinin yıkılması, sadece bu partilerin değil, Almanya’daki demokratik düzenin de geleceğini tartışmaya açtı. Önümüzdeki dönemde bu gelişmelerin Almanya'daki siyasi sahneyi nasıl şekillendireceği merakla bekleniyor.