Tutuklunun seccadesine el konulması... AYM: Kötü muamele yasağının usul boyutu ihlal edilmiştir, 100 bin lira tazminat ödenmelidir

(ANKARA) - Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan K.K, seccade olarak kullandığı battaniyeye el koymak isteyen infaz koruma memuruna karşı çıktığı için ''şiddete uğradığı'' gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM, ''fiziksel şiddet uygulaması'' nedeniyle ''kötü muamele yasağının usul boyutunun'' ihlal edildiğine karar verdi ve K.K'ya 100 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan K.K, altına muşamba dikerek seccade olarak kullandığı battaniyesine genel arama sırasında el konulmasına karşı koyarken, infaz koruma memurları tarafından darp edildi. Trabzon Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesi'ne götürülen K.K'nın sağlık durumunu kontrol eden ortopedi uzmanı, yaptığı muayene sonucunda K.K'ya yumuşak doku zedelenmesi teşhisi koydu. Kolunun alçıya alındığını belirten K.K, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak şikayetçi oldu. Başsavcılık, "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi. K.K'nın Trabzon 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne kararın kaldırılması istemiyle yaptığı başvuru da reddedildi.
Kararın kesinleşmesi üzerine K.K, AYM'ye "kötü muamele yasağının" ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuruda bulundu. AYM'nin K.K hakkında verdiği karar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Yüksek Mahkeme'nin gerekçeli kararında, şu tespitler yapıldı:
''Somut olayda söz konusu battaniyeye kurum malına zarar verildiği gerekçesiyle el konulduğu anlaşılmıştır. Battaniyeye el konulmasının başvurucunun ibadet etme hakkını engellemek amacıyla yapıldığını gösteren bir husus yoktur. Bunun haricinde Ceza İnfaz Kurumunca başvurucunun ibadet etme hakkının engellendiğine ilişkin bir durum da söz konusu değildir. Başvurucu da battaniyeye el konulması nedeniyle ibadet etme hakkından tamamıyla mahrum kaldığını da iddia etmediğinden başvurucunun ibadet özgürlüğüne yönelik açık ve görünür bir ihlalin olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
Ayrıca başvurucu, Ceza İnfaz Kurumunda belli bir tarihe kadar geçen sürede din görevlisi ile görüştürülmediğini ve dini kitaplara erişiminin engellendiğini ileri sürmüştür.
Başsavcılık, başvurucunun ifadesini almamış; olayın gerçekleşme koşullarının tespiti için gerekli olmasına rağmen olay hakkında görgüye dayalı bilgiye sahip olabilecek tutuklu ve hükümlülerin beyanına başvurmamış, sadece Ceza İnfaz Kurumundan elde ettiği bilgi ve belgeler ile şüpheli infaz koruma memurlarının beyanlarına dayanarak soruşturmayı sonuçlandırmıştır. Kanuni Hastanesinde yapılan muayene nedeniyle düzenlenen belgede BT'ye başvurulduğunun ve elde edilen görüntüde kırık olmadığının belirtilmesi sözü edilen belgenin soruşturma dosyasında bulunmaması nedeniyle sonuca etkili değildir.
Son olarak belirtmek gerekir ki Başsavcılıkça verilen kararda somut olayda infaz koruma memurlarının zor kullanma yetkilerini kullanabilecekleri hallerden hangisinin bulunduğu açıklanmamıştır. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."
Anayasa Mahkemesi, KK'ya ayrıca 100 bin lira manevi tazminat ödenmesine de karar verdi.