Aydın'da görev yapan nöroloji uzmanı, sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları poliklinik girişine astı: "Poliklinikler ısıtılmıyor, tuvaletler temizlenmiyor"

Haber: Özgür Dedeoluk

(AYDIN) - Aydın'da Atatürk Devlet Hastanesi'nde görev yapan nöroloji uzmanı Metin Aydın, sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntılara ilişkin poliklinik girişine yazı astı. Aydın, "Şu an çalışmakta olduğumuz poliklinik binası soğuk, ısıtılmıyor. Koridorlar, odalar, tuvaletler temizlenmiyor. Hastaneden yemek yiyemiyoruz. Yemeklerimizin porsiyonu azaldı. Gramajı azaldı. Ekmeğin dilimi azaldı. Maalesef sistem ekmeğimizi çalıyor. Açlığın dayatıldığı bir ortamda sağlık hizmeti vermemiz mümkün mü? Değil" dedi.

36 yıllık hekim olan ve 14 yıldır Atatürk Devlet Hastanesi'nde görev yapan Metin Aydın, hastalarının sıra beklediği kapıya astığı yazıyla sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları paylaştı. Aydın'ın kapıya astığı yazıda, "Poliklinikler ısıtılmıyor, üşüyor hasta oluyoruz. Poliklinik tuvaletleri pis. Temizlenmiyor. Doktor odamız yok, dinlenemiyoruz. Güvenlik sorunu var, şiddet görüyoruz. Verimli, güvenli ve huzurlu çalışamıyor, geçinemiyor, yükleniyoruz" ifadeleri yer aldı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Metin Aydın, şunları söyledi:

"36 yıllık hekimim. Maalesef hekimliğin son dönemine geldiğimiz, emekliliği düşünmemiz gereken zaman diliminde ne çalıştığımız ortam uygun sağlık hizmeti vermeye ne de insanı ihtiyaçlarımızı giderebilecek ortam var. Şu an çalışmakta olduğumuz poliklinik binası soğuk, ısıtılmıyor. Pek çok kez idareye resmi olarak başvurduğumuz halde sorunumuz giderilmedi. Hasta olmayan doktor, hemşire, sekreter kalmadı. Kendisini sağlıklı tutamayan bizler nasıl sağlık hizmeti vereceğiz? Çalıştığımız binada koridorlar, odalar, tuvaletler temizlenmiyor. Bazen su akmıyor, koku tüm binayı kaplıyor. Temiz olmayan bir ortamda çalışan sağlık çalışanı iyi bir sağlık hizmeti verebilir mi? Veremez. Mümkün değil. Dinlenme odalarımız yok. Hekimlerle dinlenme, konuşabileceğimiz, dertlerimizi paylaşabileceğimiz bir odamız yok. Mesai arkadaşlarımızı tanımıyoruz. Hasta oluyoruz, kanser oluyoruz, ölüyoruz. Doktor odamız yok. Doktor odası talep ediyoruz.

"Emekli maaşı düşük, emekliliği düşünemiyoruz"

Ekonomik koşullar hepimizi zorluyor. Maalesef bu ekonomik koşullarda emeklilerin yaşadıkları ortada. Emekli olamıyoruz, emekliliğini düşünemiyoruz. Çünkü emekli maaşı ile geçinmemiz mümkün değil. Mevcut çalışan hekimlerimiz aldıkları ücretlerle geçinemiyorlar. Bu yüzden yurt dışına gitmek için sıraya girdiler. Giderek maalesef bu sayı artacak. Hastaneden yemek yiyemiyoruz. Yemeklerimizin porsiyonu azaldı. Gramajı azaldı. Ekmeğin dilimi azaldı. Maalesef sistem ekmeğimizi çalıyor. Açlığın dayatıldığı bir ortamda sağlık hizmeti vermemiz mümkün mü? Değil. Tüm sağlık çalışanları olarak, doktorlar, hemşireler, ebeler, sağlık memurları, sekreterler olarak artık tükendik. Tükeniyoruz.”