“Ayık Yaşamlar” belgesel serisinin ikinci bölümü yayınlandı
(İSTANBUL) - Türkiye’nin uyuşturucu gerçeğini, bağımlılık tedavisi ve alternatif yöntemleri sosyal ve psikolojik boyutlarla ele alan “Ayık Yaşamlar” isimli belgesel serisinin ikinci bölümü yayınlandı. Yapımcılığını gazeteci ve yazar Hande Karacasu’nun üstlendiği belgesel, ‘sosyal çürüme’nin bir ayağı olan uyuşturucuyu birçok perspektiften ele alıyor.
Hande Karacasu’nun yapımcılığını üstlendiği, ICRYPEX'in katkılarıyla hazırlanan “Ayık Yaşamlar” belgeseli, Türkiye’nin uyuşturucu dosyasını masaya yatırıyor. Birçok doktor, bağımlılık danışmanı ve gazetecinin katkılarıyla hazırlanan 10 bölümlük belgeselin ikinci bölümü yayınlandı.
Belgesel, uyuşturucu bağımlılığının Türkiye’de yaygın hale gelmesiyle sosyal çürümenin bir ayağı olarak tüm toplumu nasıl terörize ettiğini, bağımlılığın Türkiye’de nasıl milli güvenlik sorununa dönüştüğünü ele alıyor. Uyuşturucunun Türkiye’ye giriş sürecini, neden yaygınlaştığını, uyuşturucu bağımlılığının nedenlerini, bağımlılık tedavisinin çeşitli ve alternatif yöntemlerini sosyal ve psikolojik boyutlarıyla ele alan belgesel toplumun farklı kesimlerinden gerçek yaşam öykülerine yer veriyor.
Belgesel ayrıca, bağımlılığın iş gücü kaybından aile içi şiddete, eğitimdeki başarısızlıktan artan suç oranlarına kadar uzanan sonuçlar detaylı bir şekilde analiz ediyor. “Ayık Yaşamlar”, uyuşturucuyla mücadelede çözüm odaklı bir perspektif sunarak, aktif politikalar ile ve toplumsal dayanışmanın önemine de dikkati çekiyor.
İkinci bölümde paylaşılan çarpıcı veriler
Belgeselin yeni bölümünde, Türkiye'deki madde bağımlılığı tedavisinde geliştirilmesi gereken yöntemler ve mevcut sistemin eksikleri masaya yatırıldı. İkinci bölümün konuklarından olan Sanatçı Umut Akyürek ve Oktay Ertuğrul, kızları Melek Bal'ın bağımlılık ile mücadele sürecini aktardı. Türkiye’de milyonlarca madde kullanıcısının olduğu, gençlerin ise yaklaşık yüzde 25'inin madde kullandığı belirtilen belgeselde rehabilitasyon merkezi eksikliğine değinildi.
"18 yaş bahsi olmaksızın ailenin müdahalesi ile devlet tedaviye zorlayacak düzenlemeler yapmalı"
Akyürek ve Ertuğrul, maddi ve manevi değerlerin zayıflatılması ile bağımlılık sürecine ortam hazırlandığını belirterek, “8 milyon kullanıcının olduğu bir ülkede rehabilitasyon merkezi yok. Sadece psikolojik tedavi yetersiz. 18 yaşına geldiğinde ‘Bana karışamazsınız. Ben reşidim’ diyor. 18 yaş bahsi olmaksızın ailenin müdahalesi ile devlet tedaviye zorlayacak düzenlemeler yapmalı. Zihnen bulanık durumda olan bağımlı tedavi olmak ister mi? Okullara idrardan maddeyi tespit eden test kitlerinden dağıtılmalı, ortaokuldan itibaren gençlere test yapılmalı” diye konuştu.
Gençleri uyuşturucuya iten gerçekler
İkinci bölümde ayrıca, bağımlılık sorununa karşı eğitimin ve ailenin oynadığı kritik rol de vurgulandı. Uzmanlar, gençleri uyuşturucuya yönlendiren sosyo-ekonomik faktörlere dikkat çekerek, çocukluk döneminden itibaren sağlıklı bir aile ortamının ve eğitimin önemine işaret etti. Okullarda bağımlılık önleyici programların yaygınlaştırılması, rehberlik servislerinin bu konuda özel eğitim alması gerektiği ifade edildi.
Toplumun her kesiminden bireylerin katkılarıyla hazırlanan “Ayık Yaşamlar”, bağımlılık sorununa ışık tutarken çözüm yollarını da gözler önüne seriyor. Gerçek hikayeler ve bilimsel verilerle dolu bu belgesel serisi, uyuşturucuyla mücadelede umudu yeşerten bir platform olmayı hedefliyor.