Beşiktaş'taki "Halk Buluşması"nda konuşan Özgür Çelik: Siz belediye başkanlarımızla kavga ederken, dar gelirli ailelerle kavga ediyorsunuz
(İSTANBUL) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın gözaltına alınmasının ardından Beşiktaş'ta "Halk Buluşması" gerçekleştirdi. Buluşmada konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "Buradan Ankara'daki bir avuç azınlığa, iktidar sahiplerine sesleniyorum. Kavga ettiğiniz CHP'li belediye başkanları değildir. Siz bizim belediye başkanlarımızın çocuk kreşlerine giden 3 yaşındaki çocuklarla, pazar desteği verdiği emeklilerle, burs verdiği, yurt yaptığı öğrencilerle kavga ediyorsunuz. Bir iktidar, ne zaman milletiyle, halkıyla kavga etmeye başlamışsa, bu o iktidarın sonu olmuş demektir" dedi.
CHP, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın gözaltına alınmasının ardından Beşiktaş'ta "Halk Buluşması" gerçekleştirildi. Buluşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte CHP'li belediye başkanları, CHP yöneticileri, milletvekilleri ile sendika ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı. "Her yer Beşiktaş, her yer direniş", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarının atıldığı hükümet istifaya çağrıldı. Buluşmada ilk konuşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik konuşma yaptı.
"Kadim Anadolu toprakları, tarihin her döneminde büyük demokrasi mücadelelerine tanıklık etti. Bundan 101 yıl önce, yurdun dört bir yanı işgal altındayken, bir ülke uçurumun kıyısına sürüklenmişken, bir halk yoksunluğa ve sefalete sürüklenmişken Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tam bağımsız bir Türkiye mücadelesi verdiler, demokrasi mücadelesi verdiler ve bizlere bu güzel Cumhuriyeti armağan ettiler." diyen Özgür Çelik şunları söyledi:
"Yine bu topraklarda, Cumhuriyet sonrası büyük demokrasi mücadeleleri gerçekleşti. 1960'lı yıllarda tam bağımsız Türkiye şiarıyla 6'ncı Filoyu denize döken gençler büyük bedeller ödediler. Genç yaşlarında Denizler, Denizlerin arkadaşları idam edildiler. Ve yine, 2000'li yıllarda Ali İsmailler, Berkinler barış içerisinde bir Türkiye için, demokratik bir Türkiye için bedeller ödediler. Her gün gazeteciler bedel ödüyor, her gün siyasetçiler bedel ödüyor. Bugün de büyük bir demokrasi mücadelesi veriyoruz.
"31 Mart'tan bu yana, kelimenin tam anlamıyla belediyelerimize bir savaş açtılar"
Bugün büyük demokrasi mücadelemizin içerisinde, Çağlayan'da arkadaşlarımız var, Silivri'de arkadaşlarımız var. Buradan Çağlayan Adliyesine, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'a selam olsun. Ve buradan Silivri Zindanı'na, Prof. Dr. Ahmet Özer'e selam olsun. Ve buradan, demokrasi micadelesinin kahramanları Tayfun Kahraman'a, Can Atalay'a ve Silivri zindanındaki tüm arkadaşlarımıza selam olsun.
31 Mart'tan bu yana, kelimenin tam anlamıyla belediyelerimize bir savaş açtılar. Demokrasi darbeleriyle, gözaltılarla, silkelemelerle belediyelerimize bir savaş açtılar.
"Siz bizim belediye başkanlarımızın pazar desteği verdiği emeklilerle kavga ediyorsunuz"
Buradan Ankara'daki bir avuç azınlığa sesleniyorum, Ankara'daki iktidar sahiplerine sesleniyorum, kavga ettiğiniz Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları değildir. Siz bizim belediye başkanlarımızın çocuk kreşlerine giden 3 yaşındaki çocuklarla kavga ediyorsunuz. Siz bizim belediye başkanlarımızın pazar desteği verdiği emeklilerle kavga ediyorsunuz. Siz bizim belediye başkanlarımızın burs verdiği, yurt yaptığı öğrencilerle kavga ediyorsunuz. Siz emekliyi, emekçiyi, yoksulluğa sefalete sürüklediniz. Siz, bizim sosyal yardımlarla emeklinin yanında olan, işçinin yanında olan belediye başkanlarımızla kavga ederken, dar gelirli ailelerle kavga ediyorsunuz. Buradan siyasi iktidara sesleniyorum. Bir iktidar, ne zaman milletiyle, halkıyla kavga etmeye başlamışsa, bu o iktidarın sonu olmuş demektir. Ne demiş Anadolu'nun bilge insanı Yunus Emre, 'Zulümle abad olanın onu berbad olur" demiştir. Bir demokrasi tokatıyla halk yine onlara gereken cevabı verecek.
"Hedef aldıkları demokrasidir, hedef aldıkları cumhuriyetimizin temel değerleridir"
Belediyelerimize savaş açarak, belediye başkanlarımızı göz altına alarak, tutuklayarak, belediye başkanlarımızı sadece hedef almıyorlar, aynı zamanda halkın belediyelerini hedef alıyorlar, demokrasiyi hedef alıyorlar. Hedef aldıkları demokrasidir, hedef aldıkları cumhuriyetimizin temel değerleridir. Demokrasi darbeleriyle, baskılarla, gözaltılarla, Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'na açtıkları siyasi davalarla, Genel Başkanımız Özgür Özel'e açtıkları davalarla, önceki genel başkanlarımıza açtıkları davalarla Türkiye'nin 1'inci partisini durduracaklarını sanıyorlar. Bizi durduramayacaklar, biz kazanacağız, halk kazanacak. Mutlaka kazanacağız."