Birlik Sağlık Sen’den, doktor Ayhan Yavuz’un saldırıya uğramasına tepki... Doğruyol: Sağlıkta şiddeti önlemek için samimi olacaksınız, gerekli yasal düzenlemeleri yapacaksınız

Birlik Sağlık Sen’den, doktor Ayhan Yavuz’un saldırıya uğramasına tepki... Doğruyol:  Sağlıkta şiddeti önlemek için samimi olacaksınız, gerekli yasal düzenlemeleri yapacaksınız

(İZMİR)- Birlik Sağlık Sen üyeleri, dün Buca’da Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli Doktor Ayhan Yavuz’un bir hasta yakınının saldırısına uğramasını protesto etti. Birlik Sağlık Sen Genel başkanı Ahmet Doğruyol, "Maalesef sağlıkta şiddetle ilgili bugüne kadar samimi olarak alınmış olan önlemler yok. Sağlıkta şiddet x ray cihazlarıyla, beyaz kodla, gri kodla önlenmez. Sağlıkta şiddeti önlemek için önce samimi olacaksınız. Bu samimiyet çerçevesinde de sağlık teşhis ve önlem için gerekli yasal düzenlemeleri yapacaksınız" dedi.

İzmir'in Buca ilçesinde dün 8'Nolu Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli Doktor Ayhan Yavuz bir hasta yakınının saldırısına uğradı. Kafatasında muhtelif kırıklar olması nedeniyle Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde müşahade altına alınan Doktor Yavuz'un hayati tehlikesinin devam ettiği iyileşmesi halinde de bir ay aktif hekimlik yapamayacağı öğrenildi.

Birlik Sağlık Sen üyeleri de yaşanan olayın ardından basın açıklamasında bulunarak sağlıkta şiddetin ülkenin kanayan yarası olduğuna dikkat çekti. Sağlıkta şiddetin her geçen gün arfatarak devam ettiğini belirten Birlik Sağlık Sen Genel başkanı Ahmet Doğruyol, şunları söyledi:

"Maalesef sağlıkta şiddetle ilgili bugüne kadar samimi olarak alınmış olan önlemler yok. Bir türlü sağlıkta şiddeti önleyemiyoruz. Neden? Çünkü sağlık hizmetleri sunumunun siyasi rant adına kullanmasından dolayı vatandaş memnuniyeti üzerinden kurulmasından dolayı sağlıkta şiddeti önlemek gibi bir dertleri yok yetkililerimizin. Sağlıkta şiddet her geçen gün her ilimizde, her kurumumuzda artarak devam etmekte. Dün Kahramanmaraş ilimizde yaptığımız bir açıklamada pompalı tüfekle hastane aciline giren vatandaşın oradaki sağlık çalışanlarına rehin almış olması yine dün Harran Üniversitesi'nde yaşanmış olan bir olayda güvenlik görevlisine 8 hasta yakınının saldırmış olması ve gerçekten hastanelik gelene kadar dövmüş olmaları kabul edilebilecek bir durum değil. Sağlıkta şiddeti önlemeyle ilgili yetkililerimiz maalesef üç maymunu oynamakta. 'Bilmem, görmem, duymam' diyerekten sağlıkta şiddet x ray cihazlarıyla, beyaz kodla, gri kodlula önlenmez. Sağlıkta şiddeti önlemek için önce samimi olacaksınız. Bu samimiyet çerçevesinde de sağlık teşhis ve önlem için gerekli yasal düzenlemeleri yapacaksınız.”

"Şiddet uygulayan vatandaş karakolun bir kapısından girip diğer kapısından çıkıp gidebiliyor"

Hekim arkadaşımızın yani sebep her ne olursa olsun, belki hekim arkadaşımızın hatası kusuru da olabilir ama hiçbir şey öldüresiye bir hekimi dövmeyi gerektirmez, darp ettirmeyi gerektirmez. Orada bir hata varsa bile sonuçta bunun yargı yolu var, şikayet mercileri var. Bu yolda devam etmesi gerekirdi. Hekim arkadaşımızın kafatası oluşan kırıkların olduğu ifade edildi. Bununla ilgili de gerekli tedavi süreci devam ediyor. Tabii sağlıkta şiddet sadece o hekim arkadaşımızla sınırlı değil. Emin olun sağlıkta şiddet bu basına yansıyan bölümü buz dağının görünen yüzü. Her gün ülkemizde onlarca, yüzlerce şiddet, hakaret, küfür olayları zaten yaşanmakta. Pek çoğu da gün yüzüne çıkmamakta. Basın mensuplarımız aracılığıyla bazı şiddet olayları gündeme gelebilmekte. Hakaret, küfür, tehdit, zaten bunların haddi hesabı yok ülkede yaşananların. Bu samimiyetsizlik olayı buraya getirdi. Daha hâlen aynı durumdayız. Bakın bu sağlıkta şiddetle ilgili basına yansımayan olaylarda şiddet uygulayan vatandaş karakolun bir kapısından girip diğer kapısından çıkıp gidebiliyor. Bunların kesinlikle yasal düzenlemelerin yapılması ve caydırıcı cezaların mutlaka ve mutlaka geçilmesi lazım.

"Bir sağlık çalışanımızın daha canı tehlikede"

Birlik Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Berna Boran tarafından okunan basın açıklaması metninde ise şu ifadelere yer verildi:

"Görmezden geldiğiniz, sessiz kaldığınız her geçen gün bir sağlık çalışanımızın daha canı tehlikede. Dün bir kez daha, ülkemizin sağlık sisteminin en değerli yapı taşı olan bir sağlık çalışanımız, görevi başında darp edilmiştir. Sağlık çalışanlarımıza yönelik git gide artan şiddet vakaları bireysel vakalar olarak değerlendirilemez. Bu tamamen sağlık politikalarının yanlış yönetilmesi, toplumsal gerginliğin yönetilememesi, sağlık çalışanlarının hedef gösterilmesi ile ilgilidir.Yıllardır yanlış uygulanan sağlık politikaları, halk ile sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirmektedir. Hasta memnuniyeti üzerine kurulu popülist söylemler, vatandaşları sağlık çalışanlarına karşı saldırgan ve saygısız hale getirmiştir.

"Sağlık çalışanlarımız her an bir şiddet tehdidiyle karşı karşıya"

Dün yaşanan olayda, muayene sırasını bekleyen bir vatandaşın duyarlılığı olmasa İzmir 8’nolu Kuruçeşme Aile Sağlığı Merkezinde çalışan, yaklaşık 36 yıldır gece gündüz demeden, fedakârlıkla hekimlik mesleğini icra eden Doktor Ayhan Yavuz belki de bu gün aramızda olmayacaktı. Tarafımıza kafatasında muhtelif kırıklar olması hayati tehlikesi olması nedeniyle Buca Seyfi Demirsoy eğitim ve araştırma hastanesinde müşahade altına alındığı ve tutulduğu bilgisi gelmiştir. Aynı ASM de görev yapan Birlik Sağlık Sen Genel Başkan yardımcısı Aile Hekimi Murat Kalaycıoğlu’nun verdiği bilgiye göre hayati tehlikesi devam etmekte olan Doktor Ayhan Yavuz'un yaklaşık bir ay aktif hekimlik yapamayacağı bilgisi tarafımıza ulaşmıştır. Sağlık çalışanlarımız, insan hayatını kurtarmak için 24 saat gece gündüz demeden çalışırken, devletin ve yetkili mercilerin gerekli önlem almamasından dolayı sağlık çalışanlarımız her an bir şiddet tehdidiyle karşı karşıya kalmakta, bir gün darp edilen yarın öldürülen, sağlık çalışanlarına seyirci kalınmaktadır.

"Güvenlik önlemleri acilen gözden geçirilmeli"

Yıllardır yasal düzenlemeler ve yaptırımlar konusunda adeta yalvarıyoruz. Şiddet uygulayan faillerinin cezasız kalması, bu olayların artmasına zemin hazırlıyor diyoruz. Şiddete uygulayanlar en ağır cezaları almalı diyoruz ama, adeta kendimiz söylüyor, kendimiz dinliyoruz. Şiddete karşı gözler kör, kulaklar sağır. Güvenlik önlemleri konusunda yetkililer maalesef samimi değiller. Güvenlik önlemleri acilen gözden geçirilmeli, sağlık çalışanı görevini yapmaya çalışırken kendi canını düşünmemeli, güvenli bir ortamda çalışabilmelidir.Her bir çalışanımız güvenliği, aynı zamanda toplumun güvenliğidir."