CHP Lideri Özel’den Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu sözlerine yanıt: Bir kelime daha ederse onu tarihte görülmemiş şekilde pişman edeceğim
(İZMİR) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelttiği ifadelere tepki göstererek, "Bu vakitten sonra sessizliğini, sükutunu özürden sayacağım. Bir kelime daha ederse onu tarihte görülmemiş şekilde pişman edeceğim" ifadesini kullandı.
CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Korkusuz Kentler Çalıştayı", CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla gerçekleştirildi. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen çalıştaya, Özel’in yanı sıra; CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin, Gökan Zeybek ve Burhanettin Bulut, Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, il yöneticileri ve ilçe başkanları katıldı. Özel, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından çok büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını, İzmir'in ise derin bir travma yaşadığını belirterek, harekete geçmenin ve ayağa kalkmanın en çok beklendiği kentin İzmir olduğunu, bunun için İzmir'in kararlı olduğunu söyledi. Özel, 31 Mart yerel seçimlerine değinerek, şunları kaydetti:
Özel: "İzmir ve Türkiye, teslimiyeti kabul etmiyordu"
"Biz yerel seçimlere giderken ne yapmamız gerektiği biliyorduk. Ne yaptıysak en çok İzmir’de yaptık. 31 belediye başkan adayı gösterdik İzmir, 30’unu seçti. Bunu yaparken bir tek şeye güvendik. İzmir ve Türkiye, teslimiyeti kabul etmiyordu. İzmir, bu işi nasıl yapacağımızı merak etmiyor, nasıl yapmamız gerektiğini tarihimizden görmemiz gerektiğini söylüyordu. Kutuplaştırmaya, şeytanlaştırmaya, ötekileştirmeye, kirli siyaset diline ve dost ateşine karşı hep sabırlı olduk. Hayal kırıklıklarına ihanete varan yalnız bırakmalara rağmen hep gayretli, sabırlı ve kararlı olduk. Her geçen gün daha da iyiye gittiğini, duygusal kopuşun kenetlenmeye dönüştüğünü, kötücül aklın yaptıkları şeylerin ters teptiğini gördük.”
“Bu kadar kötülüğü yaparken insan başkasından değil kendinden utanır”
İktidarın CHP’li belediyelere uyguladığı mali baskıları İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerine uygulanan kesinti üzerinden eleştiren Özel, "Tayyip Bey’in bugün yaptıklarının 31 Mart seçim sonuçlarına tepki olduğunu düşünmeyin. O, 31 Mart’tan sonra tökezleyeceğimize inanmıştı. Onun hazmedemediği sonuçlar, 31 Mart sonuçları değil. Onun hazmedemediği sonuçlar 31 Ekim, 31 Aralık sonuçları. Belediyelerimizi sahada memnuniyet üzerinden ölçtük. Onun inanmadığı sonuç, Türkiye’de CHP’li belediyelerden memnuniyet ortalamasının bizde yüzde 58, onlarda yüzde 59,5 çıkmasıdır. Onun hazmedemediği sonuç, ‘batıracaklar’ dediği İzmir’de 31 adaydan 30’unu kazandığımız 30’unun da destan yazdığı gerçeğidir. Bunu hazmedemiyor. O yüzden saldırıyor. O yüzden bu kadar gözü döndü. O yüzden bu kadar hırçın. Bu kadar kötülüğü yaparken insan başkasından değil kendinden utanır" diye konuştu. Özel, şunları kaydetti:
"Onun kayığına su taşıyanları da bir başka tarafa not ettik"
"İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hesabına yatması gereken, beklenen, İller Bankası’ndan gelecek 3.2 milyar liradan 1,7 milyar lira kesildi. 7 Ocak günü 32 şirketin 30’una maaş ödendi sadece İZELMAN ve İZENERJi, birkaç günlük kaynak arayışından dolayı beklemeye alındı. O gün bu hal olunca, halden anlamayan, normalde dost görünen, işler yolunda gittiğinde halaya birlikte durulanların o gün geldiğinde karşımıza nasıl geçtiğini bir kenara not ettiğimizi bilin. Biz, karşının okundan çok dostun gülünden yaralanan hele hele karşı oku bu kadar haksız, acımasız ve bu kadar namertçe atmışken onun kayığına su taşıyanları bir başka tarafa not ettik. İki gün içinde sorun çözüldü. Maaşlar yattı. Bundan sonraki süreçlerde de yapacakları her türlü kötülüğe, arkadan çakacakları her türlü çelmeye karşı bütün hazırlıklar yapıldı. Biz, nasıl bir kötücül akılla karşı kaşıya olduğumuzu biliyoruz. Biz bu kentin parasını keserek, bizim bu kentle gönül bağımızın koparamazsınız. İzmir biziz. Biz İzmiriz.
“İzmir’de kokan Körfez değil, bu kirli ve kokuşmuş AKP siyaset biçimidir”
İzmirli, Körfezi kimin kirlettiğini, kimin koksun istediğini ve kimin bunu istismar ettiğini de bilir. Hepimiz İzmir Limanı’na giren gemilerin, tersanenin, Gediz nehrinden Körfez’e akan dereleri kirleten sanayi tesislerinin denetleme yetkisinin Çevre, Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığında olduğunu biliriz. Hiç üzerimize vazife değilken İzmir’e diğer hizmetleri yapmamız gerekirken tarama gemisiyle Körfez’deki çamuru almak, kokuya engel olmak için yapılan çalışmaların hepsi İzmir’i sevmenin ve bu şehre sahip çıkmanın gereğidir. İzmir’de kokan Körfez değil, bu kirli ve kokuşmuş AKP siyaset biçimidir."
"İzmir’e saldırmalarının sebebi, İzmir’in amiral gemisi oluşudur”
Özel, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Sen ülkeyi yöneteceksin. OECD raporlarına göre her 5 çocuktan biri iyi beslenemiyor olacak, 4 çocuktan biri okula aç gidiyor olacak, 3 çocuktan biri okulda yemek yemeden eve gidecek. CHP’li belediye beslenme verelim, okulu temizleyelim dediğinde ‘dur’ diyeceksin ve bu ülkenin güzel insanları kötüyle iyiyi ayıramayacak öyle mi? 100 kişiden 57’si borçla evi döndürüyorum diyecek, 40’i et, tavuk ya da balığı belediyenin desteği yoksa alamıyorum diyecek. Sen ortada oturacaksın, zenginlerin vergisini sileceksin. Ama dönüp bu tarafa bakmayacaksın. Hep birlikte İzmir’e saldırmalarının sebebi, İzmir’in amiral gemisi oluşudur. Düşman bir yeri hedef alır. İçinde komutanın da bulunduğu sancak gemisi. Eğer Türkiye’de CHP donanmasında bir sancak gemisi varsa İzmir’e emanettir.”
“Bu ülkede insanlar arasına mezhepçilik sokmana izin vermeyeceğiz”
Erdoğan’ın önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerine yanıt veren Özel, "Suriye’yi konuşurken çıkıp dedi ki ‘Önceki genel başkanlarının Esad'ı neden desteklediğini biliyorduk malum sebeplerden. Ama şimdikinin neden Şam kalesine Türk bayrağı asılmasından rahatsız olduğunu anlayamıyoruz’ dedi. Bu sıradan bir cümle değil. Siyasette her şey olur da bu sözün içinde olmaması gereken bir şey var. O da, bir ülkenin vatandaşlarının, siyasetçilerinin, inançlarına, mezheplerine göre ayırıp siyasette rekabete bunları alet etmek. Ne Sayın Kılıçdaroğlu ne ben… Ne iç politika ne dış politikada din ve mezhep konuşmadık. Üç yere siyaset sokmadık. İbadethanelere, okula ve orduya siyaseti sokmadık, sokulmasına da hep itiraz ettik. Dış politikaya da asla böyle bakmadık. Sayın Kılıçaroğlu’nun inancını ve mezhebini hatırlatarak, onunla Esad arasında bağlantı kurarak, Suriye’deki tedirgin Arap Alevilerinin aklını karıştırıp Allah korusun onları hedefe koyarak… Çünkü, Esad-Kemal Bey üzerinden kurduğu mezhep vurgusunun Suriye’den doyulduğunu da bilerek çok tehlikeli bir işe kalkışıyor. Biz, hiç yapmadığımız, hep muhatap olduğumuz ama asla içine girmediğimiz bu tartışmaya bir kez daha sakın ha diyoruz. Bir kez daha Erdoğan’ın gözlerinin içine bakarak diyorum ki ‘Sus. Bu konulara bu iş bilmezlikle, bu hadsizlikle, bu lüzumsuz çıkarcılıkla önünü arkasını düşünmeden sakın girme. Bu vakitten sonra sessizliğini, sükutunu özürden sayacağım. Bir kelime daha ederse onu tarihte görülmemiş şekilde pişman edeceğim. Bu ülkede insanlar arasına mezhepçilik sokmana izin vermeyeceğiz bu tartışmayı burada bitiriyoruz. Nokta. Sakin bir daha kalkışma. İnandığını savunabilirsin ama inançları alet etmemelisin" ifadesini kullandı.
Aslanoğlu: “Bu kentin yakınından geçmedin, yakınından geçemeyeceksin”
CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu da, "Bu çalıştay korkusuz başkanların, korkusuz örgütün çalıştayı. İzmir’i savaş meydanı yaptıklarını görüyoruz. İzmir’e olan kinlerini, öfkelerini ve nefretlerini görüyoruz. Çünkü İzmirliler genel seçimde 1 milyon 20 bin oy fark attık. Hazmedemiyorlar. Yerel seçimde Tayyip Bey’in partisi sadece bir belediye aldı, CHP 29 belediye aldı. Hazmedemiyorlar. Istakozcu vekilinin de, meclisi ringe çeviren vekilinin de, senin ambleminden utanıp seçim afişlerinde ampulü gizleyen genel başkan yardımcının da, fırıldaklığı ile bizi utandıran teğmeninin de İzmir ile alakası yok" ifadesini kullandı. Aslanoğlu, "Çalıştayda iki konuya odaklandık ve önemli kararlar aldık. Bir… Sahada gördüğümüz sorunları Belediye Başkanlarımıza ve ilgili yöneticilere aktaracak yöntemleri konuştuk. Özellikle vatandaşa değen; sosyal hizmetler, halkla ilişkiler, eğitim, sağlık gibi alanlarda kolay bağ kurmak için bir model geliştirdik. İki… Belediyelerimizin hizmetlerini, örgütümüze anlatmasını sağlayacağız. Bugün birincisini yaptığımız buluşmayı önümüzdeki günlerde tekrarlayıp, belediyelerimizin icraatlarını ve hizmetlerini dinleyeceğimiz bir planlama yapacağız. Bu dönemi ancak kararlılık ve birliktelikle atlatabiliriz. Bizimle AKP’liler arasında kocaman bir fark var. Birbirlerine sadece çıkar ilişkileri ile bağlı AKP’liler anlamaz bizi. Biz size benzemeyiz sayın Erdoğan. Ne dilimiz, ne ruhumuz, ne karakterimiz... Biz emin adımlarla iktidara yürüyoruz" diye konuştu.
Tugay: “Biz çalıştıkça iktidara birer adım daha yaklaşacağız”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay ise, "Bugün nereye baksak CHP’li belediyelerin iktidarını görüyoruz. CHP, Türkiye’nin büyük çoğunluğunda yerel yönetimleri başarıyla sürdürüyor. Önümüzdeki genel seçim bir numaralı çalışma ödevidir. Önümüzdeki seçim kazanılmak zorundadır. Genel seçimi kazanmanın tek bir anahtarı var, çalışmak. Her birimiz tek bir kişi gibi sadece ve sadece partinin kazanması için ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacak şekilde çalışalım... Biz çalıştıkça iktidara birer adım daha yaklaşacağız. Türkiye’de kriz yaratan o kötü ekonomi yönetimi sonucunda belediyeler de ekonomik sorunlar yaşıyor. Arkanızda hiçbir iktidar desteği olmadığı halde, bütün bu olumsuz şartlarda yapabildiğimizin en iyisini yapıyoruz. Bugünden itibaren yaptıklarımızı anlatmalıyız. Unutmamak gerekir ki bugüne kadar sadece bize oy vermemiş seçmenin oylarıyla iktidar olamayız. O yüzden sesimizin sözümüzün ulaşamadığı, bizi yanlış anlattıkları toplum kesimlerine ulaşmalıyız. İzmir’imizi eğitimde, kültürde, sanatta Türkiye’de bir numaraya getirmeye, İzmir’i bir çekim merkezi yapmaya çalışıyoruz" ifadesini kullandı.