Dervişoğlu: “Türkiye umutları körlenmiş bir ülke olma haliyle temayüz ediyor”
(KOCAELİ) - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Kocaeli Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nı ziyaretinde esnafın durumunu "Esnaf kan ağlıyor" diye özetledi. Kendisinin de esnaflıktan geldiğini belirten Dervişoğlu, Türkiye'nin sorunlarını çözme kapasitesi olduğunu ama umutların köreldiğini söyledi ve “Türkiye hem dış politikalarında hem ekonomi alanında hem sosyal hayatta geleceğe dair umutları körlenmiş bir ülke olma haliyle temayüz ediyor. Bu hepimizin üzülmesine vesile oluyor” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Kocaeli ziyaretleri kapsamında Kocaeli Ticaret ve Sanayi Odası’nın ardından Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nı ziyaret etti. Kocaeli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Kadir Durmuş, “İlk defa bir genel başkan ağırlıyoruz. Bu anlamda Müsavat Bey’e ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, konuşmasına siyaset yapmayacağını belirterek başladı ve Türkiye'nin sorunlarını çözme gücü olduğuna dikkat çekti. Dervişoğlu, umutların köreldiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
“ Türkiye'nin son derece ciddi problemlerle karşı karşıya bulunduğu hepimizin malumu. Ama Türkiye'nin potansiyeli, gücü, üretim kabiliyetli, doğal kaynakları karşı karşıya bulunduğumuz sorunları çözmeye elverişli. Yönetim anlayışından kaynaklanan büyük sorunlar yaşıyoruz. Dolayısıyla bu problemlerin çözülebilmesi noktasında da ortak bir bakış, ortak bir fikir ortak bir yolculuk sürdürmek mecburiyetindeyiz. Her ne kadar bazılarıyla aynı denizde olmasak bile aynı gemide olduğumuz herkes tarafından biliniyor. Türkiye hem dış politikalarında hem ekonomi alanında hem sosyal hayatta geleceğe dair umutları körlenmiş bir ülke olma haliyle temayüz ediyor. Bu hepimizin üzülmesine vesile oluyor.”
Kimsenin kimseye güveni kalmadı
"Esnafın esnafa destek olabilecek hali kalmadı" diyen Dervişoğlu, güven sorununa şöyle dikkat çekti:
“Ben de esnaflıktan geliyorum. Yani ben de ticaret hayatı olan biriyim. Diyelim ki önümüzdeki çarşamba günü benim bir çekim var. Bugün de hiç param yok. O çeki ödeme noktasında bir sıkıntı yaşamıyordum. Çünkü telefona sarılıyordum. Arkadaşımın birisini arıyordum. Bir kısmını oradan tedarik ediyordum. Bir diğer kısmını başka bir arkadaşımdan tedarik ediyordum. En azından sıkıntıyı aşabilmek adına zaman kazanabilme imkanı buluyorum. Kimsenin kimseye güveni kalmadı. Buna bağlı olarak da sosyal hayat da etkileniyor. Yani şimdi varlıklı aileler işte orta direk sayacağız sayılabilecek aileler, onların yanında işte geçim düzeyleri düşük fakir aileler oluyordu ama kimsenin pişirdiği yemek ortada kalmayacak. Pişirdiğiniz yemeğin başka bir hanede kokusunun duyulması hali, iki tabak yemeye oraya götürmeye mecbur bırakıyordu. Yani sıkıntılar biz sosyal dayanışma ortamı içerisinde müştereken karşılanıyor. Şimdi öyle bir ülkede yaşıyoruz ki kimsenin kimsenin derdine ortak olacak hali bile kalmadı. Bu bizim açımızdan bakıldığında son derece üzüntü verici bir şey.”
Kültürel değerlerin korunmasının da zorlaştığını belirten Dervişoğlu “Büyükşehirler göç alan yerler. Göç alan yerlerde de işte kültür dokusu etkileniyor. Kent kendi kültürünü koruyabilecek duvarları inşa edemiyor sosyal anlamda işte Kocaeli nerenin incisiydi; Türkiye'nin incisiydi. Kocaeli'nin Türkiye'nin incisi olmamasını muhafaza edilebilmesi için kültürel değerlerinin de korunabilmesi lazım. O sosyal dayanışma imkanı ortadan kalkınca o kültür değerlerini yaşatabilmek, koruyabilmek de mümkün olmuyor. Dolayısıyla bir toplumsal zafiyet başlıyor. Bize düşen şey siyasi sizlere düşen şey. Bu sorunları tespit etmek önümüzdeki dönem içerisinde yaşanması muhtemel sorunları öngörmek ve onlara bağlı da tedbirler geliştirmektir” ifadelerini kullandı.
"Esnafın dertlerini biliyorum" diyen Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Esnaf ziyaretleri yaptığımızda esnaflarımız kan ağlıyor. Biz her dükkanda bizi sıkıntılarından bahsediyorlar. Stopajlardan bahsediyorlar, elektrik faturalarından bahsediyorlar, işte katı atık vergilerinden bahsediyorlar. İşçi ücretlerin yüksekliğinden bahsediyorlar. Barınma sıkıntılarından bahsediyorlar. Şimdi adam çalıştırmak da zor. Özellikle bazı meslekler var. Onlar bana göre stratejik meslekler. Yani şimdi on sene sonra pantolon paçasını kime yaptıracağımızı bile bilmiyoruz. Ayrıca AVM'ler kuruldu. Küçük esnafın beklentisinin hilafına gelişmeler yaşanıyor. Esnaf bu AVM'lerle rekabet edemeyecek halde ara sokaklarda tuhafiyeler artık kapandı. Bakkallar marketler yüzünden bakkallar; kasaplar kapandı. Özellikle hava sistemine ihtiyaç duyulan faaliyet alanlarında son derece ciddi elektrik faturası sıkıntısı yaşanıyor. Bazı yerleri biliyoruz mesela küçük kasabaları ziyaretlerimizde görüyoruz. Bakkal dükkanları karanlıkta yani müşteri gelince açıyor elektriği. Yani esnaf içeride kaderiyle baş başa bırakılmış durumda. Ama bütün bunlara rağmen içinde bulunduğumuz olumsuzluklar yaşanıyor olmasına rağmen de yine de bir muhafaza edebilmeyi becerebiliyor. Çünkü bu ülke bizim ülkemiz. Çözmemiz gereken sorunlar var mı? Elbette ki var”.