Emekliler kendi helvalarını kavurdu: ‘'Emekliler öldü, Allah rahmet eylesin’'

Emekliler kendi helvalarını kavurdu: ‘'Emekliler öldü, Allah rahmet eylesin’'

(İZMİR) – En düşük SSK ve Bağ-Kur emekli aylığının 14 bin 469 lira olarak belirlenmesine emekliler tepki gösterdi. Emekliler, İzmir’de ''Emekliler öldü, Allah rahmet eylesin’' diyerek kendi helvalarını kavurdu.

TÜİK'in aralık ayı enflasyon verilerini açıklamasıyla birlikte, işçi ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 15,75 ve memur emeklilerine ise yüzde 11,54 zamla emekliler için 2025 yılı maaşının 14 bin 469 lira olarak belirlendi.

Tüm Emekliler Sendikası, basın açıklamasıyla emekli maaş zamlarına tepki gösterdi. ''Emekliler öldü, Allah rahmet eylesin'' diyen emekliler, kendi helvalarını kavurdu. Emekliler adına açıklamayı ise Tüm Emekliler Sendikası Konak Şube Başkanı Ayşe Ekşioğlu yaptı.

''Devlet kaynaklarının emeklilere değil, şirketlere aktarıldığını'' ifade eden Ekşioğlu, şunları söyledi:

''Artık bıçak kemiğe dayandı. Emekliler olarak her gün yoksulluğa biraz daha itiliyoruz. Açlık sınırı 25 bin liraya dayanmışken bize verilen 14 bin 469 liralık maaşlarla nasıl geçineceğimizi soruyoruz. Bugün ülkemizde adalet sadece sözde kaldı. Rakamlar yalan söylemez. 2025 bütçesinde milyarlarca lira patronlara holdinglere teşvik olarak ayrıldı. Lüks makam araçlarına, uçaklara, şatafatlı törenlere servet harcandı. Zenginlerin borçları silinirken, emeklilerin faturaları ödenemez hale geldi. Hangi bütçe bize ayrıldı? Elektrik faturanızı 5 bin lira gelmiş, doğalgaz faturası 6 bin liraya ulaşmış bir emekli, 14 bin lira maaşla nasıl hayatta kalabilir? Pazarda bir kilo meyve almak bile lüks oldu. Emekli torununa bırakın harçlık vermeyi sofraya ekmek koyamaz hale geldi. Zengine teşvik milyarlarca lira, emeklinin maaşına zam 15,75. Biz artık bu düzeni kabul etmiyoruz. Halkın bütçesi halk için kullanılmalıdır.''

''15,75 zam halkın aklıyla alay etmektir, hakarettir''

Emeklilerin maaşlarının en az 30 bin lira olması gerektiğini belirten Ekşioğlu, şu ifadeleri kullandı:

''Taleplerimiz net ve gerçekçi. En düşük emekli maaşı 30 bin lira olmalıdır. Açlık sınırının 25 bin lira, yoksulluk sınırının 72 bin lira olduğu bu ülkede 14 bin 469 lira maaş açlık ve sefalettir. Enflasyonun altında ezilen emekli için maaş artışı yeterli değildir. Refah payı mutlaka eklenmelidir. Ülkenin büyümesinden zenginler kadar emekliler de faydalanmalıdır. Sağlık hizmeti, ücretsiz olmalıdır. Bugün emekliler ilaçlarını almakta zorlanıyor. Muayene ücretlerini karşılayamıyor. Sağlık bir hak olmalıdır. İlaçlar ücretsiz hale getirilmeli, sağlık hizmetleri her herkes için erişilebilir olmalıdır. Lüks harcamalar durdurulmalıdır. Makam araçları, lüks organizasyonlar için ayrılan bütçe kesilmeli ve bu kaynak, halkın refahı için kullanılmalıdır. Zenginler ayrıcalık değil, halka hizmet olmalıdır. Hükümetin açıkladığı 15,75 zam emeklinin dertlerine çözüm olmamıştır. Marketlerdeki fiyat artışları, elektrik ve doğal gaz zamları, bu maaş artışını daha cebimize girmeden eritmiştir. Bu zam oranı ile faturalar ödenemez hale gelmiştir. Pazara çıkmak, emekli için hayal olmuştur. Yoksulluk, emeklilik kaderi haline getirilmiştir. Biz kaderimizi değiştirmek istiyoruz. Bu maaşlarla açlık sınırının yarısını bile karşılayamıyoruz. Yüzde 15,75 zam halkın aklıyla alay etmektir. Aynı zamanda hakarettir. Bu ülkenin kaynakları hep zenginler için harcanamaz. Artık emekçinin, işçinin, emeklinin sesine kulak verilmelidir. Zengine teşvik değil halka hizmet. Şatafat değil, adil bir yaşam. Lüks makam araçları değil, emeklinin sofrasını ekmek. Hakkımızı alana kadar susmayacağız. Taleplerimiz karşılanana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Biz sadaka değil, hakkımız olanı istiyoruz.''

Karagöz: ''Biz bu ülkede üreten bizsek yöneten de biz olmalıyız''

Birleşik Emekliler Sendikası İzmir Şube Başkanı Yavuz Karagöz de ''Eğer biz emekliler birleşmezsek, yok olacağız. Bu ülkede kaynak yok deniliyor. Kaynak çok. Bu ülkede kaynağın kimden tarafa kullanıldığını görmek lazım. 2024 yılında bu ülkeyi soyup soğana çeviren 5’li çete diye tabir ettikleri şirketlerin vergilerinin affedilme oranlarına baktığımızda bize verilmeyenlerin onlara verildiğini görüyoruz 2025 yılı bütçesinde ‘silinmesi gereken’ bir bütçeden bahsediliyor ancak emekliye gelinde ‘kaynak yok’ deniliyor. Bu bir sınıfsal tercihidir. Bu tercihin bir tarafında ülkeyi yönetenler burjuvaziden yana bir tavır koymuşlardır. Diğer tarafında emekliler ve emekçiler emekçiden ve emekliden yana bir tavır koymak zorundayız. Biz bu ülkede üreten bizsek yöneten de biz olmalıyız'' diye konuştu.

Beypınar: ''Hükümetlere gereken cevabı sandıkta veririz''

Türkiye Emekliler Derneği Zekeriya Beypınar, sandığı işaret ederek, ''Bu devlet bize bunu reva görmüş. 14 bin 500 lira. İki günden beri İzmir’de bir ekmek kavgası var. Ekmek 12,5 liraya çıktı. Halk ekmek 5 lira. Üç kat dönüyor sıra bir ekmek almak için. Bu devleti bize gördüğü reva mıdır? Buna bir dur demek lazım. Hükümetler geçicidir. Kimler geldi geçti bu ülkeden. Hükümetlere gereken cevabı sandıkta veririz'' dedi.