İstinaf Mahkemesi'nden "Çorlu tren faciası" hakkında karar... Mısra Öz: Gerçek sorumlular gereken cezaları alana dek davamızın peşindeyiz
Haber: Mehmet OFLAZ
(ANKARA) - İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi, 25 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu Tren Faciasına ilişkin yerel mahkemenin verdiği kararı oybirliğiyle onadı. Kararda, "Usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşılmıştır" denildi. Faciada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybeden Mısra Öz, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, istinafın 72 günde karar vermesine tepki göstererek, "Gerçek sorumlular gereken cezaları alana dek davamızın peşindeyiz" dedi.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018'de meydana gelen ve 7'si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 328 kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili davada karar 25 Nisan'da açıklanmıştı. Dönemin TCDD 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu 17 yıl 6 ay, Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt 16 yıl 3 ay, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat 13 yıl 9 ay, TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan'a 15 yıl, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan hapis cezası verilmişti.
Diğer sanıklardan Tevfik Baran Önder 10 yıl, Deniz Parla, Kubilay Başkaya, Levent Muammer Meriçli 9'ar yıl 2'şer ay, Nizamettin Aras da 8 yıl 4 ay "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme heyeti Celaleddin Çabuk, Levent Kaytan, Çetin Yıldırım ve Burhan Ortancıl'ın da beraatına karar vermişti. Heyet sanıklara iyi hal indirimi de uygulamıştı.
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, Çorlu tren faciasında yaşamını yitirenlerin aileleri ve sanıklar kararı istinafa taşıdı. Cumhuriyet Savcısı, 4 sanığa verilen beraat kararının usul ve yasayı aykırı olduğunu belirterek sanıkların cezalandırılmasını istedi. Çorlu tren faciasında yaşamını yitirenlerin aileleri de sanıkların duruşmalarda iyi halli bir tutum ve davranış içerisinde olmadıklarını belirterek iyi hal indirimi uygulanmasının hatalı olduğunu ve sanıkların olası kast hükümlerince cezalandırılmasını talep etti.
"Usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır"
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi, 18 Aralık'ta oybirliğiyle yerel mahkemenin kararını onadı. Kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Mahkemece, sanıklar Nihat Aslan, Mümin Karasu, Turgut Kurt, Özkan Polat, Levent Muammer Meriçli, Nizamettin Aras, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak, Kubilay Başkaya haklarında 'Taksirle Birden Fazla Kişinin Ölümüne ve Yaralanmasına neden olma' suçundan (sanıklar Nihat Aslan, Mümin Karasu, Turgut Kurt ve Özkan Polat'ın haklarında bilinçli taksir hükümleri uygulanmakla) mahkumiyetlerine dair verilen kararda, sanıklar Levent Kaytan, Burhan Ortancıl, Çetin Yıldırım ve Celalettin Çabuk'un dava konusu tren kazası yönünden herhangi bir kusurlarının bulunmadığı gerekçesi ile beraatlerine dair verilen kararda, usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşılmıştır."
Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. İstinaf Mahkemesi'ndeki sürecin ardından dosya Yargıtay'a gelecek ve son kararı ilgili Yargıtay ceza dairesi verecek.
"Üst yönetimle, genel müdürle ilgili yaptığımız itirazlar neden sonuçsuz kalıyor?"
Çorlu Tren Faciasında 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybeden Mısra Öz, süreci ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Öz, şunları kaydetti:
"Bildiğim kadarıyla istinafta olan dosyaların sonuçlanması 2-3 yıl sürüyor. Bu kadar büyük bir dosyayı 72 gün gibi kısa bir sürede sonuçlandırmış olmaları garip. Hem ailelerin itirazları açısından hem sanıkların itirazları açısından sağlıklı ve gerçek bir değerlendirme olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar kısa sürede karar verecek kadar dosyaya hakimlerse, üst yönetimle, genel müdürle ilgili yaptığımız itirazlar neden sonuçsuz kalıyor? Bu hal ile Yargıtay'a gidecek olan dosyada, Yargıtay suçluların serbest kalmasına mı karar verecek bilmiyoruz. Açıkçası bu kadar hızlı bir karar bana bu fikri sorgulatıyor. Bekleyip, göreceğiz. Ancak en başından beri takip ettiğimiz davamızda gerçek sorumlular gereken cezaları alana dek davamızın peşindeyiz."