Malzeme ve Metalurji Mühendis Mataracı: "Bağımsız kontrol kuruluşları hiçbir kontrol yapmadan firmalara belgeleri para karşılığında veriyor"

Malzeme ve Metalurji Mühendis Mataracı: "Bağımsız kontrol kuruluşları hiçbir kontrol yapmadan firmalara belgeleri para karşılığında veriyor"

(İSTANBUL)- Çorum'da 1 kişinin hayatını kaybettiği, 33 kişinin yaralandığı patlamanın ardından Malzeme ve Metalurji Mühendis Erhan Mataracı, açıklama yaptı. Son zamanlarda artan doğal gaz patlamalarının tesadüf olmadığını vurgulayan Mataracı, “Türkiye’de bağımsız kontrol kuruluşlarının hiçbir kontrol yapmadan firmalara CE, ISO, EN gibi belgeleri para karşılığında verdiklerini her gün görüyoruz. Yapılması gereken şey kalite kontrol bilincinin ve sıkı bir denetleme sistemi oluşturulması, ardından da bu sistemin çok katı şekilde takip edilmesidir” dedi.

Çorum’da yaşanan doğal gaz patlamasında 1 kişi hayatını kaybetti, 33 kişi yaralandı. Patlamanın ardından açıklamalarda bulunan Malzeme ve Metalurji Mühendis Erhan Mataracı, birçok yapının denetleme prensiplerine uygun olmadığını vurguladı. Geçen aylarda İzmir Torbalı’da meydana gelen patlamayı hatırlatan Mataracı, “2 bar üzerinde basınçla çalışan hatlarda özellikle gaz bulunması durumunda bir patlama olursa, sıvı taşıyan hatlara kıyasla daha büyük bir patlama meydana gelir. Bu patlama yırtılma şeklinde olur ve bir bomba kadar etkili olabilir. 30 Haziran tarihinde İzmir Torbalı’da meydana gelen tüp patlaması neticesinde 4 kişi yaşamını yitirmişti ve 20 kişi yaralanmıştı. 3 Kasım’da Çorum’da meydana gelen doğalgaz nedenli patlama mühendislik prensipleri açısından aynı özellikleri taşıyor. İçerisinde gaz bulunduran bir sistemin patlaması neticesinde meydana gelen bu patlamada da 1 kişi hayatını kaybetti, 33 kişi yaralandı” diye konuştu.

"Türkiye’de sürekli olarak bağımsız kontrol kuruluşlarının hiçbir kontrol yapmadan firmalara belgeler para karşılığı veriliyor"

Avrupa Komisyonu’nun Basınçlı Ekipman Direktifi’nin Türkiye’de “sözde” uygulandığını belirten Mataracı, “güvenlidir” belgelerinin para karşılığında verildiğini söyledi. Mataracı, “CE” ve “ISO” gibi belgelerin artık satılan bir mal haline geldiğini, milyonlarca yurttaşın ise patlamaya hazır bombalarla yaşadığını dile getirdi. Mataracı, şunları kaydetti:

“Bu tip ekipmanların ve hatların imalatında Türkiye Avrupa birliği uyum yasaları gereğince Pressure Equipment Directive 2014/68/EU direktiflerini uyguluyor. Bu direktife göre uygun olan, direktife göre gerekli kontrollerin yapılması, bu kontrol neticesinde gerekliyse üçüncü taraf bir kontrol kuruluşu tarafından imalatçıdan bağımsız şekilde gerekli kontrollerin ve testlerin yapılması ve sonunda hattın belgelendirilmesi, kullanımına izin verilmesi... Bu direktifin kullanımını kabul etmiş olmamıza ve bu kontroller neticesinde CE (Conformity Europe) belgelendirmesi yaptığımızı iddia etmemize rağmen aslında ülkemizde işlerin çok da bu şekilde gitmediği görülüyor. Türkiye’de sürekli olarak bağımsız kontrol kuruluşlarının hiçbir kontrol yapmadan firmalara CE, ISO, EN gibi belgeleri para karşılığında verdiklerini her gün görüyoruz. Bunun anlaşılabilir ifadesi, evlerimizde, günlük hayatımızda, iş yerlerimizde bazı durumlarda bomba niteliğinde olan şeylerin hiçbir şekilde kontrol edilmeden güvenlidir diye para karşılığında belgelendirilmesi.

“Deprem olduğu zaman binaların neden yıkıldığını aylarca tartışıyoruz”

Türkiye acilen mühendislik alanında gelişmeleri takip eden, bunların gerçekten uygulandığını denetleyen yapılar kurmalıdır. Deprem olduğu zaman binaların neden yıkıldığını aylarca tartışıyoruz, daha sonra yine bir deprem olduğunda bu tartışmaları baştan alıyoruz ve aylarca halkımız sadece bu konuyu düşünüp aslında uzmanların bilmesi gereken konularda tartışmalara giriyor. Esas yapılması gereken her tip imalat, inşaat alanlarında kalite kontrol bilincinin ve sıkı bir denetleme sistemi oluşturulması ve bu sistemin çok katı şekilde takip edilmesidir. Kontrolleri yapmadan belgelendirme yapan firmaların acilen kapatılması ve ceza verilmesi, hatta onlar tarafından belgelendirilmiş olan her ürünün piyasadan acilen toplatılması gerekiyor.

“İnsanlarımızın hayatı bu kadar ucuz olmamalı”

Ülkemize bir yerlerden bomba gelmesiyle Lübnan’da yaşandığı gibi insanların ceplerindeki cihazların patlamasıyla kendi ellerimizle bu ekipmanları veya hatları yerleştirmemizin hiçbir farkı yoktur. Türkiye acilen mühendislik alanında gelişmeleri takip eden, bunların gerçekten uygulandığını denetleyen yapılar kurmalıdır. Şehirlerimizin evlerimizin içinde bulunan bu bombaları sadece geçmiş olsun diyerek, yalnızca münferit olaylar bazında tartışarak hiçbir şey değiştiremeyiz, yine insan hayatını tehlikeye atmaya devam ederiz. İnsanlarımızın hayatı bu kadar ucuz olmamalı.”