Pınar Selek’in “Maskeler, Süvariler, Gacılar” kitabı sahneye taşındı, oyun yarın prömiyerini yapacak

Pınar Selek’in “Maskeler, Süvariler, Gacılar” kitabı sahneye taşındı, oyun yarın prömiyerini yapacak

Haber: Buse ÖZBEY

(ANKARA)- Pınar Selek’in 1996'da Cihangir Mahallesi Ülker Sokak’taki transların yaşadığı baskı ve şiddeti anlattığı “Maskeler, Süvariler, Gacılar” kitabı, sahneye taşındı. Oyunun prömiyeri yarın yapılacak.

Pınar Selek’in, 1996'da Cihangir'deki Ülker Sokak'ta translara karşı uygulanan şiddetin öyküsünü anlattığı “Makeler, Süvariler, Gacılar” kitabı, tiyatroya uyarlandı. Tiyatro Alesta’dan Nevra Ayşem Savaşçı ve Orçun Ucal’ın uyarladığı oyun, yarın Cihangir Sahne’de prömiyerini yapacak. Oyunu uyarlayan ve yöneten Orçun Ucal, oyuna ilişkin detayları ANKA Haber Ajansı’na anlattı.

2015’te Pınar Selek’in “Sürüne Sürüne Erkek Olmak” kitabını uyarladıklarını Ucal, bu araştırmayı sahneye taşımalarının nedenini, kitaptaki olayın üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen güncelliğini koruması olduğunu söyledi. Baskı biçiminin yıllar geçmesine rağmen azalmadığına dikkat çeken Ucal, şimdi de sosyal medya paylaşımları nedeniyle veya grup olarak toplanıp eylem yapıldığında insanların yaptıklarının sonuçlarını sert şekilde aldıklarını belirtti.

"Pınar Selek oyunu izlemek istiyor ama gelemiyor"

Pınar Selek’in kitabın sahneye taşınmasını istediklerini söylediklerinde çok heyecanlandığını belirten Ucal, ''Çünkü 20’lerin başında yapmıştı bu araştırmayı. Bunun başka bir disipline uyarlanabildiğine inanamadı ilk önce. Daha sonrasında biz materyalleri gönderince, çok heyecanlı olduğunu söyledi. Pınar Selek, oyunu izlemek istiyor ama davası devam ettiği için gelemediğinden, biz ona video çekip göndereceğiz'' diye konuştu.

''Maskeler, Süvariler, Gacılar''ın, LGBTİQ+ örgütlerinin ilk direniş sembolü olduğunu söyleyen yönetmen Ucal, oyunun kurgusuna ilişkin olarak şunları söyledi:

"Ülker Sokak, aslında Türkiye’nin tarihi açısından da önemli bir yerde, aynı zamanda belgesel özelliği de taşıyor kitap. Pınar Selek, o zamanki var olan herkesle röportaj yapıyor, Hortum Süleyman ve Güngör de dahil. Araştırma sadece soru cevap ve var olan koşullar üzerinden ilerliyor ama biz bunu yeniden yazdık. Kitaptan, yani araştırmadan yola çıkarak Nevra Ayşem Savaşçı ile yeniden bir metin oluşturduk. Metnin kurgusunu bir güne taşıdık, orijinalinde daha uzun bir sürece yayılıyor. Bizim hazırladığımız metinde olay sabahtan akşama geçen zamanı konu ediyor. Metni iki trans kadın oynuyor. Oyunun aynı zamanda interaktif bir yapısı da var, seyirci de dahil oluyor oyuna, onların da oyunun içinde küçük rolleri olacak. Seyirci sadece tanık olmayacak, bu kez dahil de olacak kurguya, ondan dolayı bayağı heyecanlıyız. Çıkış noktamız da 1996’dan beri mantalitenin değişmemesi."

Oyuncuların, oyunculuk deneyimine sahip, olayın öznesi kişiler olmasına dikkat ettiklerini söyleyen Orçun Ucal, Ecrin Bolkar ve Liya Toprak Şahin ile çalışacaklarını dile getirdi. Şu an sadece İstanbul için bir programları olduğunu ama ilerleyen süreçlerde tüm Türkiye’de oyunun sahnelenmesini istediklerini aktaran Ucal, yurt dışı için de görüşmelere başladıklarını aktardı.