Polonez işçilerinin yürüyüşü engellemelere rağmen başladı

 Polonez işçilerinin yürüyüşü engellemelere rağmen başladı

(İSTANBUL) - Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılınca 140 gün önce direnişe başlayan Polonez işçilerinin, Çatalca'dan Ankara'ya "Anayasal Hak Yürüyüşü" çevik kuvvet engeline rağmen başladı. Sabah saatlerinde gözaltına alınan 5 işçi serbest bırakıldı. İşçiler fabrikadan Çatalca Adliyesi'ne kadar yürüdü. "Biz bu yola baş koyduk, geri dönüş yok" "Hak, Hukuk, Adalet" sloganları attı.

TÜRK-İŞ'e bağlı TEK GIDA-İŞ sendikasına üye oldukları için işten atılan bir grup işçinin direnişi 5. ayına yaklaşırken, işçiler bu sabah Çatalca'dan Ankara'ya "Anayasal Hak Yürüyüşü" başlatacaklarını duyurmuştu. Sabah saatlerinde fabrikanın önünde toplanmaya başlayan işçilerin önü çevik kuvvet tarafından kesildi. "Hak, Hukuk, Adalet", "Ankara, Ankara, duy sesimizi, bu gelen işçinin ayak sesleri" şeklinde slogan atan, sendika önlükleri ve ellerindeki bayraklarla yürümek isteyen işçilere izin verilmedi. 5 işçi gözaltına alındı.

Barikat aşıldı, yürüyüş başladı

Sendika yöneticileriyle polis yetkilileri arasında görüşmeler devam etti ve bir süre sonra barikat aşıldı. Polonez fabrikasından Çatalca Adliyesi'ne kadar yürüyen işçiler, "Biz bu yola baş koyduk, geri dönüş yok", "Hak, Hukuk, Adalet", "Direne direne, direnişten zafere", "Gemileri yaktık geri dönüş yok", "İşçiye değil patrona barikat" sloganları attı.

Çatalca Adliyesi önünde açıklama yapan TEK GIDA-İŞ örgütlenme uzmanı Yunus Durdu, kaçak işçilerle ilgili işlem yapılmamasından yakındı, kararlılıklarını dile getirdi. Durdu şunları söyledi:

"Savcılar arıyoruz Türk insanının hakkını, hukukunu yabancı şirketlere karşı koruyacak, yürekli Türkoğlu Türk hakimler ve savcılar arıyoruz bu memlekette. Ve işlenen bütün bu hukuksuzluklara, yabancı işçiler olaraktan, Pakistanlı işçiler olaraktan, gündelikçi işçiler olaraktan biliyorsunuz et ve süt ürünlerinde çalışan işçilerin hijyen belgeleri olmak zorunda. Bu fabrikada çalışan insanların sağlık raporları olmak zorunda. Ama bu gözü dönmüş Ürdünlü şirket 86 milyon insanın sağlığıyla oynayarak, gündelikçi işçiler olarak bu fabrikada hala üretim yapmaya çalışıyor. Bizler bunu emniyetimizin bütün yetkileriyle oraya alınan kaçak işçileri tespit ederek, tutanaklar tutturarak, çalışma müdürlüğümüzün tutanaklarıyla kaçak işçilerin alındığı tespit edilmesine rağmen bu fabrika ile ilgili hiç bir işlem yapılmamakta. Şimdi biz buradan soruyoruz; Valimizin görüşmelerinden sonra biz Vali beyin de 'Bu iş beni de aşıyor' demesinden sonra bizler Çalışma Bakanı'na gittik. Ankara'da makamında görüşmeler yaptık. Kadın arkadaşlarımız anlatıyorlar; Biz çocuklarımızın çantasına okula giderken yiyecek koyamıyoruz, benim felçli kocam evde yatıyor, benim ona bakmaktan başka çarem yoktur diyen çaresiz kadın arkadaşlarım. Devletin en tepesindeki Çalışma Bakanı'na derdini anlatıyor."

SON