Remzi Çayır: ''Birkaç ay önce 'terörist' diye Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığından adamı atıyorsun sonra elini sıkıyorsun. Bu iki yüzlülük değil de nedir''

Remzi Çayır: ''Birkaç ay önce 'terörist' diye Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığından adamı atıyorsun sonra elini sıkıyorsun. Bu iki yüzlülük değil de nedir''

(ANKARA) - Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, ''Sonu, finali belli bir filmi bize seyrettirmeye devam ediyorlar. Birinci açılım sürecinin filmi, başrolde ve son rolde de Recep Tayyip Erdoğan ve diğerleri vardı. Diğerleri kimdi? Akil adamlardı. Şimdi gizlenmiş bir başrol de Recep Tayyip Erdoğan vardı. Öne çıkarılmış, baş yardımcı rol de Devlet Bahçeli var, DEM’liler var, PKK’lılar var''' dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çayır, isim vermeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik eleştirilerde bulundu. Çayır, şunları söyledi:

''Bu ülkede ruhu bozuk ve kanı bozuk olanlar dışında herkes barış ister. Kavga istemiyoruz. Kimse eline silah aslın kardeşini öldürsün istemiyoruz. 50 yıldır dışarıdaki ve içerideki hainlerin dürtmesiyle kardeş kardeşi vuruyor. Resmen Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Siyonistler, içerideki Yahudiler, adı Türk kendi hem Yahudi hem Ermeni. Evet bu ülkenin hainleri iki millete de dahiller beş millete de dahiller. Türk milliyetçileri ve ülkücüler, birlik, dirlik, vatanın ve milletin birliğini isterler. Bu Türk milliyetçileri ve ülkücülerinin kırmızı çizgisidir. Ancak kendinden rol alarak kendi kendine milletin hassasiyetlerini yok sayarak, sonu belli başı belli olan, elinde silah bulunduran teröristlere karşı kendini eğdiren, dün 'eli kanlı' diye nitelendirdiklerinin bugün elini tutan, daha birkaç ay önce 'terörist' diye Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığından adamı atıyorsun sonra makamına alıp elini sıkıyorsun. Bu iki yüzlülük değil de nedir? İnsanlık adına tam da ikiyüzlü bir siyasetin resmidir.

''Finali belli bir filmi bize seyrettirmeye devam ediyorlar''

Sonu, finali belli bir filmi bize seyrettirmeye devam ediyorlar. Birinci açılım sürecinin filmi, başrolde ve son rolde de Recep Tayyip Erdoğan ve diğerleri vardı. Diğerleri kimdi? Akil adamlardı. Şimdi gizlenmiş bir başrol de Recep Tayyip Erdoğan vardı. Öne çıkarılmış, baş yardımcı rol de Devlet Bahçeli var, DEM’liler var, PKK’lılar var. Görüşmeye dosyayla geliyorlar. Üzerinde ‘Demokratik Çözüm’ yazıyor. İçinde ne yazıyır biliyor musunuz? Milleti, vatanı bölecek şekilde dayatmalar var. Bir, 'anayasada resmi dil Türkçe ve Kürtçe yazacaksınız. İki, yerel meclisler kurulmalıdır' diyorlar. Üç ise kurucu irade. Anayasa’nın ilk dört maddesine göre kurucu irade değişecekmiş. Ne diyeceklermiş? 'Türkiye vatandaşı, Türkiyelilik'. Ya Türksün ya da değilsindir. Millete karşı dürüst olmak zorundasınız. Dosyanın içinde ne var ne yok millete açıklamak zorundasınız. Bunlar elbirliğiyle silahla yapamadıklarını müzakereyle bu milleti birbirine düşürecekler.

Bir toplumda hele bu coğrafyada anayasada resmi dil, iki olursa iki tane devlet çıkar. Bunun insan hakkıyla, demokrasiyle, temel hak ve hürriyetlerle alakası yoktur. Hepimiz anadilimizi konuşabilir, yayabilir, folklorumuzu, adetlerimizi pek ala söyleyebiliriz. Ama üst şemsiye gerekmez mi? Birlikte yaşamak gerekmez mi?

''Dün kendi önünü açmak ve temizlemek için FETÖ’yü kim kullandı? Recep Tayyip Erdoğan''

Sayın Cumhurbaşkanı, insanları, sivil toplum kuruluşlarını ve partileri kullanmakta pek mahir. Ordu içinde bir yapılandırmayı gerçekleştirmek, bazılarının burnunu kırmak için FETÖ’yü kullanmadı mı? Dün kendi önünü açmak ve temizlemek için FETÖ’yü kim kullandı? Recep Tayyip Erdoğan. Ey Türk milliyetçileri ve ülkücüler, Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu oyuna, tezgâha gelmeyin. Gücü istediği gibi kullanmayı seven bir Cumhurbaşkanı var.

Kendini bu ülkeye adamış, ruhunu bu ülkeye bu vatanda adamış olanlar artık belki aynı safta, aynı isimde değil ama en azından aynı zeminde ülkenin menfaati ve geleceği için birlikte hareket etmek zorundayız. Yarın bir gün buna benzer partilerle görüşme yapacağız ve iktidarın önünü açacağız. Ülkücüler ve Türk milliyetçileri, iktidar zamanıdır.

Devlet Bahçeli bir 'Umut Hakkı'ndan bahsediyor. Biz şehit hakkından bahsediyoruz. Gitsinler şehitlere, gazilere sorsunlar: Şiddet ve silah göstererek biz Abdullah Öcalan’ın elini güçlendirmeyiz diyen PKK’lılara karşı şehit elini güçlendireceğiz, Türk milletinin elini güçlendireceğiz. Bu oyun iki tarafın birbirini suçlamasıyla son bulacaktır.

Emekliye yüzde 15, memura yüzde 11 zam. Emrinde olan TÜİK’e emir veriyor. Türkiye’nin TÜİK gibi 5-6 tane kurumu olsa maşallah Türkiye havaya zıplar, çağlar atlar. Memura fazla para gitmesin. Kasada para yok. Yiye yiye bitirdiler parayı. Tayyip beyin sloganı bu: Saraya dolu para millete yok para. Bu kafanın Türkiye’yi yönettiğini düşünebiliyor musunuz?''