Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilciliği'nden 'maaş zammı' protestosu

Türkiye Kamu-Sen  İzmir İl Temsilciliği'nden 'maaş zammı' protestosu

(İZMİR)- Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilciliği, memur ve emekli maaş zamlarına tepki gösterdi. İzmir Temsilcisi Recep Çakmak, "Bu maaş politikasıyla kamu, memur ve emekliye karşı sürekli borçlanmaktadır" dedi.

Türkiye Kamu-Sen İzmir Temsilciliği, memur ve emekli maaş zamlarını protesto etmek için İzmir SGK İl Müdürlüğü önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. Sendika üyeleri, "Memuruz haklıyız kazanacağız”, “Direne direne kazanacağız” ve “Sarı sendika istemiyoruz” sloganları attı.

Açıklamada konuşan Türkiye Kamu-Sen İzmir Temsilcisi Recep Çakmak, "Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz."Alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü" ifadelerini kullandı.

"Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu"

Memur ve emekliye yüzde 11,54 zam oranını eleştiren Çakmak, şunları ifade etti:

"Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu yüzde 44,38 oldu, son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının yüzde 5,75 eridiği resmi olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl kira yüzde 58,5; gıda yüzde yüzde 43,6; okul yüzde 91,6; sağlık yüzde 47,6; haberleşme yüzde 34; giyim yüzde 32,8 zamlandı. 2025 yılı için de enflasyonun en düşük yüzde 21 tahmin edildiği bizzat Merkez Bankası tarafından açıklandı. Durum böyleyken yeniden değerleme oranı da yüzde 43,93 olarak belirlendi. Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi ve cezalar bu rakama göre artırıldı. Yani kamu, kendi alacaklarına yüzde 44 zam yaptı. Memur ve emekliye geldiğinde ise yüzde 6 yüzde 5 yeter dedi. Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu, alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü ,alırken bonkör verirken cimri oldular. Bütün harcamalar yüzde 40'ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif yüzde 11,3 zam yapmayı yeterli gördüler. Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Pasta büyüyorsa payımız da büyüsün. Memurun emeklinin yüzü gülsün. Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz.

"Memuru, emeklisi mutlu olmayan ülkenin mutlu olması mümkün değildir"

Elma ile armudu toplayıp enflasyon farkı ile cüzi bir artış yapıp bunu da memura emekliye zam diye anlatmayın.Çalışanları sürekli fakirleşen millet, gelişemez, ilerleyemez. Enflasyon farkı sıfır zam demektir; o da sonradan verilen bir telafidir. Bu maaş politikasıyla kamu memur ve emekliye karşı sürekli borçlanmaktadır. Elma ile armudu toplayıp enflasyon farkı ile cüzi bir artış yapıp bunu da memura emekliye zam diye anlatmayın. Milletten hangi oranda alıyorsanız, çalışanınıza, emeklinize de o oranda zam verin. İçinde adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesi mümkün değildir. Memuru, emeklisi mutlu olmayan ülkenin mutlu olması mümkün değildir. Refah payı olmayan maaş artışına zam denmez. Bu yapılan ön ödemeli enflasyon tazminatıdır. Kaldı ki resmi enflasyon hedefinin yüzde 17,5 olduğu yerde yüzde 6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, açıkça maaşlar 6,5 puan eriyecek demektir. Bu, açıkça ben sizi enflasyona ezdireceğim demektir. Biz ne bu ay verilecek olan enflasyon farkı destekli yüzde 11,54 ‘ü ne de 2025 yılının tamamı için öngörülen kümülatif yüzde 11,3'ü zam olarak kabul etmiyoruz. Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Yok eğer bu zamsa o zaman enflasyon nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun, emeklinin rızkından kesip kapatmayın. Zaten alım gücü sürekli düşerken, daha fazla fedakarlık beklemeyin.”

"Ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz

Taleplerini dile getiren Recep Çakmak, şu sözleri söyledi:

"Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini, üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz. Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adaletle düzenlenmesini, herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi yüzde 15'te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz. Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceği sözü, unutulmasın diyoruz. Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda baş vurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz. Maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlensin diyoruz. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz."