TYH Tekstil’de ‘ilaçlama yapacağız’ dediler, işçileri işten çıkardılar…  Berrin Çiçek: İnsanlar servislerine bindiğinde ‘İş akdinize son verildi’ mesajları yağmaya başladı

TYH Tekstil’de ‘ilaçlama yapacağız’ dediler, işçileri işten çıkardılar…  Berrin Çiçek: İnsanlar servislerine bindiğinde ‘İş akdinize son verildi’ mesajları yağmaya başladı

Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: AKIN KÜÇÜKKURT

(MANİSA) – Manisa Akhisar’da faaliyet gösteren TYH Uluslararası Tekstil Pazarlama A.Ş’nin işten çıkardığı Berrin Çiçek, ANKA Haber Ajansı’na “Bize yalan söylediler. ‘İlaçlama yapacağız, dolaplarınızı boşaltın’ dediler. İnsanlar servislerine binip daha organize sanayiden çıkmadan mesajlar yağmaya başladı ‘İş akdinize son verildi’ diye” şeklinde konuştu.

DİSK’e bağlı Tekstil-İş sendikasının yaklaşık 9 aydır örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Manisa Akhisar’daki TYH Uluslararası Tekstil Pazarlama A.Ş’den çıkarılan işçiler bugün fabrika önünde eylem yaptı.

Yaklaşık 9 aylık süreçte 700’e yakın işçinin çıkarıldığı fabrikada, çıkarılanlardan bazılarının işten çıkarma kodlarının da değiştirilerek ‘işsizlik maaşından yararlanma haklarının önünün kapatıldığı’ iddia edildi.

Yaşadıkları sürece ilişkin ANKA Haber Ajansı’na konuşan işten çıkarılan işçiler, ihaklarını talep etti.

Demirbaş: “Kod4’ten çıkarılacağımız söylendi daha sonra değişiklik yapıldı”

İşsizlik maaşı almalarının engellendiğini ifade eden Firdevs Demirbaş, şunları söyledi:

“Sendikaya üye olduğumuz için işten çıkarıldık. Bizim isteğimiz sadece anayasal haklarımızı alabilmekti. Yaklaşık 280 kişi, tekstil sektöründe yaşanan durgunluk bahanesiyle 20 Aralık’ta işten çıkarıldık. Bizi buradan çıkarırken Kod4’ten çıkarılacağımız söylendi daha sonra değişiklik yapıldı ve Kod22’den çıkarıldık. Kod4’ten çıkarılmış olsaydık işsizlik maaşı alabilecektik. Kod22’den çıkarılınca işsizlik maaşı alamıyoruz. Biz burada sendikal eylemler yaptık. Ustalarımız bu konuda bize baskılar yaptılar. Ustalarımız tarafından mobbing yapıldı. Sonunda da işten çıkarıldık. Biz sendika buraya girsin istiyoruz. Biz çıkarıldık ama burada çalışan yüzlerce arkadaşımız var. Sendika buraya girebilsin ve herkes haklarını alabilsin.”

Çiçek: “9 yıl emek verdim ben. Bunun için mi emek verdim ben?”

Çalıştıkları süre boyunca baskı ve mobbinglere maruz kaldıklarını ifade eden ve fabrikada 9 yıl çalışan Berrin Çiçek, şunları anlattı:

“Burada güzel güzel çalışırken, full mesai çalışırken sırf sendika istediğimiz için, sadece sendikayı getirmemek için böyle bir şeye başvurdular. İçeride devamlı bir mobbing vardı. İçerideki en büyük sorunumuz izin almaktı. Ustabaşılarımız süründürüyorlardı. Biz ölü değiliz, android değiliz. Dışarıda da bir hayatımız var. Dışarıda işlerimiz oluyordu. İzni bile süründürerek veriyorlardı. Maaşlarımız asgari ücret. Ben 9 yıllık elemandım, asgari ücret alıyordum. 11 yıllık geçmişi olan bir fabrikada ben 9 yıllık mensubuyken artık sendikalı olmalıyız dedik. Anayasal hakkımızı kullanmak istediğimiz için bir gecede mesajlarla işten çıkarıldık. Ve bize yalan söylediler. ‘İlaçlama yapacağız, dolaplarınızı boşaltın’ dediler. İnsanlar servislerine binip daha organize sanayiden çıkmadan mesajlar yağmaya başladı ‘İş akdinize son verildi’ diye. Bizim firma yetkililerinden talebimiz, anayasal hakkımız. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Biz Akhisar’da 11 yıldır Mehmet Kaya’ya elimizden gelen desteği verdik. Onun da bize anayasal hakkımızı vermesini istiyoruz. Kendisi bizi çıkarmış olmasına rağmen işsizlik maaşımızı dahi engellediler. 9 yıl emek verdim ben. Bunun için mi emek verdim? Sendikalı olmak da işsizlik maaşı almak da benim anayasal hakkım. Biz servet düşmanı değiliz. Sadece anayasal hakkımızı istedik.”

Dalbudak: “Hakkımızı aradık diye işten çıkarıldık”

TYH’de 7 yıl çalışan Fatma Dalbudak da çalıştıkları sürece baskılara maruz kaldıklarını söyleyerek, şöyle konuştu:

“Biz işe girdiğimizde çok mutluyduk. Son 2 yıldır bize çok baskı yapılıyor. Makinelerimizde ışıklar var. Kırmızı, mavi ve yeşil. Eğer kırmızı yanarsa hepsi başımıza üşüşüyor ‘Neden kırmızı’ diye. Bunlar hep mobbing. En düşük performans kırmızı oluyor. Sayı çıkartacaksınız diye başımızda dikiliyorlardı. 'Şu kadar saniyede şu işi yapmak zorundasınız’ diyorlardı. İşten çıkarılma nedenimiz, sendikal mücadelemiz. Biz her akşam işten çıktıktan sonra eylem yapıyorduk ‘sendikal hakkımız engellenemez’ diye. Onlar çimlere su saldılar. Biz servislere binmedik, servisleri götürdüler, bizler burada kaldık. Sonra bizi odaya çağırdılar. Biz mesai saati bittikten sonra fabrikada kalmışız ve suçumuz buymuş. Tutanak tuttular. Biz imzalamadık. Ondan sonra bizi bellediler. Sonunda işten çıkarttılar. Hakkımızı aradık diye işten çıkarıldık. Biz mahkemeye verdik. Mahkemeye verenlerin kodlarını değiştirdiler ve işsizlik parası almamızı bile engellediler. Kod22 demek, biz kendimiz isteyerek işsizlik ve kıdem hakkımızdan vazgeçiyoruz demek. Devletin bize verdiği işsizlik parasını bile bize vermemek için direniyorlar. İnsanları iyice muhtaç ediyorlar. Yılbaşına 10 gün kala bizi işsiz bıraktılar.”