Van Emek ve Demokrasi Platformu: "Roboski’yi unutmadık unutturmayacağız"

Van Emek ve Demokrasi Platformu: "Roboski’yi unutmadık unutturmayacağız"

(VAN) - Van Emek ve Demokrasi Platformu, “AKP iktidarı aslında kendisine günü kurtarmaktan başka fayda sağlamayan, baskı ve saldırılarından artık vazgeçmeli ve Roboski katliamı ile bu topraklarda yaşanan diğer bütün katliamlara ilişkin halka hesap vererek, özgürlüklerin daim olduğu emekten yana demokratik bir Türkiye için gereğini yapmalıdır. Roboski’yi unutmadık unutturmayacağız” açıklamasını yaptı.

Van Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, 28 Aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde (Roboski) 17'si çocuk 34 kişinin PKK'lı teröristler zannedilerek öldürülmesi olayının yıl dönümünde Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Protestoya, Emek ve demokrasi platformu bileşenleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Protestoda, "Roboski katliamını unutmadık, unutturmayacağız" yazılı pankart açılırken, "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" sloganı atıldı.

Van Emek ve Demokrasi Platformu Eş Sözcüsü Engin Işık şunları söyledi:

"Yıl 2011, 28 Aralık gecesi Roboski’de 19’u çocuk 34 insanın katledilmesinin üzerinden 13 yıl geçti ama hükümet ne bir özür diledi ne de faillerin bulunmasına ilişkin somut bir adım attı. 28 Aralık 2011’de Şırnak’ın Uludere ilçesinin Gülyazı ve Ortasu (Roboski) köylerinden, yaşları 12-41 arasında 19’u çocuk 34 Kürt, 34 vatandaş, 34 can, yıllardır yaptıkları gibi kendileri için bir anlamı olmayan yapay sınırdan ticaret yaptıktan hemen sonra Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savaş uçaklarından atılan bombalarla öldürüldü, katledildi. Yaşamını yitiren yurttaşlarımız bölgedeki ekonomik imkânsızlıklardan kaynaklı yıllardır aynı güzergâhta kaçak denilse de asında devletin kolluk kuvvetlerinin gözü önünde geçimlerini sağlamak için sınır ticareti yapmaktaydılar.

"Neredeyse katliamı meşrulaştırmaya çalışmışlardır"

TBMM araştırma komisyonunda izlenen görüntüler, yaralı kurtulanların ve ailelerin ifadelerinden de açık biçimde görüldüğü üzere bu insanlar olay gecesi sınıra sıfır noktada askerler tarafından durdurulmuş ve sonrasında herhangi bir ikaz yapılmadan üzerlerine bombalar yağdırılmıştır. Bu anlamda yaşanan bu elim olay; belli bir yerde kararı alınmış ve talimatı verilmiş yani engellenmemiş ve ya engellenmek istenmemiş. Bu anlamda kesinlikle bir kaza değil, doğrudan doğruya sonucu tasarlanmış bir katliamdır. Katliamın hemen ardından Roboski’de çocuklarını yitiren aileleri para vererek susturmaya çalışan iktidar, Meclis araştırma komisyonundan hiçbir sonuç çıkmamasına yönelik üstün gayretleri sonrasında faillere ilişkin hiçbir soruşturma başlatmadığı gibi dönemin başbakanının 'onların hepsi sivil miydi, değil miydi, soruşturmada göreceğiz' şeklinde açıklamalarıyla neredeyse katliamı meşrulaştırmaya çalışmışlardır. Bu topraklarda bin yıllardır barış ve kardeşlik içinde birlikte yaşamış halkların arasına kin ve nefret tohumları ekmekten, ülkemizi kan ve gözyaşı deryasına mahkûm etmekten başka bir işe yaramayan bu söylemler iktidarın son dönemki iç ve dış politikalarında açıkça görülen tekçi ve faşizan yönetim anlayışının bir tezahürüdür.

"Roboski'yi unutmadık unutturmayacağız"

AKP iktidarının Roboski katliamı karşısındaki bu tutumu, Kürt sorunu da dahil olmak üzere halklarımızın yaşadığı hiçbir soruna somut bir çözüm üretmemek bir yana bu sorunları dile getiren herhangi bir muhalefet unsuruna karşı dozu her geçen gün daha da artan baskı ve şiddet saldırılarıyla susturmaya ve sindirmeye çalışan faşizan karakterin bir başka örneğidir. Ülkemizde tarifi imkânsız acılar yaratan baskı ve şiddet politikalarının, ülkemizin hiçbir temel meselesine çözüm getiremediği yıllardır yaşanan acı pratiklerle defalarca kanıtlanmıştır. Buna rağmen çözümsüzlük politikalarında ısrar edilmesi AKP’nin ülkenin sorunlarını çözmeyi değil sadece kendi iktidarını sürdürmeyi düşündüğünü göstermektedir. Ama tarih tanıktır ki iktidarını sürdürmek adına halka baskı ve zor uygulayanlar er ya da geç yenilmeye mahkûmdur.

Bu anlamda AKP iktidarı aslında kendisine günü kurtarmaktan başka fayda sağlamayan, baskı ve saldırılarından artık vazgeçmeli ve Roboski katliamı ile bu topraklarda yaşanan diğer bütün katliamlara ilişkin halka hesap vererek, özgürlüklerin daim olduğu emekten yana demokratik bir Türkiye için gereğini yapmalıdır. Roboski’yi unutmadık unutturmayacağız."