Adalet Bakanı Tunç: “Adalete güveni daha da artırmak gayretinde olacağız”

Adalet Bakanı Tunç: “Adalete güveni daha da artırmak gayretinde olacağız”

(İZMİR) – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Yargı hizmetlerinin etkinliğini artırmak, adalete güveni daha da artırmak noktasında daha fazla mesafe almak için koyacağımız hedefleri hızlı bir şekilde gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız” dedi.

İzmir Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı ile İzmir ve Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlükleri hizmet binalarının açılış törenleri Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un katılımıyla gerçekleştirildi.

Açılış törenine Bakan Tunç’un yanı sıra; İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Adli Tıp Kurumu Başkanı Hızır Aslıyüksek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, siyasi parti temsilcileri ve milletvekilleri ile ilçe belediye başkanları katıldı.

Törende konuşan Bakan Tunç, adalet sisteminde yürürlüğe konulacak yeni uygulamalara ilişkin de bilgi verdi.

Tunç: “Yargının, adaleti gerçekleştirebilmesi için de üç önemli unsur var”

Adaletin daha iyi bir noktaya gelebilmesi için üç unsura işaret eden Bakan Tunç, şunları söyledi:

“İzmir’imiz bakanlıklarımızın ve hükümetimizin liderliği sayesinde çok önemli yatırımlara sahne oluyor. Kemalpaşa Adalet Sarayı’mızın inşaatı devam ediyor. İnşallah 2025 yılında açılışını yapmak istiyoruz. Aliağa Adalet Sarayı'mızın ihalesini gerçekleştirdik, inşallah önümüzdeki günlerde temel atma töreni olacak. Dördüncü Çocuk Adalet Merkezimizi İzmir’de hayata geçireceğiz. İzmir, adalet yatırımları önemli çalışmalara sahne olmaya devam ediyor. Adalet önemli. Toplumsal huzur ve barışın teminatı. Adaletin olmadığı yerde karmaşa olur, huzur ve güvenlik olmaz. O yüzden adalet, mülkün temelidir diyoruz. Adaletin hakkıyla tecelli edebilmesi için bir düzenin, demokratik hukuk devletinin olması gerekir. Demokratik hukuk devletinin adaleti hakkıyla tecelli edebilmesi için de tarafsız ve bağımsız yargı gerekir. Yargının, adaleti gerçekleştirebilmesi için de üç önemli unsur var. En önemlilerinden biri, toplumun ihtiyacına cevap veren bir mevzuatın olması, fiziki imkânların yeterliliği ve etkin bir insan kaynağı. Bu üç unsur önemli. Mevzuatın yenilenmesi konusunda son 22 yılda temel kanunlarımızın tamamını, toplumumuzun ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Şu an Avrupa’nın en yeni temel mevzuatına sahip ülke konumundayız. Adaletin uygulanacağı mekanları da yeniledik. 2002 yılında 78 müstakil adliyemiz varken, bugün bu sayıyı 380’e çıkardık. Kapalı alanı on kat artırdık. Adaletten ve güvenlikten kısıtlama olmaz. Adalet gecikmeden tesis edilmeli. Bu binaların içerisindeki donanımlar sistemler önemli. UYAP sistemimiz dünyaya örnek durumda. Vatandaş portalı UYAP’ta 22 milyona ulaşmış durumda. 57 kurumla 186 farklı entegrasyonu tamamladık. Önümüzde yapay zeka ile ilgili çalışmalar var. Yapay zeka ile özellikle birçok hususun gerçekleştirilmesi mümkün. Bu konuda çalışmalarımızı sürdürme gayretindeyiz.”

“Hukuk fakültesi bittikten sonra bir ön elemeye tabi tutulacaklar”

Etkin insan kaynağı konusuna değinen Bakan Tunç, artık avukat, hakim ya da savcı olmanın ön koşula bağlanacağını belirterek, şu ifadeleri kıllandı:

“Bir yandan toplumun ihtiyacına cevap veren mevzuat, o mevzuatın uygulanacağı fiziki mekanlar ama en önemlisi insan unsuru. Personelimizin sayısını artırmak, hakim ve savcılarımızın nitelik ve nicelik açısından güçlendirmesi önemli. Bu alanda da önemli mesafeler aldık. 2002 yılında ülke genelinde, 9 bin 349 olan hâkim ve savcı sayımızı, 24 bin 642’ye çıkardık. Son 1 yılda Türkiye geneli ilave bin 195 hakim, savcı ataması yaptık. Hukuk eğitiminin kalitesinin artmasına yönelik birçok çalışmamız var. Geçen yıl uygulamaya koyduğumuz, hukuk mesleklerine giriş sınavı, bu yıl ilkini gerçekleştirdik. Bundan sonra artık avukat, hakim savcı yardımcısı olmak için hukuk fakültesi mezunu olmak yetmeyecek. Hukuk fakültesi bittikten sonra bir ön elemeye tabi tutulacaklar. Bu yıldan itibaren bu uygulama başladı. Yılda iki kez Nisan ve Eylül aylarında bu sınav gerçekleştirilecek.”

“Denetimli serbestlik tam bir özgürlük hali değil”

Bakan Tunç, denetimli serbestliğin önemine vurgu yaparken açılışı yapılan üç kuruma ilişkin şunları söyledi:

Hukuk devletinin temel amacı, adaletin tecellisidir. Adaletin tecellisinin en önemli boyutu ise ceza adaleti sistemi. Ceza adalet sisteminin ilk aşaması ceza soruşturması, ikinci aşaması ceza kovuşturması, infaz aşaması. Bugün açılışlarını gerçekleştirdiğimiz üç eserden biri, soruşturma aşamasındaki verilerin sağlıklı bir şekilde toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması konusunda adli tıp kurumumuz önemli. Suçlunun tespit edilip gerekli cezai yaptırıma tabi tutulması. Cezaya hükmedildikten sonra da infaz aşaması. İnfaz aşaması, toplumu suçtan korumak açısından çok önemli. İnfazın suçluya hak ettiği cezayı çekmesi hem de cezayı çektikten sonra topluma kazandırılması ve suç işlemeyecek hale getirilmesi de infaz aşamasının başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinden geçiyor. Denetimli serbestlik uyulması gereken belirli yükümlülükleri içeren bir yaptırım türüdür. Denetimli serbestlik tam bir özgürlük hali değil, şüpheli, sanık veya hükümlülerin devamlı suretle denetlenerek izlendiği bir kontrol alanıdır. Bu infaz sistemiyle hükümlüye, uyarı ve önerilerde bulunarak uyması gereken bir denetim planı hazırlanıyor. Zira hükümlü denetim süresince belirlenen yükümlülük ve programlara uymazsa ya da bu süreçte yeni bir suç işlerse denetimli serbestlik tedbiri sonlandırılıyor. Bu sistemle hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması, rehabilitasyon süreçlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi ve suç tekrarının önlenmesi amaçlanıyor. Bugün İzmir ve Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün açılışı, bu hedeflere ulaşma yolunda attığımız önemli adımlardan biridir. Denetimli serbestlik uygulamaları, sadece yükümlülerin değil, aynı zamanda toplumun da güvenliğini ve huzurunu sağlamayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda, İzmir ve Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün de bu misyonu en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyorum.

“520 bin kararın infazına devam ediliyor”

Bugün denetimli serbestlik sistemi aracılığıyla yargı mercileri tarafından hükmedilmiş 8 milyonun üzerinde kararın infazı başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş. Halen bu sistemde; iyileştirme çalışmaları odağa alınarak 520 bin kararın infazına devam ediliyor. Denetimli serbestlik yükümlüleri, cezalarını infaz ederken toplum yararına işlerde de görev alıyor. 2024 yılında 108 bin yükümlü, başta belediye, adliye, cami, kaymakamlık olmak üzere birçok kamu kurumunda kamuya yararlı bir işte çalıştı. Halihazırda 12 bin hükümlü kamuya yararlı bir işte çalışmaya da devam ediyor. Çeşitli kurumlarla yapılan iş birliği kapsamında çalışma şekilleri artıyor. Bu hedef doğrultusunda son 10 yılda tam 2 bin 746 yükümlü kendi işini kurdu. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz 17 bin 703 metrekare kapalı kullanım alanına sahip İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz ve 3 bin 200 metrekare kapalı kullanım alanına sahip Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz, 17 ilçemize hizmet verecek.

Yargı Reformu Strateji Belgemiz de önümüzdeki günlerde açıklanacak. İnşallah yargı hizmetlerinin etkinliğini artırmak, adalete güveni daha da artırmak noktasında daha fazla mesafe almak için koyacağımız hedefleri hızlı bir şekilde gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız.”

Elban: “Bölgemizdeki adli teşkilatın işleyişi için önemli”

İzmir Valisi Elban da şunları söyledi:

“Bugün hem adaletin gerçekleşmesi açısından 200 yıllık geçmişi olan, uluslararası alanda ciddi bir akreditasyonu olan bir kurumun ilimizdeki Grup Başkanlığının kendilerine yakışır bir tesisin açılmasının, ilimizdeki ve bölgemizdeki adli teşkilatın işleyiş ve sağlıklı kararlar verilmesi açısından çok önemli görevler üstleneceğini düşünüyorum. Aynı şekilde yargılama sonucunda yürütülen çalışmalarda denetimli serbestlik hizmetlerinin sağlıklı bir ortamda verilmesi ve bu sürecin iyi bir şekilde yürütülmesi için hem İzmir hem de Karşıyaka denetimli hizmet binamızın da açılışını yapacağız. Her üç tesisin de ülkemize ve şehrimize hayırlar getirmesini diliyorum”

Yeldan: “Adalete erişimi sorunsuz ve ivedi bir şekilde sağlayacaktır”

İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Yeldan, şu ifadeleri kullandı:

“Adli tıp, maddi gerçeğin ve hakikatin ortaya çıkarılmasında adaletin önünü aydınlatan bir bilim dalıdır. Adli Tıp Kurumu binasında yer alan Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz ise toplum için büyük önem arz eden, yükümlülülerin toplum için denetim ve takibinin yapılması, iyileştirilmesi ve topluma yeniden kazandırılmasını sağlamaktadır. Her iki kurumun aynı lokasyonda bulunması, adalete erişimi sorunsuz ve ivedi bir şekilde sağlayacaktır. Bu merkezde, denetim altındaki uyuşturucu kullanıcılarının takip ve iyileştirme süreçlerinde alınan numuneler Adli Tıp binamızda yapılarak bağımlılıkla mücadelede önemli bir katkı saplayacaktır. Çocuk adalet merkezlerinin yaygınlaştırılması talimatı üzerine bu kuruma yakın bir mesafede yer alan İzmir Çocuk Adalet Merkezi de çocuklarla ilgili tüm adli süreçlerin yürütülmesini sağlayacaktır. Buca Kaynaklar köyünde imzaladığımız protokol sonucu, bağımlılıkla mücadele köyü yapımına başlandı. Bu projelerle bağımlılıkla etkin mücadele ve denetimli serbestlik uygulamalarının modernleştirilmesi amaçlanmaktadır.”

Aslıyüksel: “Kurumumuz aynı zamanda bir eğitim merkezidir”

Adli Tıp Kurumu Başkanı Hızır Aslıyüksek de sayısal verileri paylaşarak şöyle konuştu:

“Adli Tıp Kurumu iki asra yaklaşan tarihiyle dünyada öncü ve referans bir kurumdur. Kurumumuz aynı zamanda bir eğitim merkezidir. Bugüne kadar yaklaşık 600 adli tıp uzmanına adli tıp uzmanlık eğitimi verdik. Adli Tıp Kurumu olarak 20224 yılında yaklaşık 28 bin 802 otopsi işlemi, 23 bin 704 ölü muayenesi, 467 bin 497 adli muayene ve 147 bin 587 DNA incelemesi olmak üzere 901 bin 606 adli dosyayı inceleyerek rapor düzenledik. 2024 yılından kurumumuza gelen yaklaşık 900 bini bulan bilirkişi taleplerinin yaklaşık yüzde 94’ü sonuçlandırılmıştır. Daha fazla insanımıza yerinde hizmet sunmak için adli tıp grup başkanlıklarını yaygınlaştırıyoruz. 2002 yılında sadece 25 ilde adli tıp hizmeti verilirken bugün 81 ilde adli tıp hizmeti sunulmaktadır. Bölge adliye mahkemesi bulunan illerimizde adli tıp grup başkanlığı açmayı planlıyoruz. Hedefimiz 2026 yılına kadar grup başkanlığı sayımızı 18’e çıkarmak.”