ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan: İktidarın gözdesi İslami banka sayısı 12’ye, sektör payları yüzde 15’e çıkıyor
Haber-Analiz: Zülfikar DOĞAN
(ANKARA) - Faizsiz finans ya da katılım bankacılığı adı altında faaliyet gösteren İslami bankaların sayısı AK Parti iktidarı ile ivme kazanırken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) son bir yılda üç yeni İslami bankaya izin verdi. Halkbank ise kısa süre önce BDDK’ya başvurarak katılım bankacılığı ve dijital bankacılık faaliyeti için lisans istedi. Aktif büyüklükleri 3 trilyon liraya yaklaşan İslami bankaların 2025 hedefi bankacılık sektöründeki paylarını yaklaşık iki kat artırmak.
2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne (CHS) geçiş sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Türkiye Varlık Fonu (TVF) çatısı altında toplanan kamu bankalarının sayısı katılım bankalarıyla birlikte arttı. Ziraat Bankası ve Vakıfbank, Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım için daha önce BDDK’dan izin alırken, yıllar önce kapanan tasfiye halindeki Emlakbank da 2019’da Emlak Katılım Bankası ile sektöre geri döndü.
Faizsiz İslami bankacılığın Türkiye’deki öncüleri olan Al Baraka Türk ve Kuveyt Türk gibi Arap sermayeli İslami finans kurumlarını İhlas Holding’e bağlı Türkiye Finans izledi. 2023’te BDDK’dan izin alan Dünya Katılım, T.O.M. Finans ile Hayat Finans katılım bankaları aynı zamanda dijital bankacılık lisansına da sahip. Bu yıl başında art arda verilen izinlerle sayısı dokuza yükselen katılım bankalarının sayısı, son olarak Adil Katılım Bankası ve Katılımevim’le 11’e çıktı. Halkbank’ın BDDK’ya yaptığı başvurunun onaylanmasıyla faizsiz İslami banka sayısı 12’ye yükselecek.
Faiz konusunda nas ısrarını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2021 yılında yayınladığı kararla Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi bünyesinde Katılım Finans Dairesi Başkanlığı kurulurken, Merkez Bankası da Katılım Bankacılığı Müdürlüğünü faaliyete geçirdi.
22 bin kişi istihdam ediliyor
Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) son verilerine göre yaklaşık 22 bin kişinin istihdam edildiği İslami bankaların Türkiye çapındaki şube sayısı bin 500’e yaklaştı. 2024 Ağustos itibarıyla kârları 36 milyar liraya varan katılım bankalarının bu yılı en az 70-80 milyar TL kârla kapatmaları bekleniyor. Mevduat bankaları gibi faizle kredi ya da ‘paradan para kazanma’ yöntemi yerine, emtia, yatırım ortaklığı, kâr ve zarar ortaklığı sistemiyle çalışan katılım bankaları icare adı altında gayrimenkul, makine alımlarına finansman sağlıyor. Katılım bankalarının karz-ı hasen adı altında uyguladıkları bir günlük borç verme yönteminde ise acil ihtiyacı olan müşterinin ihtiyacı karşılanırken ertesi herhangi bir karşılık olmaksızın para geri alınıyor. Tekafül adı altında uygulanan İslami sigortada ise müşteriler dayanışmayla birbirlerinin olası risklerini paylaşıyor. Türkiye’deki katılım bankaları ve İslami finans kurumlarında en yaygın olan enstrüman İslami faizsiz bono olarak adlandırılan sukuk ya da kira sertifikası.
Sektör paylarının ikiye katlanması bekleniyor
Özellikle petrol zengini Körfez ülkelerinden yapılan borçlanmalarda katılım bankalarının ihraç ettiği kira Sukuk (İslami bono) tutarı toplamı 2013’ten bu yana TL bazında 513,8 milyar liraya, dolar bazında 5,1 milyar dolara ulaştı. Hazine ve Maliye Bakanlığı da bugüne kadar 376 milyar TL, 3,2 milyar dolar, 4,2 milyar euro tutarında İslami bono ihracıyla borçlanma gerçekleştirdi. Hazine ayrıca 316,1 ton da altına dayalı İslami bono ihraç ederek borçlanmaya gitti.
Katılım bankalarının bu yıl kullandırdığı faizsiz finansman kaynaklarının toplamı 2 trilyon liraya yaklaşırken, karz-ı hasen yoluyla günü birlik alınan borçların tutarı yaklaşık 12 milyar TL oldu. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin Katılım Finans Strateji Belgesine göre halen yüzde 8,1 olan İslami finans bankalarının sektör payının 2025’te yaklaşık ikiye katlanarak yüzde 15’e yükselmesi hedefleniyor.