Artvinli besici Fuat Salan: “Hayvancılık zaten uzun zamandır tehlike sinyalleri veriyordu, şimdi ise bomba seviyesine geldi"

Artvinli besici Fuat Salan: “Hayvancılık zaten uzun zamandır tehlike sinyalleri veriyordu, şimdi ise bomba seviyesine geldi"

Haber: Uğur İstanbullu

(ARTVİN) -Artvin'de besiciler ve üreticiler, artan maliyetlerden dert yandı. Besicilik yapan ve aynı zamanda yem satan Fuat Salan, “Hayvancılık zaten uzun zamandır tehlike sinyalleri veriyordu, şimdi ise bomba seviyesine geldi” derken, hayvan üreticisi olan ve pazarda süt, yoğurt, peynir satan Ümit Çelik de “Maliyetlerin kurtarmasını zaten tartışmıyoruz. Orada maliyetleri değil, elimizdeki ürünü değerlendirmek mantığımız. Şu anda hayvancılığın geldiği nokta bellidir” diye konuştu.

Besici ve aynı zamanda zirai, tarım ürünleri satıcısı Fuat Salan, şunları söyledi:

“Hayvancılık yapıyorum, aynı zamanda da yem satıyorum. Yeni yıla girerken yem fiyatlarında ilk başta çok hızlı bir artış oldu. Özellikle güz döneminde 500 liradan 600 liraya kadar yükseldi. Bu da yüzde 30- 40 oranında bir artışa denk geldi. Ot piyasası ilk başlarda 5- 6 lirayken şimdi 10 lira oldu. Saman 3,5 lirayken şimdi ise 5 bin 500 liraya kadar satılıyor. Bu şartlarda hayvan bakmak veya kestirmek ya da hayvan saklayıp süt satmak karlı gözükmüyor.

Büyük tüccarlar, fabrikatörler bile çektiği krediyi belki yat almak için kullanıyor ve işine yatırmıyor”

Ekonomik şartlar insanları zorluyor ve herkes çektiği krediyi amaca uygun kullanmıyor. Büyük tüccarlar, fabrikatörler bile çektiği krediyi belki yat almak için kullanıyor ve işine yatırmıyor. Vatandaşın da eşyaya ihtiyacı var, ev alıyor, çocuğunu okutuyor. Evet, sattığını kullanabiliyor ama bu sefer kredi borcu var ve kredisini yatırarak geçimini sağlıyor. Yani her krediyi tutup da ot ve yeme yatırmıyor, hepsini illaki kendisi de kullanmak zorunda. Eşyası bozuluyor ve bunları almak zorunda kalıyor. Bu kış hiç doğru dürüst ahırına hayvan koymadı. Ardanuç'ta da geçen yıla göre yüzde 40 ahırına hayvan bağlamayan insan var. Kurbanlık için buzağıyı saklayıp seneye satacaklar. Bu sene yaz aylarında sattılar. Hayvancılık zaten sinyal veriyordu, şimdi ise bomba seviyesine geldi.”

“Artan maliyetler hayvancılık yapanları zorluyor”

Saman satıcısı Gürbüz Akyüz de şöyle konuştu:

“Erzurum'dan Artvin'e geldim saman satmaya. Saman pahalı, ot ve yonca 13- 14 lirayı buldu. İthal alınan hayvanlara ot ve yem yetmez oldu. Yem çuvalı 600 lira oldu ve doğal olarak kurbanlık hayvanlarının maliyetleri arttı. Hepsi pahalı olunca, yakıt, vergiler, nakliye ve diğer giderlerden dolayı maliyetler yükseldi ve bu maliyetler üreticinin üzerine biniyor. Biz ot alıp satıyoruz, Erzurum'dan alıyoruz ve yakıt yüksek olunca samanın maliyeti işçilikle birlikte yüksek oluyor. Bunları da kurtarmıyor. Hayvancılık normal diyebiliriz, ne iyi ne de kötü. Sabah sonrası bir ton kadar satabildik, ancak bakın hala aracımızın üzerinde saman duruyor. Hayvancılar, hayvancılara verilen krediyi başka amaçlarla kullandıkları için hayvancılık bitti ve birçok yerde hayvancılık için aldıkları krediyi dolara ya da altına yatırıyorlar, bu durum gerçek hayvancılık yapanları mağdur ediyor.”

“Hayvan üreticileri, sorunlarını aşabilmek için bir araya gelmeli”

Üretici Ümit Çelik, şunları ifade etti:

“Vallahi süt üretiyoruz, yoğurt üretiyoruz, peynir, yağ üretiyoruz. Bunları pazarlama konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Onu çözmek için pazara çıkmayı uygun gördük. Ardanuç'un Bulanık köyünden Kemalpaşa'ya geldik. Ari işletmesi belgemiz var, yani hayvanlarımız hastalıklarından aridir. Maliyetlerin kurtarmasını zaten tartışmıyoruz, orada maliyetleri değil, elimizdeki ürünü değerlendirmek mantığımız. Bu, yoksa maliyet zaten kurtarmıyor. Şu anda hayvancılığın geldiği nokta bellidir. Hayvanların yiyecekleri ortada; bugün sütü elde edebilmek için hayvana yem vereceksin, en kötüsü yemin çuvalı 600 lira. Yani öyle hayvanımız var ki 2 kilo süt veriyor ve asla maliyeti kurtarmıyor. Vallahi bilmiyorum ne olacak, yani üretici bir şekilde birbirleriyle temas edecek, birlik olacak ve kendi sorunlarını dile getirmeyi becerecek. Bir şekilde kendini yönetenleri terbiye etmeyi becerecek.”