CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu’ndan 2 yıl raporu: Vatandaş çareyi CHP'de görüyor, iktidarı deviremediğimiz her gün bize kızıyor
(İZMİR) – CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, 2023-2024 döneminde il örgütü tarafından yapılan faaliyetlere ilişkin gerçekleştirilen basın toplantısında CHP’ye yöneltilen eleştirilere ilişkin konuştu. Vatandaşın beklentisinin büyük olduğunu ifade eden Aslanoğlu, “Vatandaş bu iktidar tarafından 20 küsur yıldır ezilmiş. Bunun için acı çekiyor vatandaş. Çareyi CHP'de görüyor. O yüzden iktidarı deviremediğimiz her gün bize kızıyor” dedi.
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, düzenlenen basın toplantısıyla 2023-2024 yıllarında CHP İzmir İl Başkanlığı’nca hayata geçirilen hizmet ve faaliyetlere ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Aslanoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, toplumdaki ‘AK Parti çalışıyor, CHP yeterince çalışmıyor’ algısının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Aslanoğlu, partiye gelen eleştirilerin nedeninin ise vatandaşın CHP’den beklentisinin büyük olması olduğunu ifade etti.
“İki yıl boyunca en gurur duyduğumuz işlerden oldu o miting”
Göreve gelmesinin ardından geçen kısa süreli dönemde yapılanlara değinen Aslanoğlu, 2023 Genel Seçimleri öncesindeki Büyük İzmir Mitingini hatırlatarak şunları söyledi:
“Birçok yerde şununla karşılaşırsınız: AKP çok çalışıyor o yüzden iktidarlar, CHP yeterince çalışmıyor yüzden muhalefette. Biz de bu örgütün neler yaptığının tamamını görün istedik. 2023 Ocak ayının ilk haftasında yönetim kurulunun oluşmasıyla başladık. Başladığımız hafta genel başkanımızla İzmir’de bir program oldu. Ben o zaman daha toydum. Genel Başkan programları o kadar zor ki… Ben daha nerede durmam gerektiğini bilmediğim bir zamanda örgütün seçimine 100 gün vardı. O yüzden ‘Seçime 100 gün kaldı’ sloganıyla başladık. Ocak ayında Ararlık’ta başladık. Ardından ‘şeffaf bir süreç paylaşacağız’ dedik. İki yıl boyunca şeffaf bir süreç yürüttük. Sonra baktık ki AKP, terör yalanıyla ülkede kötü bir propaganda yürüyor. O yüzden emekli subaylarımız ve astsubaylarımızla birlikte köy köy gezip bu işin gerçeğini anlatmaya çalıştık.
6 Şubat’ta büyük Türkiye depremi oldu. İzmir’den ilk uçakla birlikte Antep’e gitmiştik. İhtiyaçları yerinde saptayıp döner dönmez de İzmir’de dayanışmayı örgütlemeye çalıştık. Türkiye’de ilk kez deprem bölgesinde çalışan örgüt olduk. Her hafta Cuma günü bir ilçemiz ile birlikte deprem bölgesine Osmaniye’ye gittik.
Mart İktisat Kongresi vardı. O zaman 6’lı masanın bütün liderlerin İzmir’de ağırlamıştık. Daha yeni il başkanıydım ve zor bir süreçti. Program başlayacaktı ama odadan çıkamıyorduk. Hangi liderin ilk konuşacağı bir sorundu. Kazasız belasız o çalışma da geçti. Nisan ayı da seçim çalışmalarıyla geçti.
Biz, milletvekili adaylarımızı Limontepe’de tanıttık. Bu çok tartışıldı. Bu da örgütün yeni yaptığı şeylerden biriydi. Olabildiğince kapalı salonlardan uzak durup hep sahada olmak. Seçim döneminde bu sabahın erken saatlerinde başlayıp gecenin geç saatlerine kadar sürdü. Büyük bir İzmir mitingi yaptık. 1 milyona yakın kişiyle. İki yıl boyunca en gurur duyduğumuz işlerden oldu o miting.”
“İçeriye de gömülmedik, dışarda mücadelemizi sürdürdük””
Seçim sonrasındaki dört aylık süreçte örgütün içine kapanmadığına dikkat çeken Aslanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül… Hem seçim değerlendirmeleriyle hem de mahalle ve ilçe seçimleriyle geçti. Dört ay boyunca bin 200 mahallede sandık kurduk, seçim yaptık. Bu dönemde içeriye de gömülmedik, dışarda mücadelemizi sürdürdük. Alsancak Limanı özelleştirmesine karşı çıktık, benzin zamlarını protesto etmek için nakliyecilerle eylem yaptık. İl Kongresi süreci geldi. Kongreyi iki gün yaptık. Bu da ilklerden biriydi. Örgüt, tüzük tartışmak istiyordu. O yüzden bir günümü tüzük tartışmasına ayırdık. İl kongremizi ikinci gün yaptık.”
“Muhteşem bir seçim zaferiydi”
Yerel seçime giden sürece de değinen Aslanoğlu, küskünlerin barıştırılması ve kırgınlıkların giderilmesinin başarı getirdiğine dikkat çekti ve şöyle dedi:
“Kasım, Aralık, Ocak… Bu dönem belediye başkan aday adayları süreci ve yoğun bir süreç. Aday adaylığı süreci, aslında örgütün zorlu bir dönemdir. 2 binin üzerinde aday adayımız vardı. Bu süreç, hengameli olduğu kadar heyecanlıdır. Kasım ayında kurultay yaptık ve genel başkanımız değişti. Ocak ayının sonunda adaylarımızı belirledik. Gece 03.00’te Ankara’dan ayrıldık, sabah İzmir’de otobüsün üstünde adaylarımızı tanıtıyorduk. O kadar çok miting yaptık ki… Yerel seçim sürecine tüm ak saçlıları sürece dahil ettik. Küskünlerimiz vardı, onları birlikte ikna etmeye çalıştık. Herkesi sürecin parçası yapmaya çalıştık. 31 Mart… Büyük seçim zaferi geldi. Muhteşem bir seçim zaferiydi. Uzun süre sonra Türkiye’nin birinci partisi CHP oldu.”
“Hep birlikte Ege illerini örgütlemeye çalıştık”
Seçim sonrası dönemde ise iktidarın politikalarına ilişkin yapılan eylem ve protestolar hakkında bilgi veren Aslanoğlu, şunları söyledi:
“Mayıs ayında Ege’nin il başkanlarını örgütledik ve ilk kez Ege’nin tüm il başkanları toplantı yapıp birlikte çalışır hale geldi. Bir ilktir ki Ege’nin bütün illeri CHP’li belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Hep birlikte Ege illerini örgütlemeye çalıştık. 21 Mayıs’ta Büyük Emek Mitingi oldu. İzmir 100’den fazla otobüsle katıldı. Haziran ayında ilçe danışma kurullarını yaptık. Ayrıca il kadın kolları ve gençlik kolları kongreleri yapıldı. Sokak hayvanlarını korumaya çalıştık. Maalesef yasanın çıkmasını da çok engelleyemedik. Ağustos ayı, orman yangınlarıyla geçti. Aynı anda o kadar çok yerde yangın çıktı ki… En büyüğü İzmir’deydi. Günlerce yangının yaralarını sarmak için çalıştık. 29 Ağustos’ta Turgutlu’da çiftçi mitingi yaptık. 104 otobüs ve traktörle katıldık. Genel Başkanımız ‘Suavi konserine gitmemiz lazım’ dedi. ‘Gideriz’ dedik. Biz o gün Turgutlu’da mitingdeydik. İzmir il örgütü, Manisa’dan Aydın’ın Çine ilçesine genel başkanını yalnız bırakmadı. Mitingden konsere de büyük bir katılım gösterdi.
“Mitingler kolay gibi görünür ama çok zor iştir aslında”
28 Eylül’de kadın ve gençlik kolları kongrelerimiz tamamladık. 27 Ekim’de Beşiktaş’ta Yaşam Hakkı mitingine katıldık. 29 Ekim’de ilk kez bir Cumhuriyet Bayramı’nı dışarıda kutlama kararı aldık ve Menemen’e ‘de büyük bir coşkuyla bayramımızı kutladık. 9-10 Kasım’da il gençlik kollarımızın Ata’ya Saygı nöbeti vardı. Geceden sabah kadar nöbet tuttular. Kadın Kollarımızın büyük yürüyüşü… Bana anlattıklarında ‘Nasıl yapacağız, Selçuk’tan başlayıp kuzeye gideceğiz’ demiştim. Ama kadın kollarımız bunu da başardı. Bornova’da ÇEDES’i protesto ettik. Her gün iki ilçemiz Bornova ilçe örgütümüzle nöbet tuttu. 28 Aralık’ta Asgari Ücrete Yokuz Mitingini Ankara’da yaptık.2023-2024’te bu kadar şeyi yaptık. Tümünü anlatsak daha da uzu sürerdi. CHP, sabahtan akşam kadar boş durmadan çalışıyor. Bu örgüt neredeyse Temmuz ayından bu yana her ay birden fazla mitinge katılım gösteriyor. Mitingler kolay gibi görünür ama çok zor iştir aslında. Otobüsler kendi kendine dolmaz ve gitmez. Her birinde binlerce insandan bahsediyoruz. Şunu bilelim. CHP, gerçekten çok çalışıyor. CHP’nin genel başkanı çok çalışıyor.”
“Anladık ki vatandaşın CHP’den beklentisi çok”
İktidar politikalarını da eleştiren Aslanoğlu, CHP’ye gelen eleştirilerin temelinde vatandaşın beklentilerinin çok olması olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“CHP’nin bir kişisi değil, tüm il başkan yardımcıları ve ilçe başkanları çalışıyor. Siz 2023-2024’te AKP ya da MHP’nin bir mitingini ya da çoğul çalışmalarını gördünüz mü? Şu birkaç ayda Allah’tan ilçe kongreleri var da ilçelere gidiyorlar Kongre denebilirse tabi onlara da. Aslında İzmir’de hiç çalışamayan ve ortada olmayan AKP ve MHP var. Ama buna rağmen birçok dostumuz, ‘CHP’nin daha çok çalışması lazım’ derler genel başkan miting yapmasa neden miting yapıyorsun diye kızarlar yapsa ‘bir miting yapmakla mı oluyor bu işler’ diye kızarlar. Eğer erken seçim çağrısı yapmasa kızarlar, kırmızı kart gösterip erken seçim çağrısı yapsa ‘kırmızı kart göstermekle mi oluyor’ diye kızdılar. Ama anladık ki vatandaşın CHP’den beklentisi çok. Vatandaş bu iktidar tarafından 20 küsur yıldır ezilmiş. Bunun için acı çekiyor vatandaş. Çareyi CHP'de görüyor. O yüzden iktidarı deviremediğimiz her gün bize kızıyor. Beklentinin bu olduğunun farkındayız. CHP’nin örgütü eleştirilecek. Hele biz İzmirliler daha fazla olayın farkındayız. Çünkü İzmir, CHP’nin amiral gemisidir. Biz, açık ara nüfus yoğunluğunda en çok üyesi olan örgütüz. Biz İstanbul’a göre 4 kat daha fazla üye yoğunluğuna sahibiz. Nüfusu bizden daha kalabalık olan Ankara’dan 2 kat daha fazla üye sayısına sahibiz. İzmir olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Duran bir örgüt hiç olmadık. Her daim iktidarın yıldırıcı ve baskıcı politikalarına karşı anında refleks veren bir örgüt olduk. Veriye dayalı ve etkili politikalar üreten bir örgüt olmak için çalıştık. Sürekli verilerle yol haritası çizmeye çalıştık. Biz genç bir örgütüz. Biz İzmir İl örgütü olarak CHP’ye değer katan bir örgüt olmaya çalıştık. Bence başardık da. Kuşatma çok büyük. Tek adam rejiminin faşizan baskıları o kadar büyük ki… 2023-2024 yılında yapılanların bir çoğunu yapmak imkânsız. İktidarın baskısı ve zulmü büyük. Eylem yaptığınızda insanları bir yere götürüp başlarına bir şey gelmeden geri de getirmek lazım. Eğer tek adam rejimi devam ederse 2026-2027’de bizim yerimize gelecek olan yöneticilerin işi zor olacak. Bugünleri de arar olacağız.
“CHP’nin son dönemde yaptığı muhalefetle onları sarstığını görüyorlar”
Kurultay sonraki İzmir’in dağılan yapısını toplamak gerekiyordu. Bu, belki de en önemli işlerden biriydi. Son günlerde gördüğünüz bütün saldırıları aslında CHP’nin bir arada durmasını engellemeye yönelik eylemler. Bizi birbirimize düşürmeye yönelik eylemler. Yarın öbür gün daha fazlasını göreceğiz İstiyorlar ki herhangi bir nedenle içe dönelim. Çünkü CHP’nin son dönemde yaptığı muhalefetle onları sarstığını görüyorlar. Her seçimde İzmir, tüm Türkiye için umuttur. İzmir’in sonuçlarına bakılıp mutlu olunur. İzmir, bu seçimde tüm örgütlere umut oldu. Ben kimseyi dışarıda bırakmama için uğraştım. Biz hepimiz bir arada olduğumuzda başaracağız. Biz cumhuriyete ve Atatürk’e adanmış bir örgütüz.”
“Kendimize 5 hedef koyduk”
Daha başarılı örgüt için hedeflerini açıklayarak sözlerini sonlandıran Aslanoğlu, şunları söyledi:
“Bu baskıcı rejim, daha önce yaptıklarını şimdi de yapacak. Genel seçim öncesinde yaptıklarını hatırlayın. Yalanlarla dolanlar ve sahte videolarla gitmişlerdi seçime. Yerel seçim sürecinde de benzer şeyler gördük. Yeni sürece bakınca… Sokak hayvanları düzenlemesiyle başladılar, Instagram’ı engellediler, Sisi ile barışmaya karar veriler, Esenyurt Belediye Başkanımızı gözaltına aldılar. Kayyumlar atandı. Beşiktaş Belediye başkanımız Rıza Akpolat tutuklandı. Bugün Gençlik Kolları genel Başkanımız Cem Aydın’ı polis baskınıyla gözaltına aldılar. İşi nereye götürmek istediklerini çok iyi görüyoruz. Bir çalıştay yaptık ve haykırdık. ‘Korkmuyoruz sizden.’ Baskılarınızdan, gözaltlarınızdan, FETÖ taktiklerinizden korkuyoruz, yılmıyoruz. Bir seçime gittiğimizi görüyoruz. Buna da hazırlıklıyız. Şimdi seçimsiz dönemde yapmamız gerekenler var. Kendimize 5 hedef koyduk. Bu dönemde teknolojiyi çok daha iyi kullanan bir örgüt olacağız. İkinci hedefimiz… Siyaseti daha iyi yapmak istiyorsak mekanları da daha iyi yapmamız lazım. İl Başkanlığımızın zemin katını gençlerimiz için alan haline getireceğiz. Güçlü örgüt yaratmak sadece eylemlilikle olmuyor. Araç gereç ve donanımla da oluyor. Araçlarımızı çoğaltacağız, ilçe başkanlığı olmayan başkanlıklarımıza ilçe başkanlığı binası alacağız. Üçüncü hedefimiz, örgütü gençleştirmek. Yarınlar için daha fazla gence ihtiyacımız var. Her geçen gün genç üye sayımız çoğalıyor. Dördüncü hedefimiz… Altı ay içerisinde bin tane siyasi hatip oluşturacağız. Beşinci hedefimiz de aktif bir örgüt için 10 bin kadın ve genci 6 ay içerisinde eğitmek.”
“İzmirliler, onların İzmir’i sevmediğini biliyor”
AK Parti’nin İzmir’de iktidar olamaması konusuna da değinen Aslanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“İzmirliye İzmir’i sevdiklerine inandıramıyorlar. Kötüleme, laf söyleme işi İzmir’de işe yaramıyor. Onlar, ‘İzmirliler demokrasiye ve Atatürk’e aşık oldukları için oy veriyorlar’ diyorlar. Bu da abesle iştigal Kendilerini demokrasi ve Atatürk karşıtı gösteriyorlar. İzmirliler, onların İzmir’i sevmediğini biliyor. Beş verip bir alamadığını biliyorlar. Bu şehirde bize yap-işlet-devret ile kakaladıkları şehir hastanesi garibeti var. Anlatacaklar 20 yılda bu şehre ne yaptılar? Manisa Tüneli’ni İzmir-İstanbul Otoyolu’nu mu anlatacaklar? Kendi yandaşlarını zengin etmek için yaptıkları iki tane şey dışında anlatacakları şey olsa zaten İzmirliler bunu görür. Kendi içlerine düştüklerini ve kendi kavgalarını, iktidardan gittiklerini görüyoruz. Bütün dünyadaki otogratik yönetimler böyle gittiler. Bunlar da böyle gidecekler.”