DİSK Emekli Sen; SGK, TÜİK ve Hazine ve Maliye Bakanlığı flamalarını yıkadı: "Bunu temizlemek emekçilere düştü"

DİSK Emekli Sen; SGK, TÜİK ve Hazine ve Maliye Bakanlığı flamalarını yıkadı: "Bunu temizlemek emekçilere düştü"

Haber: Mehmet Rebii Özdemir

(SAMSUN) - DİSK Emekli Sen Samsun Şubesi, SGK, TÜİK ve Hazine ve Maliye Bakanlığı logolarının yer aldığı flamaları ipe astı. Şube Başkanı Arif Kutlu, "Bunlar çok kirlendi. Biz bunları yıkayacağız. Bunu temizlemek emekçilere düştü. En kısa zamanda bunları göndereceğiz" dedi.

DİSK Emekli Sen Samsun Şubesi üyeleri bugün İlkadım ilçesi Gazi Müzesi önünde bir araya gelerek TÜİK enflasyon verilerine ve emekli maaşı zam oranlarına tepki gösterdiler. Eylemde SGK, TÜİK ve Hazine ve Maliye Bakanlığı logolarının yer aldığı flamalar yıkanarak ipe asıldı. Şube Başkanı Arif Kutlu, "Bunlar çok kirlendi. Biz bunları yıkayacağız. Bunu temizlemek emekçilere düştü. En kısa zamanda bunları göndereceğiz" diyerek, başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"TÜİK verileri kirli ve yalan, açlık, yoksulluk, sefalet gerçek. TÜİK, şaibeli enflasyon oranlarını açıkladı. 2024 yıl sonu enflasyonu yüzde 44,38 oldu. Bugüne değin en azından bu şaibeli oranlar ekseninde yapılan zamlar da terk edildi. Milyonları ilgilendiren asgari ücrete, emekçinin, emeklinin, dar gelirlinin yaşam gerçekliğini yansıtmayan resmi enflasyon oranının çok daha altında bir zam yapıldı. İşçi sınıfının temsil edilmediği bir toplantıda, karnı toklar ile sırtı peklerin baş başa karar verdikleri asgari ücret, milyonları sefalete mahkum etti. Asgari ücrete yapılan yüzde 30 zam ile birlikte ülke nüfusunun yarısı en geç iki ay sonra açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermeye başlayacak. Sarayın faturası bir kez daha asgari ücretlilere ve ailelerine kesildi. Diğer yandan memurlara ve memur emeklilerine altı aylık resmi enflasyon oranı olan 15,75’lik zam oranı da uygulanmayacak. Emekçinin sesi olmaktan son derece uzak bir sendika ve hükümetin el ele verdiği toplu sözleşme gereğince, memur ve memur emeklilerinin 2025 yılının ilk altı ayı için alacağı zam oranı yüzde 11,54 iken ekmeğe gelen zam oranı yüzde 25 oldu.

"Sarayın faturaları alışveriş torbalarımızdan aşırılanlarla ödendi"

Memurların ve memur emeklilerinin 100 liralık alışveriş sepetlerinin fiyatı 180 liraya çıkarken, gelirleri 100 liradan 133 liraya çıktı. Emeklilerin yaşamı ucuz; ekmeğinse pahalı olduğu bu ülkede, sarayın faturası alışveriş torbalarımızdan aşırılanlarla ödendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı duyurdu; 'en düşük emekli aylığı bin 969 lira artırılarak 14 bin 469 liraya tamamlanacak'. Bir dakika düşünün değerli arkadaşlar; bu ülkede en düşük emekli aylığı asgari ücretin 7 bin 500 lira altında. Bu ülkede en düşük emekli aylığı yoksulluk sınırının beş kat aşağısında. Bir ülke düşünün ki değerli arkadaşlar; emekliler yılı ilan edilen 2024 yılında emekliler karnını doyuracak ekmeğe, sırtına takacak cekete, evini ısıtacak doğal gazı bir kenara bırakın kafasını sokacak dört duvara muhtaç bırakıldı. Emekliler yılında emeklilerin hali içler acısıyken, Cumhurbaşkanı duyurdu; '2025 yılını aile yılı ilan ettik'. Dostlar, bunun anlamı açıktır; hükümet geçtiğimiz yıl emeklilerin canına kast etmişken bu yıl da çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğine göz dikmiştir. Ne canımızdan, ne çocuklarımızdan ne de torunlarımızdan vazgeçeceğiz.

"2025 yılını bu iktidarın gidiş yılı ilan edeceğiz"

Bugün emeklilerin çok büyük bölümü asgari ücretin ve açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük ücret tutarından daha düşük aylıklara mahkûm etmek, kimsenin haddine değildir. Bir kez daha söylüyoruz; en düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir. Emekliler de toplumun diğer tüm kesimleri gibi ve hatta yaşam döngüsündeki yerleri gereği daha da yakıcı biçimde ekonomik krizden etkilenmektedir. Emeklilere resmi enflasyon oranının dahi altında yapılan yüzdelik zamlar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Yapılması gereken en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmak üzere tüm emekli aylıklarının asgari ücret zammı oranında artırılmasıdır! Bu ülkenin yurttaşlarının kaderi, ne uluslararası sermaye çevrelerinin ne de sarayın iki dudağı arasına terk edilemez. Bu ülkenin yurttaşları için açlık, yoksulluk sefalet kader değildir. Emeğimizin, alın terimizin karşılığına alıncaya dek direnecek; 2025 yılını bu iktidarın gidiş yılı ilan edeceğiz."