Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu: "Mahkemeden 'insan ve çevre sağlığı' lehine karar vermesini istiyoruz"
Haber: Burcu ÖZKAYA GÜNAYDIN
(HATAY) - Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu, Hatay Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasında, Hatay'da hava kalitesinin olması gerekenin dört kat üzerinde kirli olduğunu, mahkemeden açılan davalarda, insan ve çevre sağlığının düşünerek karar vermesini talep etti.
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu (DAÇE) Hatay'daki çevre davalarına dikkat çekmek ve adaletin sağlanması talebiyle Hatay Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Katılımcılar adına açıklamayı Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu Ortak Sekreteri Sabahat Aslan yaptı.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerinin yıkıcı felaketleri yaşanırken Hatay'da yetkililerin halk sağlığı ve ekosistemi hiçe sayarak yangından mal kaçırırcasına, bilimsel koşullara uymayarak depremden zarar gören binaları kontrolsüz şekilde yıktığını kaydeden Aslan, "Bina yıkımlarından sonra oluşan molozların içerisinde bulunan asbest, silika, civa, kurşun, kadmiyum, atık yağlar, tehlikeli sanayi atıkları, radon gazı gibi tehlikeli maddeler ayrıştırılmadan dere yataklarına, deniz kenarına, tarım alanlarına, sulak alanlara, vadilere ve yaşam alanlarına dökerek ikinci bir felaketin yaşanmasına neden olmuştur. Tehlikeli atık içeren molozlar havayı suyu ve toprağı kirleterek insan ve çevre sağlığını çok ciddi olumsuz etkilemiştir" dedi.
"Görevini yapmayan yetkililere dava açtık"
Aslan, yetkililerin molozların yaratmış olduğu sorunları bilmesine rağmen hiçbir önlem almadığını, hava kirlilik limitinin 4 katı fazla kirli havayı Hatay halkının solumasına neden olduklarına dikkat çekti.
Molozların; Altınözü, Koçören ve Samandağ'daki döküm alanlarına ayrıştırılmadan taşınmaya başlanılması sonucu ve bu alanlarda oluşan ayrıştırılmamış moloz atıklarının insan ve çevre sağlığını tehdit ettiği için Başta Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri, Türk Tabipler Birliği, Çevre Mühendisleri Odası, Hatay barosu olmak üzere birçok kurum ve kişilerce konu ile ilgili görevini yapmayan Hatay Valiliği ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığına dava açıldığını söyledi.
"Mücadelemiz yaşam hakkı mücadelesidir"
Hatay'da hava kirliliği sınır değerlerinin üstünde iken, depremin yarattığı birçok sorun devam ederken, Anayasanın 56. maddesindeki "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir" ilkesinin yerine getirilerek, bir buçuk yıldır süren davanın lehlerine sonuçlanmasını talep eden Aslan, "Ayrıca Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak Samandağı ilçesi Atatürk mahallesinde, insan ve çevre sağlığını hiçe sayarak çalıştırılan beton santraline ve Döver mahalle sınırında olan ve Bozlu mahallesini çok olumsuz etkileyen taş ocağına karşı açılan davaların olumlu sonuçlarının derhal yerine getirilmesini istiyoruz. Mücadelemiz yaşam hakkı mücadelesidir. Herkesi yaşam hakkı için mücadele etmeye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.