İletişim Uzmanı Ümit Alan: Trump’ın zaferi teknoloji devlerinin seçimler üzerinde artan etkisine işaret ediyor
Haber: Narin Diri
(ANKARA) - ABD Başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump’ın seçim kampanyasında en büyük destekçilerinden biri teknoloji zengini Elon Musk oldu. Musk’ın, Trump’a olan desteği mobilize etmek için en az 119 milyon dolar harcadığını biliniyor. ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulunan iletişim uzmanı Ümit Alan, büyük veri setlerini ve algoritmaları elinde bulunduran teknoloji devlerinin oy kullanma davranışı üzerindeki etkisinin demokrasilerin geleceği açısından kaygı verici olduğunu söyledi.
Tesla, Neuralink, SpaceX ve X gibi dünyaca ünlü teknoloji şirketlerinin sahibi Elon Musk, ABD Başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump’ın en büyük destekçilerinden biri oldu. ABD’de seçimleri kazanan Cumhuriyetçi aday Donald Trump, 25 dakikalık zafer konuşmasının 5 dakikadan fazlasını Elon Musk’a teşekkür etmeye ayırdı.
Dünyanın en zengin insanlarından biri olan Musk, kritik eyaletlerden biri olan Pensilvanya’da seçim kampanyasına doğrudan katılmış, Trump destekçilerine çekiliş yoluyla para dağıtmıştı. ABD medyasının paylaştığı verilere göre, seçim kampanyası boyunca Trump'a olan desteği mobilize etmek için toplamda en az 119 milyon dolar harcadı.
İletişim uzmanı Ümit Alan, 2020 Başkanlık yarışında Trump’ın Twitter (şimdiki X) hesabına erişim engeli getirilirken, bu seçimlerde Trump’ı destekleyen içeriklerin çokça paylaşılıp görünürlük kazandığına dikkati çekti. Alan, teknoloji devlerinin oy verme davranışı üzerindeki etkisini ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi:
''Elon Musk’ın seçimler üzerinde bir etkisi mutlaka oldu. X platformunda yapılan araştırmalar, X’te aşırı sağ uçların etkili olmaya başladığını gösteriyor. Eskiden Demokratların daha fazla etkinliği vardı. Trump’ın kazanması elbette yalnızca Musk’ın desteği ile açıklanamaz ancak önemli bir etkisi oldu. Musk ileride bir ‘Verimlilik Komisyonu’ kurulmasını önerdi. Trump da bunu onayladı ve komisyonda Elon Musk da yer alacak. Trump’ın kazanmasında rol oynadı, bir yandan kendisi de yavaş yavaş politikaya giriyor. Bunu işlerini büyütmek için de kullanabilir.''
Teknoloji devlerinin elindeki güç demokrasinin geleceği açısından kaygı verici
ABD'de 2016 Başkanlık seçiminde de Trump’ın seçim kampanyasının, 87 milyon Facebook (Meta) kullanıcısının kişisel verileri kullanarak seçmenlere kişiselleştirilmiş reklamlar göstermesi gündeme gelmişti. Alan, büyük veri setlerini ve algoritmaları elinde bulunduran teknoloji devlerinin insanların oy kullanma davranışı dahil olmak üzere kararları üzerindeki etkisinin demokrasilerin geleceği açısından kaygı verici olduğunu söyledi ve şu değerlendirmelerde bulundu:
''Sosyal medya, internet prensibini bir merkezileşmeye götürdü. Herkes sosyal medya kullanıyor. Böylece tek bir merkezde toplanıyoruz ve bu teknoloji şirketlerinin sahiplerine inanılmaz bir güç veriyor: Demokrasileri, hükümetleri, yönetimleri kontrol etme kapasitesi. Algoritmalar herkese istediği kadarını gösteriyor. İlgi alanlarına göre bir akış oluşturuyor. Bu akışı oluşturan algoritmanın nasıl çalıştığına ilişkin şeffaf bilgiler olmadığı için de algoritmaların kime ne gösterdiğini bilmiyoruz. Bununla ilgili sorumluluk da almıyorlar.
Bir televizyon kanalı, bir haber ajansı, bir haber yaptığı zaman, editörüyle, muhabiriyle, künyesiyle o haberden kimin sorumlu olduğunu biliyoruz. Bir haber yayınlandı ve insanları kışkırttıysa bu sorumlulular yargılanır. Fakat algoritmalar zaaflarımızı duygularımızı manipüle ederken bu algoritmalarda sorumluluk verebileceğiniz kimse yok. Bu da bu teknolojilerin sahiplerine olağanüstü bir güç veriyor.''