İYİ Parti'de üye katılım heyecanı
(İZMİR) - İYİ Parti'ye üye olan vatandaşlara rozet takma töreni İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlendi. İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar törende, Bayraklı ve Karşıyaka sahillerinde balık ölümlerine dikkat çekti ve belediye ile bakanlık arasındaki yetki tartışması yaşandığını söyledi. Kırkpınar "Neden İzmir’e yetki vermiyorsunuz. Sorumsuzluk belediyenin. Sorumluluk ise Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın" dedi.
İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı'nda gerçekleşen üye katılım töreninde, Zafer Partisi'nden ayrılan Ali Barış Ercan, Özlem Vatan, Orhan Gazi Apa, Erkan Doğan ve Çağrı Köyoğlu İYİ Parti'ye katıldı. Törene, İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, İzmir İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan ve İYİ Parti İlçe Başkanları ve bir çok partili katıldı.
"Halkı aldatan bir iktidar var"
Rozet takma töreninde konuşan İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, vatandaşın geçim sıkıntısı yaşadığına dikkat çekti ve "Bu ülkede Cumhurbaşkanı korkusu Allah korkusundan öteye geçen TÜİK rakamlarıyla oynayarak halkı aldatan bir iktidar var. İktidar ücret zammını TÜİK’e göre esas aldığından dolayı emeklilere yüzde 15’lik zam verildi. Evine tek maaş giren bir emekli 10 bin lira kirası olan bir evde otursa 4 bin 469 TL parası kalacak. Diğer giderleri hesaba katınca bu hesaptan kim çıkabilir? Kimse. Emekli olup huzur içinde yaşamak isteyenlere kâbus yaşatıyorlar. Çıkabiliyorlar mı sokağa? Siz onların çarşıya, pazara gittiğini, durumlarını sorma yürekliliğini gösterdiğini gördünüz mü?” diye konuştu.
"Bu millet bunu hak etmiyor"
Kırkpınar, iktidarı eleştirdi ve şunları söyledi:
“TBMM’de iktidar partisi bütçe oylamaları dahil olmak üzere sadece maddelerin oylanmasında görülüyor. Neye oy verdiklerini de bilmiyorlar. Mesajla çağrılıyorlar. Ya da bizim kabul ettiklerimize ‘evet’ diyorlar. Milletin meclisi böyle olmamalı diye düşünüyorum. Ama sistem atanmış sorumluğu olmayan bakanlar tarafından yönetiliyor. Kanunlar yukarıda Saray’ın bürokratları tarafından hazırlanıyor ve komisyonda görüşülüyor Genel Kurul’a geliyor. Boş koltuklara maddeler okunuyor, tek bir telefon düğmesinden çağrı yapılıyor ve neye oy verdiklerini bilmeden oy veriyorlar. Hangi kanuna neden evet ya da neden hayır dediklerini bilmiyorlar. Bu millet bunu hak etmiyor.”
“Sorumsuzluk belediyenin, sorumluluk bakanlığın”
Bayraklı ve Karşıyaka sahillerinde balık ölümleri ve kötü kokuya da değinen Kırkpınar, “Bakanlık ve Belediye arasındaki yetki kargaşası yüzünden bu kirlilik iyice derinleşti. Belediye, Körfez’e atık deşarj eden işletmelerin denetlenmesi ve gemilerin yarattığı kirliliğin önüne geçilmesi amacıyla Bakanlıktan denetim yetkisi istemiş. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın uhdesindeki denetim yetkisinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi yönündeki talebe Bakanlık tarafından olumsuz yanıt verildiği söyleniyor. Bu konu cezalandırılmaya çalışan İzmir halkına reva görülüyor. Neden İzmir’e yetki vermiyorsunuz. Sorumsuzluk belediyenin. Sorumluluk ise Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın" ifadelerini kullandı.
Tarım alanında hem çiftçi hem tüketici açısından biriken sorunları anlatan Kırkpınar, şu ifadeleri kullandı:
"Bu yılın da kaybedeni, tarlada ürünü para etmeyen çiftçi, ucuz ve sağlıklı gıdaya erişemeyen yurttaşlarımız, yeterli ve dengeli beslenemeyen, yatağa aç giren çocuklarımız olacakken, yılın kazananları ise gıda gibi temel ve zorunlu tüketim sektörlerinde yer alan ve kâr marjı yüksek olan firmalar olmaya devam edecek. Gıda enflasyonunda Türkiye, dünyanın enflasyonu en yüksek 10 ülkesi arasında 5. ülke konumunda. Oysa gıda arz güvenliği oldukça önemli. TÜRK-İŞ'e göre yıllık ortalama mutfak enflasyonu yüzde 62,35 olarak açıklandı. FAO’ya göre Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 70’lere vardı. Hükümetin gıda enflasyonunu düşürme noktasında çaresiz olduğunu da görüyoruz. Sigortalı çiftçi sayısı her geçen gün azalıyor, çiftçiler göç ediyor. Böyle giderse bu büyük bir tehlike yaratacak."
"İktidar, Sağlıkta Dönüşüm Programıyla, sağlık sistemimize dinamit döşedi." ifadelerini kullanan Kırkpınar, aile hekimlerinin taleplerini anlattı. Kırkpınar şöyle dedi:
"Ak Parti iktidarının ilk yıllarında, Sağlıkta Dönüşüm Programını hayata geçirerek hastaneleri adete birer ticarethane, hastaları da ballı kazanç kapısı haline getirdi. Aile Sağlığı Merkezi (ASM) sistemine geçilerek mevcut sağlık ocakları kapatıldı. Bilindiği üzere, Aile hekimleri, sağlık hizmetlerinin birinci basamağında kritik bir rol üstlenmektedir. Geçtiğimiz eylül ayında gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında, Aile sağlık merkezlerinde çalışan hekimlerimizin sorunlarına yer vermiş, hükümeti uyarmıştım. Aile Hekimleri Yönetmeliği'nin iptali için Aile Sağlık Merkezi çalışanları, Kasım ayından bu yana 3. kez iş bıraktı. Son 3 ayda 13 gün iş bırakmış olacaklar. Aile hekimleri ve aile sağlığı merkezi çalışanlarının başlattığı iş bırakma eylemi, sağlık sistemindeki sorunların patlak vermesidir. Kasım'da yürürlüğe giren Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin geri çekilmesini istiyorlar sadece."
İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar eğitimde yaşanan eşitsizliklere ilişkin olarak da "Öyle bir dönemden geçiyoruz ki taşa söylesek taş çatlar ama söylediklerimiz hükümete de bakanlığa da işlemiyor. Eğitime siyasi gözle bakmaktan vazgeçmediler. MEB’in birleştirici ve kaynaştırıcı olması gerekiyor ayrıştırıcı değil. Bakandan bakana sistem değişiyor. Türkiye’de eğitimdeki en büyük sorunlardan biri fırsat eşitliği. Özellikle kırsal bölgelerde fiziki altyapı yetersizliği, öğretmen eksikliği ve altyapı sorunu nedeniyle eğitime ulaşılamıyor. Köy okullarını kapatıp taşımalı eğitim dediler şimdi bu hizmet servis ücretlerinden dolayı verilemiyor. Aile, kendi bütçeleriyle karşılamaya çalışıyor. En büyük pay eğitime deniyor. Ama zaten yüzde 80’i personel için harcanıyor. MEB, okulları mı temizliyor, ücretsiz yemek mi veriyor. Öğrencilere bir öğünü çok görüyorlar." dedi.