İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ‘ÇEDES’ tartışması: CHP ‘dayatma’ dedi AK Parti ‘izne tabi’ yanıtını verdi

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ‘ÇEDES’ tartışması: CHP ‘dayatma’ dedi AK Parti ‘izne tabi’ yanıtını verdi

Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL

(İZMİR) - İzmir Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı Olağan Meclis Toplantısı birinci birleşiminde gündem dışı konuşmalarda, ÇEDES projesi tartışıldı. Konuya ilişkin CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, “İnsanların kafasında bir inancı zorla yaratmaya çalışıyorsanız bunun adına hegemonya denir” derken, AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, “Bu tür çalışmalar ve organizasyonlar veli iznine tabidir” ifadelerini kullandı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı Olağan Meclis Toplantısı birinci birleşimi, Meclis Birinci Başkan Vekili Altan İnanç idaresinde gerçekleştirildi.

Oturumda, ÇEDES projesi kapsamında İzmir'deki bazı okullara imam, müezzin, vaiz ve kuran kursu hocası görevlendirilmesine tepki gösterildi.

AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, ÇEDES projesinin yanlış anlaşıldığını ve eğitimlerin izne tabi olduğunu belirtirken CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, ÇEDES kapsamında bir sınıfa maket mezar getirildiğini hatırlattı.

Adıgüzel: “Adeta İzmirlilere karşı inadına yapılmak istenmektedir”

Konuya ilişkin gündem dışı konuşmalarda söz alan CHP’li Meclis Üyesi Nurcan Adıgüzel, ÇEDES programında İzmir’in pilot bölge seçilmesini ‘manidar’ olarak nitelendirerek şunları söyledi:

“Proje, kamuoyunda ciddi endişelere ve haklı tepkilere yol açmıştır. Özellikle pilot il olarak İzmir’in seçilmesi manidardır. İzmir, laiklik ilkesine ve Atatürk devrimlerine bağlılığıyla bilinen bir kenttir. Bu uygulama eğitim sistemimizi bilimsellikten uzaklaştırma çabalarının bir örneğidir adeta İzmirlilere karşı inadına yapılmak istenmektedir. Bu projeye tepkiler gösterilmiştir ancak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve AKP iktidarı bu tepkilere rağmen projeyi uygulamaya kararlıdır. Bu sadece bilimsel eğitimin değil aynı zamanda laiklik ilkesinin de açık ihlalidir. Asıl amaç, genç nesilleri bilimsel eğitimden uzaklaştırarak tek din tek mezhep dayatmasıyla toplumu ayrıştırmaktır. Bu uygulama, kutuplaşmaya neden olacaktır. Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırı olan bu uygulama, eğitim işlerine dinin müdahil olmayacağı ilkesini ihlal etmektedir. Farklı inanç ve kültürlerden gelen bireyler arasında ayrımcılığı teşvik etmektedir. Pedagojik formasyona sahip olmayan imam, müezzin ve din görevlilerinin eğitim öğretim hayatına dahil edilmesi öğrenciler üzerinde psikolojik ve sosyal sorunlara yol açma riskini artırmaktadır. Bu uygulama çocuklarımızın geleceğini karartmaktadır. Anayasal düzene aykırı olan bu düzenlemeden derhal vazgeçilmelidir. Ayrıca Yusuf Tekin ile il ve ilçe milli eğitim müdürleri derhal istifa etmelidir.”

Yıldız: “İzmir’in pilot seçildiğiyle ilgili tek bir resmi evrak çıkarsınlar ben özür dileyeyim”

ÇEDES’e yönelik eleştirilerin ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, İzmir’in pilot bölge seçilmesine ilişkin resmi evrak gösterilmesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Eleştiririz ama konunun önüne ve arkasına bakmak zorundayız. Bu proje Milli eğitim Bakanımız Yusuf Tekin’in döneminde değil üç yıl önce başlamış olan bir proje. Bu proje, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülen bir proje. Bu proje, bir gönüllülük. Nasıl biz okurken okullarda kollar vardı bu da esasında bir kulüp çalışması. Değerler kulübü adı altında okullarımızda kulüplerin kurulmasını teşvik eden bir proje. Bu tür çalışmalar ve organizasyonlar veli iznine tabidir. İzmir’de 850 bin öğrencimiz var. 60 bin öğretmenimiz var. 850 bin öğrencinin olduğu herhangi bir okulumuzda bahsettikleri gibi yapılmış bir eğitim var mı? Camide görevli bir din görevlisinin ya da Kur’an Kursu hocası, bir eğitim vermiş mi? Böyle bir durum yok. Milli Eğitim müfredatı açıktır. Kimin hangi alanda ders vereceği bellidir. Projeyi doğru buluyorum. ‘İzmir pilot seçilmiş, İzmir laikliğin temeli. AKP bilerek burayı seçti’ diyorlar ya. Bu program içerisinde İzmir’in pilot seçildiğiyle ilgili tek bir resmi evrak çıkarsınlar ben özür dileyeyim.”

Yıldır: “Bunun adına hegemonya denir”

Tartışmada söz alan CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, ÇEDES projesinin ‘dini dayatma’ olduğu mesajını vererek şöyle konuştu:

“ÇEDES, biraz uzun bir konu. Bunun masum bir proje olduğuna katılmıyorum. Tek kıstas ailenin izin vermesi deniliyor. Aile izin verirse hiçbir sorun yok. Her şeyi anlatabilirsiniz yani. Onun da kıstası ve ölçütü var. Her şeyi anlatamazsınız aile izin verse bile. Değerler deniliyor. Değerden kastımız ne? Ahlaklı insanlar yetiştirmek. Ahlak dediğimizde de yanlış anlaşılmasın. Etik de çalıştığımız bir alan. ÇEDES kapsamında sınıfın ortasında mezar maketi yapıyorlar. Bu mudur? Manevi değermiş! Manevi değeri kiminle aktardığın çok önemli. Sen manevi değer aktarıyorum derken kim bilir neler aktarılacak? Bu doğrudan doğruya dünyaya bakış farkıdır. Toplum sözleşmesine mi döneceğiz şimdi? Burada bir sürü birey var. O bireylere zorla bir şeyleri empoze etmeye çalışmanın bu ülkeyi nereye götüreceği sanılıyor? Bugün güç bende bunu yaparım, yarın güç öbüründe onu yapar. Böyle bir şey yok! Neden biz ortak değerlerden bahsedip duruyoruz? Burada zorlamayla bir şeylerin gerçekleştirileceği düşünülüyorsa bu doğrudan doğruya ahlak dışıdır. Milleti camiye götürmek gibi birtakım projeler düşünülüyor. Eğer insanların kafasında bir inancı zorla yaratmaya çalışıyorsanız bunun adına hegemonya denir. Sürekli bir dayatma, sürekli bir zorlama.”

İnanç: “ÇEDES, bence de doğru bir proje değildir”

Tartışmaya ilişkin son sözü alan Meclis Birinci Başkan Vekili İnanç, şunları kaydetti:

“Ben bir köy çocuğu olarak eğitimde fırsat eşitliğini kullandım. Aslına bakarsanız eğitimciyim.Bize öğretilen çağdaş eğitimin tanımı şuydu. Öğrencilerin öğrenmelerini kolaylaştırmak, öğrenmeyi öğretmek. Bilgiyi sadece ezberlemek yeterli değildir. Bilgiyi kavramak, uygulamak, analiz ve sentez edebilmektir. Türkiye Cumhuriyeti, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. ÇEDES, bence de doğru bir proje değildir. Eğitim ve çocuk psikolojisi bilmeyen birinin sınıfa girip Milli Savunma Bakanı’nın söylediği gibi davranmasına müsaade etmeyin.”