Muğla Büyükşehir’den kuraklık ve iklim krizine çözüm odaklı çalıştay
(MUĞLA) - Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü'nün peyzaj çalışmalarının susuz şekilde yapılabilmesi için düzenlediği “İklim Değişikliğine Uyumda Uluslararası Susuz Peyzaj Çalıştayı” başladı. Çalıştayda konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Su krizinin etkilerini en fazla yaşayan bölgelerdeniz. İklim değişikliğinin küresel boyutlarını azaltamayız ama atacağımız adımlarla önemli etkiler yaratabiliriz" dedi.
Muğla Büyükşehir Belediyesi, içme suyu kaynaklarının azalması nedeniyle suyun tasarruflu ve verimli kullanması konusunda çalıştay düzenliyor. Peyzaj çalışmalarının susuz şekilde yapılabilmesi için alanında uzman isimlerinde katılımıyla Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde düzenlenen “İklim Değişikliğine Uyumda Uluslararası Susuz Peyzaj Çalıştayı”, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras'ın konuşması ile başladı.
MUSKİ olarak yatırım programlarını iklim değişikliği ile etkin mücadele kapsamında ele aldıklarını kaydeden MUSKİ Genel Müdürü Yılmaz Şengül, şöyle konuştu:
"2024 yılında, Paris İklim Anlaşması ile belirlenen sanayi öncesi seviyeye göre 1,5 derecelik sınıra ulaştık. Başkanımızın da geçtiğimiz aylarda açıkladığı üzere, Muğla olağanüstü kuraklık bölgesi. MUSKİ olarak yatırım programlarımızı iklim değişikliği ile etkin mücadele kapsamında ele alıyoruz. Suya erişim her şeyden önce bir haktır. Kaynaklarımızın azalması ve kuraklık gibi problemlerin yanı sıra temiz suya ulaşımda bizi bekleyen problemlerden biridir. Bu kapsamda bilimsel verilerin rehberliğinde alanında uzman ekiplerle birlikte her konuyu yerinde incelemek bizlerin görevi.
Dünya kenti Muğla hedefinde Başkanımızın talimatı üzerine yerine getirdiğimiz birkaç uygulamayı paylaşmak isterim. İlk etapta bütçemizi yüzde 70 oranında arttırdık. Böylece yatırım bütçemizi de ikiye katlamıştık olduk. Menteşe ve Ortaca’daki su kesintilerini ortadan kaldırdık. Bodrum’daki su kesinti oranını geçen yıla oranla yüzde 70 oranında azalttık. Bunun yanı sıra Bodrum’daki hat değişimleri ve hidrolik düzenlemelerimiz bu yılda devam etmektedir. Arızalara ortalama müdahale süremizi 1.5 saatten 45 dakikaya indirmiş bulunmaktayız. Bozburun Yarımadası İçme Suyu Projesi ile yarımadadaki 6 mahallenin suya erişimini sağladık. Sürdürülebilirlik ilkesi gereğince Denizova’da 5 megawat kurulu gücünde güneş enerjisi santralini devreye aldık. Böylece sadece 7 ayda 9 bin 500 ailenin 9 bin 500 kg karbon emisyonunu engelledik. Yaklaşık 20 milyon TL’lik elektrik enerjisi üretmiş olduk. 2025 yılı ve devamında uygulamaları iyileştirmek ve geliştirmek üzere çalışmalarımız devam edecektir.”
“Su güvenliğini sağlamak için ulusal ve uluslararası iş birliğini arttırmalıyız”
Dünya Su Forumu Başkanı Abdoulaye Sene, “Su krizini önlemek için uluslararası çözümlerin yanında bölgesel çözümlerde üretmek çok önemli. İklim krizi su ve suyun etrafındaki faktörleri etkiliyor. Bunun için küresel ölçekte su döngüsünü sağlamak kritik bir öneme sahip. Su güvenliğini sağlamak için ulusal ve uluslararası işbirliğini arttırmalıyız. Başarılı olmak istiyorsak aktif bir planlama ile beraber çalışmalıyız. Ancak böyle su güvenliği ve su dirençliliğini sağlayabiliriz” dedi.
“Doğa varsa biz varız, doğa yoksa biz yokuz”
Muğla’nın su krizinden en fazla etkilenen bölgeler arasında olduğunu kaydeden Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, şunları söyledi:
"Serbest Mimarlar Derneğimiz bizi ziyarete geldiğinde ilk konuştuğumuz problem su kriziydi. Projeleri olduğunu duyduk ve birlikte çalışma kararı aldık. Su krizinin etkilerini en fazla yaşayan bölgelerdeniz. Beklenmeyen iklim değişikliklerinin yaşandığı bir bölgede yaşıyoruz. İklim değişikliğinin küresel boyutlarını azaltamayız ama atacağımız adımlarla önemli etkiler yaratabiliriz. Önümüzde çok büyük tehditler var. Su krizi aslında tamamen siyasi ve küresel bir meseledir. Paris İklim Antlaşmasını bile ülke olarak çok yeni imzaladık. İklim krizini reddetmek akılcı bir konu değildir. Özellikle sanayinin getirdiği olumsuzlukların denizleri, atmosferi, toprakları ne hale getirdiğini kısacık ömrümüzde gördük. Tüm doğal kaynaklarımız zarar gördü. İnsan kendini dünyanın sahibi olarak görüyor. Bu yanlış bir yaklaşım biz doğanın bir parçasıyız. Öncelikle bakış açımızı değiştirmeliyiz. Doğa varsa biz varız, doğa yoksa biz yokuz” dedi.
“Bu toplantı Muğla'da bir ilk”
Daha çevreci çözümler bulmak zorunda olduklarını dile getiren Başkan Aras, “Bu toplantı Muğla'da bir ilktir. Muğlamızdaki kuraklığa bakarsanız geçtiğimiz yıl en kurak il olarak belirlendi. Su arzı konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Sadece su kaynaklarına bağlı değil suyu ulaştırırken kullandığımız hatların da önemli bir etkisi var. Muğlamızda kayıp kaçak oranı yüzde 50'nin üzerinde. Bulduğumuz suyun yarısı yolda kayboluyor. Suyu sağlıklı bir şekilde ulaştıramıyoruz. Bununla ilgili çalışmaları da sürdürüyoruz” diye konuştu.
Aras, iklim krizinin sadece yerel yönetimlerin başa çıkabileceği bir konu olmadığını da vurguladı.