Murat Emir’den “kırmızı kart” açıklaması: “Ömer Çelik bizim bu tepkimizden üstenci bir yaklaşımla bir mizah malzemesi çıkarmaya çalışacağına, asgari ücretle nasıl geçinileceğini anlatsın"
(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP'nin "kırmızı kart" göstermesine yönelik eleştirilerle ilgili, "Asgari ücretten feryat eden, geçinemeyen, evine, çocuğuna yumurta, süt dahi alamayan vatandaşlarımızın bu tepkiyi üretebilmesi gerekiyor. Bizim kırmızı kart gösterme eğilimimiz bunu örgütlemeye dönüktür" dedi. Emir, “Ömer Çelik bizim bu tepkimizden üstenci bir yaklaşımla bir mizah malzemesi çıkarmaya çalışacağına, halkımızın içinde bulunduğu duruma ilişkin bir şeyler söylesin” ifadelerini kullandı.
Murat Emir ile Ankara Milletvekilleri Okan Konuralp ve Deniz Demir, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği’ni (PMD) ziyaret ederek, gazetecileri kutladı.
PMD Başkanı Kemal Aktaş, medyada yaşanan sorunları dile getirdi. Murat Emir de Türkiye’de örgütlü iş gücünün yüzde 10’u geçmediğini basında bu oranın daha düşük olduğunu belirtti. Gazetecilerin işsizlik, düşük ücret ve ağır sansür baskısı altında oldukları bir dönemden geçildiğini söyleyen Emir, “Umuyorum ki ülkemizdeki basının üzerindeki hem yasal hem de uygulamadaki her türlü engel kaldırılacak ve olmazsa olmazımız olan basın yaşama geçirilecek. Basın özgürlüğü ile demokrasi arasında büyük bir ilişki var. İkisi birbirinin hem etkeni hem de sonucu. Basını özgürleştirmeden demokrasiyi inşa etmek zor. Demokrasiyi inşa etmeden de basını özgürleştirmek zor. Her iki meseleyi ortak ele almak ve birlikte yürütmek zorundayız. Özellikle dezenformasyon yasasından başlayıp Meclis'te de yapmamız gereken çok şey var. Biz CHP olarak son derece hazırlıklıyız” dedi.
Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dün Mersin'de açıkladığı "kırmızı kart" eylemiyle ilgili AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in sosyal medyadan yaptığı paylaşımı hatırlatması üzerine, Murat Emir şunları söyledi:
"Asgari ücretin en son yüzde 30 artırılarak açlık sınırının altında, yoksulluk sefalet anlamına gelen bir rakam olarak açıklanmasından sonra, zaten derinleşen yoksulluk, vatandaşlarımızın çarşıda, pazarda, markette yaşadığı yoksulluk iyice görünür hale geldi. Özellikle de halkımızın bu yoksulluğa, sefalete mahkum edildiği bir süreçte, buna karşı tepkinin yaşamın her alanında, her noktasında üretilmesi gerekiyor ve herkesin bu tepkinin bir parçası olması gerekiyor.
Elbette ülkemizdeki bu kötü gidişin, bu yoksulluk ücretlerinin emekliler, işçiler ve birçok alanda olduğu gibi işsizliğin, bu sorunları her yerde her zaman yaşayan herkesin dilinden tekrar tekrar dile getirilmesi ve hep birlikte bu mücadelenin verilmesi ve bu tavrın gösterilmesi gerekiyor.
Biz bunların öncüsüyüz, öncüsü olmak durumundayız. Asgari ücretten feryat eden, geçinemeyen, evine, çocuğuna yumurta, süt dahi alamayan vatandaşlarımızın bu tepkiyi üretebilmesi gerekiyor. Bizim kırmızı kart gösterme eğilimimiz bunu örgütlemeye dönüktür. Yapılabilecek en kolay, en basit, en görülebilir ve herkes açısından da bir protesto anlamına gelebileceği için en doğal bir tepki olarak tasarlandı. Bunu böyle okuduğunuzda son derece etkili olabilecek, son derece yaygınlaşabilecek, iktidarın kaçamayacağı, göz yumamayacağı bir noktaya getirilebilecek bir eylem.
Ömer Çelik bizim bu tepkimizden ve bütün halkımızı bu tepkiye ortak olmaya davet edişimizden üstenci bir yaklaşımla bir mizah malzemesi çıkarmaya çalışacağına, halkımızın içinde bulunduğu duruma ilişkin bir şeyler söylesin. İnsanların asgari ücretle nasıl geçinebileceğini bize anlatsın. Asgari ücretle bir gün kendisinin geçinip geçinemediğini bize söylesin. 14 bin 400 küsur lirayla bir emeklinin nasıl yaşayabileceğini bize anlatsın. Bunları konuşamayınca üstenci bir yaklaşımla bizi eleştirmek, kendi trol ordusu üzerinden bize saldırmak daha işlerine geliyor. Ama biz ülkenin gündemiyle bağlıyız, halkın sorunlarıyla bağlıyız. Halkımızın her bir sorunu bizim gündemimizdir ve bugün Türkiye'nin en ağır sorunu da yoksulluktur. Biz bu mücadeleyi herkesle beraber vermeye devam edeceğiz."