Samsun Adalet ve Demokrasi Komitesi: "Uğur Mumcuları, Muammer Aksoyları her zamankinden daha fazla arıyor, özlüyoruz"
Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN) - Atatürkçü Düşünce Derneği Samsun Şube Başkanı Deniz Gömeç, "Komşu ülkelerle savaşın eşiğine gelindiği, iç huzurun ve toplumsal barışın büyük yara aldığı, ekonominin küresel sermayeye tek taraflı bağlandığı, eğitimin çağdaş ve bilimsellikten hızla uzaklaştırıldığı bir ortamda; Uğur Mumcuları, Muammer Aksoyları, ve onlarca devrim şehidimizi her zamankinden daha fazla arıyor, özlüyoruz" dedi.
Uğur Mumcu, Samsun’da Adalet ve Demokrasi komitesi tarafından İlkadım ilçesinde bulunan Uğur Mumcu Parkı'nda düzenlenen törenle anıldı. Törende konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şube Başkanı Deniz Gömeç, şunları söyledi:
"Bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin saygın isimleri olan değerli gazeteci- yazar Uğur Mumcu ile Atatürkçü Düşünce Derneği'nin kurucu Genel Başkanı, seçkin hukuk bilgini Prof. Dr. Muammer Aksoy'un alçakça pusular kurdurularak öldürülüşlerinin yıl dönümü günleri olan 24- 31 Ocak tarihleri arasını, "Adalet ve Demokrasi Haftası" olarak anıyoruz. Kurucu Önderimiz Atatürk’ün ölümünün ardından devrim karşıtı sürecin başlamasıyla birlikte Cumhuriyetin temel niteliklerine, Atatürk ilke ve devrimlerine yönelik her türlü saldırı giderek artmış ve gelinen durum doruk noktasına ulaşmıştır. Cahil bırakılmış halkın, dinsel inançlarını sömüren tarikat ve cemaatlerin giderek güçlendiği, emperyalizmin Büyük Orta Doğu Projesi hedefiyle girişilen ülkelerin bölünüş müzakerelerinde hayli mesafe katledildiği, komşu ülkelerle savaşın eşiğine gelindiği, iç huzurun ve toplumsal barışın büyük yara aldığı, ekonominin küresel sermayeye tek taraflı bağlandığı, eğitimin çağdaş ve bilimsellikten hızla uzaklaştırıldığı bir ortamda; Uğur Mumcuları, Muammer Aksoyları ve onlarca devrim şehidimizi her zamankinden daha fazla arıyor, özlüyoruz.
"Çağdaş hukuku şeriat hukukuna dönüştürüyorlar"
Üstelik demokrasiyi ve hukuku kullanarak laik Cumhuriyeti bir din devletine dönüştürmek yolunda oynanan nafile oyunlara bundan böyle de devam edileceği anlaşılmaktadır. Öte yandan, ne yazık ki, Uğur Mumcu da dahil, pek çok gazetecimizi, aydınımızı, bilim adamımızı ve daha nice yurtsever insanımızı acımasızca ve hunharca katleden caniler henüz yakalanmış değillerdir. Şüphesiz ki; ölüm emirlerini verenler, bu pusuları ve kumpasları kuranlar Türkiye'yi Sevr Antlaşması'ndan bu yana parçalayıp yok etmek isteyen emperyalizm ve onun yerli işbirlikçileridir. Bu aydınlanma düşmanları, 1930′larda Mustafa Fehmi Kubilay’ı aramızdan alanlardı ve onlar, iyi bilmeliler ki, tarihsel, toplumsal belleğimizin bir kenarında silinmeyecek biçimde yazılıdırlar. Biz bugün acımızı ve gözyaşımızı içimizde yaşayacağız. Onların anıları ile daha da güçlenerek, daha kararlı bir şekilde tam bağımsız Türkiye hedefine doğru ilerleyeceğiz. Yine onlara sesleniyoruz; çağdaş bir toplum ülküsüyle kurulmuş laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti, her türlü engel ve sorunları aşarak, çağdaşlaşma yolundaki tarihsel yürüyüşünü sürdürecektir. Laik Cumhuriyeti ve Atatürk Devrimlerini korumak, savunmak yolundaki şehitlerimiz unutulmayacak, ilelebet Cumhuriyet kazanacaktır."
Konuşmaların ardından Uğur Mumcu büstüne karanfiller bırakıldı.