Suriye'de bundan sonra ne olacak? Bölgedeki güç dengeleri ve Suriye’nin yapısının nasıl şekilleneceği tartışmaları başladı

Suriye'de bundan sonra ne olacak?  Bölgedeki güç dengeleri ve Suriye’nin yapısının nasıl şekilleneceği tartışmaları başladı

(ANKARA) - Suriye'de El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) terör örgütü öncülüğündeki silahlı grupların Beşar Esad yönetimini devirmesinin ardından, bölgedeki güç dengeleri ve Suriye’nin yapısının yeniden şekillenmesi bekleniyor.

Kökleri IŞİD ve El Kaide’ye dayanan HTŞ şiddet dolu bir geçmişe sahipken son mesajlarında, ''milliyetçi, muhalif ve uzlaşmacı bir ton kullanması'' dikkati etti. Colani bu hafta CNN’e verdiği bir röportajda, Esat sonrasında Suriye’de ’’kurumlara dayalı ve halk tarafından seçilen bir konseyin yer alacağı bir yönetim sistemi kurmayı planladığını’’ ifade etti. Colani, azınlıklar da dahil olmak üzere sivillerin HTŞ yönetimi altında güvende olacaklarını söyledi.

Colani, ayrıca ''HTŞ’nin Esad rejimiyle yüzleşmeye odaklanan geçici bir yapı olduğunu ve hedeflerine ulaştıktan sonra dağılma ihtimalinin bulunduğunu'' belirtmişti. Bu olasılığın HTŞ ve öncülük ettiği silahlı gruplar arasında şiddetli anlaşmazlıklara yol açabileceği öngörülürken ''HTŞ’nin Beşar Esad hükümetinin devrilmesineden sonra ne planladığından şiddet dolu geçmişi'' nedeniyle endişe duyanlar var.

Öte yandan, Katar’da gerçekleşen Doha Forumu kapsamında da Suriye konulu Astana görüşmelerinde Doha Forumu'na katılan kaynaklar, ''Suriye’nin geleceği ve Esad yönetiminin devrilmesinin ardından kurulması beklenen geçiş hükümetinde kimlerin görev alacağı tartışmalarına başlandığını'' ifade ediyor.

''HTŞ ve hükümet arasında anlaşma'' iddiası

Esad yönetiminin devrilmesinin ardından, Suriye Başbakanı Muhammed Gazi El Celali, hükümetin görevlerini geçiş hükümetine devretmeye hazır olduğunu söyledi. Ardından HTŞ lideri Ebubekir El Colani, ''Şam’daki askeri güçlerin, resmi olarak devredilinceye kadar eski Başbakanın gözetiminde kalacak olan kamu kurumlarına yaklaşmasının kesinlikle yasak olduğunu'' açıkladı.

Celali ve Colani’nin birbiriyle uyumlu açıklamaları Şam yönetiminin, HTŞ öncülüğündeki silahlı gruplarla bir anlaşma dahilinde Şam’dan çekilmiş olabileceğini iddalarını gündeme getirdi. Bu durumun Suriye’de Libya'ya benzer bir istikrarsızlığa yol açabileceği, konuşulan senaryolar arasında. Libya’da 2011 iç savaşı ve Muammer Kaddafi'nin devrilmesinin ardından oluşan güç boşluğu nedeniyle Bingazi ve Trablus’taki iki ayrı hükümet arasında parçalanmış devlet yapısı oluşmuştu.

''İran’ın bölgedeki etkisinin zayıflaması öngörülüyor''

Suriye’deki duruma ilişkin Arap medyasında yapılan analizlerde, ''Esad yönetimi ile arasında güçlü stratejik, askeri ve siyasi bir ittifak, İran'ın, bölgedeki etkisini sürdürmekte zorlanacağı'' belirtiliyor. Suriye, İran’ın "Direniş Ekseni" olarak isimlendirdiği yapılar arasında silah ve malzeme sevkiyatını sağlamakta önemli bir bağlantı noktasıyken Şam hükümetinin devrilmesinin İran’ın özellikle Lübnan’daki etkisini zayıflatacak bir gelişme olarak görülüyor.

İran’ın bölgedeki etkisinin zayıflaması son aylarda İran ile doğrudan çatışmalar içerisine giren İsrail için avantaj olarak değerlendirilse de İsrail’in de uzun vadede HTŞ öncülüğündeki silahlı grupların oluşturacağı bir yönetimin İsrail sınırlarında güç kazanmasından endişe duyduğu ifade ediliyor.

İsrail ordusu, Suriye sınırına komşu tüm bölgeleri kapalı askeri bölge ilan etti. Yerel kaynaklar, İsrail ordusunun Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kentine girdiğini ve topçu atışları gerçekleştirdiğini ifade ederken, HTŞ öncülüğündeki silahlı grupların ''sınır savunmasını güçlendirme'' gerekçesiyle Kuneytra’da kara saldırıları başlattığını belirtti.

SDG Sözcüsü: ''Daha adil ve demokratik bir gelecek için yeni bir sayfa açıyoruz''

Öte yandan, HTŞ öncülüğündeki silahlı grupların 27 Kasım’da başlattığı saldırıların ardından ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) de Rakka’nın güneyi ve Deyrizor’da yeni alanlar kazanırken, Şam’a bağlı güçlerin bu bölgelerin bir kısmında SDG ile çatışmalara girmemesi dikkat çekmişti. SDG bu sırada Afrin’in güneyindeki Tel Rıfat’ın kontrolünü kaybetmişti.

SDG sözcüsü İlham Ahmed Şam yönetiminin devrilmesinin ardından yaptığı açıklamada, ''Bugün Suriye halklarının daha adil ve demokratik bir gelecek için yeni bir sayfa açıyoruz” ifadelerini kullandı. SDG Komutanı Mazlum Abdi, Şam yönetimini ''otoriter rejim'' olarak tanımlayarak bu yönetimin çöküşünün ''Tüm Suriyelilerin haklarını garanti altına alan, demokrasi ve adalete dayalı yeni bir Suriye'nin inşası için bir fırsat'' olduğunu söyledi.

Suriye’deki duruma ilişkin arap medyasında yapılan analizlerde Suriye ile Irak arasındaki tedarik yollarını kesecek şekilde sınır hattının SDG tarafından kontrol edilmesinin ABD çıkarları ile uyumlu olduğu ifade ediliyor. SDG'nin buralarda kontrolünü sürdürmesi, İran destekli grupların Lübnan’a erişimini de kısıtlaması yönüyle önemli görülüyor.