TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu... Cevdet Yılmaz: "2025 yılı bütçemizde deprem bölgesinde afet risklerinin azaltılması, hasarların giderilmesi için 584 milyar TL kaynak ayırıyoruz"
NİSANUR YILDIRIM
(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda; deprem bölgesine ayrılan bütçeye ilişkin, "2024 yılında 1 trilyon 28 milyar TL tutarında deprem harcaması yapılacağını öngördük. 2025 yılı bütçemizde afet risklerinin azaltılması, depremlerin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve depreme dayanıklı şehirlerin inşası için toplam 584 milyar TL kaynak ayırıyoruz" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sunumunu yaptı.
Yılmaz'ın sunumundan satır başları şöyle:
"2023 yılında; bütçe giderleri 6 trilyon 588 milyar lira, bütçe gelirleri 5 trilyon 208 milyar lira, bütçe açığı 1 trilyon 380 milyar lira, faiz dışı açık 706 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılında bütçe açığının GSYH’ya oranı yüzde 5,2 olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılına göre 2023 yılında bütçe açığının yükselmesinde; 960 milyar TL’lik deprem harcamaları etkili olmuştur. Deprem harcamaları hariç tutulduğunda bütçe açığının GSYH’ya oranı yüzde 1,6 olarak gerçekleşmiştir. Harcamaların kompozisyonuna bakıldığında, harcamaların; yüzde 49,1’inin cari transferler ve sermaye transferlerinden, yüzde 22,9’unun personel giderleri ve sosyal güvenlik Devlet primi giderlerinden, yüzde 10,2’sinin faiz giderlerinden, yüzde 8,3’ünün sermaye giderlerinden, yüzde 6,9’unun mal ve hizmet alım giderlerinden, yüzde 2,6’sının borç verme giderlerinden oluştuğu görülmektedir. İçinde bulunduğumuz 2024 yılında; merkezi yönetim bütçe giderlerinin 11 trilyon 213 milyar lira, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 9 trilyon 65 milyar lira, bütçe açığının 2 trilyon 148 milyar lira, faiz dışı açığın 851 milyar lira olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz.
"2024 yılsonu bütçe açığının milli gelire oranının ise yüzde 4,9 olacağını öngörüyoruz"
2024 yılsonu bütçe açığının milli gelire oranının ise yüzde 4,9 olacağını öngörüyoruz. Bütçe giderlerinin detaylarına bakıldığında, 2024 yılında; personel giderlerinin 2 trilyon 678 milyar lira, sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderlerinin 333 milyar lira, mal ve hizmet alım giderlerinin 773 milyar lira, cari transferlerin 4 trilyon 11 milyar lira, sermaye giderlerinin 1 trilyon 93 milyar lira, sermaye transferlerinin 724 milyar lira, borç verme giderlerinin 303 milyar lira, faiz giderlerinin 1 trilyon 298 milyar lira olmak üzere bütçe giderlerinin başlangıç ödeneğine göre 124,1 milyar lira artışla toplam 11 trilyon 213,1 milyar lira olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Söz konusu harcama artışının karşılanması için gerekli ödeneklerin, 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 6'ncı maddesi, 5018 sayılı Kanunun 37 nci maddesi, 5510 sayılı Kanunun geçici 104 üncü maddesi başta olmak üzere ilgili kanun hükümleri kapsamında bütçeye eklenecek ödeneklerden karşılanmasını öngörüyoruz.
"Bütçeyi faiz bütçesi olmaktan çıkararak hizmet bütçesi haline getirdik"
2024 yılında vergi gelirlerinin yaklaşık 7 trilyon 605 milyar lira, vergi dışı gelirlerin ise yaklaşık 1 trilyon 459 milyar lira olacağını öngörüyoruz. 2025 Yılı Merkezi yönetim bütçesi kapsamında, 227 kamu idaresinin bütçesi bulunmaktadır. 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağı öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceği beklenmektedir. Deprem nedeniyle bütçe açıklarında yaşanan arızi artış sonrasında, bütçe açığını yeniden Hükümetlerimiz dönemindeki ortalama seviyesine yaklaştırıyoruz. Hükümetlerimiz döneminde bir taraftan mali disipline kararlılıkla devam ederken, diğer taraftan da bütçeyi faiz bütçesi olmaktan çıkararak hizmet bütçesi haline getirdik. 2002 yılında milli gelire oranla yüzde 14,3 olan faiz giderlerini oldukça düşük seviyelere indirdik. Nitekim, 2025 yılı bütçesinde faiz giderlerinin yüzde 3,2 seviyesinde olmasını öngörmekteyiz.
"2025'te deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve depreme dayanıklı şehirlerin inşası için toplam 584 milyar TL kaynak ayırıyoruz"
Bütçeden 2023 yılında depremlerin yol açtığı hasarların bertaraf edilmesi amacıyla 960 milyar TL harcama gerçekleştirdik. 2024 yılında 1 trilyon 28 milyar TL tutarında deprem harcaması yapılacağını öngördük. 2025 yılı bütçemizde afet risklerinin azaltılması, depremlerin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve depreme dayanıklı şehirlerin inşası için toplam 584 milyar TL kaynak ayırıyoruz. Devletimiz tüm yetkilileri ve kurumlarıyla, deprem bölgesindeki hayatın süratle normale dönmesi için çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam etmektedir. 2025 yılı bütçe ödeneklerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımını ise şu şekilde öngördük. Personel giderleri için toplam 3 trilyon 911 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri 1 trilyon 24 milyar lira, cari transferler 5 trilyon 813 milyar lira, sermaye giderleri 1 trilyon 102 milyar lira, sermaye transferleri 338 milyar lira, borç verme giderleri 306 milyar lira, yedek ödenekler 287 milyar lira, faiz giderleri 1 trilyon 950 milyar liradır.
"2025'te vergi gelirlerinin yüzde 46,5 oranında artarak 11 trilyon 139 milyar liraya ulaşacağını tahmin ediyoruz"
2025 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 2024 yılı gerçekleşme tahminlerine göre yüzde 41,2 artışla 12 trilyon 800 milyar liraya, vergi gelirlerinin ise yüzde 46,5 oranında artarak 11 trilyon 139 milyar liraya ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bütçe gelirlerinin alt kalemleri ise gelir vergisi 2 trilyon 130 milyar lira, kurumlar vergisi 1 trilyon 637 milyar lira, KDV 3 trilyon 599 milyar lira, ÖTV 2 trilyon 121 milyar lira, diğer vergi gelirleri 1 trilyon 652 milyar lira, vergi dışı gelirler 1 trilyon 662 milyar liradır.
"MEB yatırım bütçesini 142 milyar liraya çıkarıyoruz"
2002 yılından beri eğitimi en öncelikli meselemiz olarak gördük ve eğitim bütçemizi 2025 yılında 2 trilyon 181 milyar liraya yükselttik. Böylece merkezi yönetim bütçesinden 2002’de yalnızca yüzde 9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2025 yılında yüzde 14,8 oranı ile en büyük payı ayırdık. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi için 2025 yılında 1 trilyon 452 milyar lira kaynak ayırdık. Tüm çocuklarımızın kaliteli eğitime erişimini sağlamak için özellikle dezavantajlı bölgelerdeki okulların fiziki koşullarını iyileştirmeye öncelik veriyoruz. Bu kapsamda, yeni dersliklerin yapımı, okulların depreme karşı güçlendirilmesi, bilişim altyapılarının iyileştirilmesi ve internet erişiminin sağlanması gibi çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığının yatırım bütçesini 2024 yılı ödeneğine göre yüzde 41,2 artırarak 100 milyar liradan 142 milyar liraya çıkarıyoruz. Son iki yılda eğitime ayrılan yatırım bütçesini 3,55 kat artırmış bulunmaktayız. 2023 yılında Öğretmenlik Meslek Kanununu yürürlüğe koyduk, böylece öğretmenlerin kariyer imkânlarını genişlettik. Kanunda artırılan tazminat oranları 2024 yılı Temmuz ayı itibarıyla bir öğretmenimizin maaşında uzman öğretmen olduğunda yaklaşık 5 bin 100 lira, başöğretmen olduğunda ise yaklaşık 10 bin 300 lira artış olmasına imkân sağlamıştır. 2024 yılı Eylül ayında toplam öğretmen sayımız 1 milyon 23 bin 553’e yükselmiştir.
2002 yılında ülkemizde 76 üniversite mevcut iken bu sayıyı 209’a yükselttik. Devlet üniversitesi sayısını da bu dönemde 53’ten 129’a çıkardık. Artan üniversite ve öğrenci sayısına bağlı olarak üniversitelerimize ayırdığımız kaynağı da sürekli artırıyoruz. Üniversite sayısının artırılmasıyla geçmişte en büyük sıkıntı kaynağı olan yükseköğretime erişebilirlik sorunu çözülmüş, yükseköğretimde fırsat eşitliği sağlanmıştır. Ayrıca yükseköğrenim öğrencilerinin faydalandığı yurt yatak kapasitesi 2002 yılı sonunda 182 bin iken bu kapasiteyi 2024 yılında 990 bine ulaştırdık. Bu alanda yüzde 443’lük bir artış sağlamış olduk. 2025 yılında da yurt yapımlarına devam edeceğiz.
"Sağlığa 1 trilyon 106 milyar kaynak ayırıyoruz"
Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 2025 yılında 1 trilyon 106 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları ile Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan yapılacak sağlık harcamaları da dikkate alındığında sağlık alanına kamu kaynaklarından ayrılan toplam tutar 2 trilyon 435 milyar liraya ulaşmaktadır. 2022 yılında başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık personelimizin sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alınmış ve taban ödeme adıyla ilave bir ödeme unsuru getirilmiştir. Aynı zamanda hekimlerimizin mali haklarının yanında emekli aylıkları da önemli oranda artırılmıştır. Sağlık hizmetlerinde insan gücü sayımız 2002 yılında, 257 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 379 bin iken, 2024 yılı Ekim ayında 872 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 1 milyon 448 bine çıkmıştır. Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan nitelikli hasta yatak sayısının yoğun bakım yatakları hariç tüm yataklara oranı 2002 yılında yüzde 6,4 iken 2024 yılı Temmuz ayı itibarıyla yüzde 81,8’e ulaşmıştır.
"Yoğun bakım yatak sayımız 48 bin 434"
Temmuz 2024 itibarıyla yoğun bakım yatak sayımız 48 bin 434’tür. Sağlık Bakanlığı bünyesinde Yoğun Bakım Yatak sayısı 2002 yılında 869 iken 2024 Temmuz ayı itibarıyla 24 bin 694’e ulaşmıştır. Yoğun bakım yatak kapasitesi OECD ülkelerinin ortalamasının üzerinde yer almıştır. 2024 yılı OECD verilerine göre 2023 yılı Türkiye 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısında 57,4 ile 22,3 olan OECD ortalamasının iki buçuk katından fazla olmuştur. 2023 yılı Türkiye 100 bin kişiye düşen erişkin yoğun bakım yatak sayısında ise 38,4 ile yine 17,6 olan OECD ortalamasının iki katının üzerinde yer almıştır.
"Sosyal yardıma ayrılan pay bütçenin yüzde 4,4'üne denk geliyor"
Sosyal yardım bütçesini, 2025 yılında 650,9 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,4’üne denk gelmektedir. 2002 yılında yüzde 0,4 olan sosyal yardım ve desteklerin GSYH’ya oranını 2025 yılında yüzde 1,1’e yükseltiyoruz. 2025 yılında; ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın sağlık primi giderlerini karşılamak amacıyla 130,9 milyar lira, 65 yaş üstü yaşlılarımız, bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımız ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 87,6 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın evde bakımına destek amacıyla 70,2 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın eğitim desteği için 47 milyar lira, sosyal konut finansmanının desteklenmesi amacıyla 22,9 milyar lira, ekonomik yoksunluk içinde olan çocuklarımızın aileleri yanında yetişmelerine imkân sağlayan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 16,7 milyar lira, yoksul ailelere yönelik elektrik tüketim desteği kapsamında 9,7 milyar lira, koruyucu aile uygulaması kapsamında yaklaşık 2,2 milyar lira kaynak ayırdık.
"Kadın konukevi kapasitesi 3 bin 665 kişi"
Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilkemiz sıfır toleranstır. 81 ilde ülke genelinde 149 (Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı 112) kadın konukevinde 3 bin 665 kişi kapasite ile yine 81 ilde 82 Şiddet Önleme ve İzleme Merkezinde kadınlarımıza ve çocuklarımıza hizmet verilmektedir. Evlat edinme hizmetiyle 2024 yılında 392 çocuğumuz sıcak yuvaya kavuştu. Böylece 19 bin 976 çocuğun aile şefkatiyle büyümelerini sağladık. Çocuk bakım kuruluşlarımızda büyük bir hizmet dönüşümü gerçekleştirdik. 2024 Ağustos itibarıyla 14 bin 528 çocuğumuzun bin 185 çocuk evi, 115 çocuk evleri sitesi ve 62 ihtisaslaştırılmış çocuk evleri sitesinde aile ortamında büyümelerini sağlamaya devam ediyoruz.
"Asgari ücreti vergi dışı tuttuk"
Vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2025 yılı bütçesinde 472 milyar lira kaynak öngörüyoruz. 2024 yılında elektrik ve doğal gazda mesken aboneleri için yaklaşık yüzde 60 oranında sübvansiyon uygulanmaktadır. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yayımlanan verilere göre 2024 yılının ilk altı aylık döneminde Avrupa ülkeleri arasında hane halkına en ucuz elektrik ve doğal gaz sağlayan ülke Türkiye olmuştur. 2022 yılı Ocak ayı itibarıyla asgari ücreti vergi dışı tuttuk. Bu imkândan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda 2025 yılında 810,4 milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz.
2025 yılında bütçemizden tarıma ayırdığımız kaynağı 705,6 milyar liraya çıkartıyoruz. Bu kapsamda; tarımsal destek programları için 135 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 166,3 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT ve ihracat destekleri için 204,6 milyar lira, kaynak ayırıyoruz. Tarıma yönelik vergi harcamalarının 199,8 milyar lira olmasını öngörüyoruz.
"Savunma ve güvenlik birimleri için, 2025 yılında 1.608 milyar TL ödenek ayrılacak"
Savunma sanayii ekosistemimizin dışa bağımlılığını asgari seviyeye indirecek şekilde güçlendirmek gayesiyle hareket etmekteyiz. Savunma ve güvenlik birimleri için, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na ayrılan kaynak da dâhil edildiğinde 2025 yılında 1.608 milyar TL ödenek öngörülmekte olup söz konusu tutar merkezi yönetim bütçe büyüklüğünün yüzde 10,9’una karşılık gelmektedir. 2002 yılında yalnızca 62 savunma projesi yürütülürken proje sayımız 16 kat artarak 1000’in üzerine çıkmıştır. Savunma ve güvenliğe ayırdığımız kaynakların da katkısıyla savunma sanayi yerlilik oranı yüzde 80’i aşmıştır. 2023 yılı sonu itibarıyla, savunma firmalarımızın tüm savunma ve havacılık satışlarını içeren ve sektörün büyüklüğünü gösteren toplam savunma ve havacılık sektör cirosu 15,1 milyar dolara ulaşmıştır. Geçmişte yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2023 yılında 22 katın üzerinde büyüyerek 5,54 milyar dolara ulaşmıştır. 2024 yılsonu itibarıyla 6,6 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.
"2025'te 584 milyar lira ödeneği deprem bölgesine ayırıyoruz"
2023 yılında meydana gelen Kahramanmaraş ve Hatay depremleri, afetlere karşı dirençli toplumların oluşturulması ve olası zararların önlenmesi için alınması gereken afet risk azaltma tedbirlerinin önemini bir kez daha göstermiştir. Afet risklerinin azaltılması, afet anında etkin müdahale ile kayıp ve zararlarının en aza indirilmesi ile afet sonrasında iyileştirme çalışmalarını bütüncül şekilde yürütmeyi amaçlıyoruz. 2024 yılı bütçemizde 2023 yılı 6 ve 20 Şubat tarihlerinde meydana gelen Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinde hasar gören bölgelerin yeniden ihyası, depremin etkilerinin ortadan kaldırılması ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları için 1 trilyon 28 milyar lira ödenek tahsis edilmiştir. 2025 yılı bütçemizde deprem hasarlarının giderilmesi ve şehirlerimizin afetlere karşı dirençliliğin artırılması için 584 milyar lira tutarında ödenek öngörülmüştür.
"Deprem bölgesinde 317 bin 391 konutun ihalesi yapıldı"
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler sonrasında hasar gören konut sayısı 676 bin 704 bin olarak tespit edilmiştir. Konut hak sahibi sayısı 400 bin 88’dir. Depremden zarar gören vatandaşlarımıza acil ve geçici barınma hizmeti sağlanmasının yanında yapılan planlama çerçevesinde kalıcı afet konutlarının yapımına ivedilikle başlanmış, yerleşme ve yapılaşma devam etmektedir. Şubat 2023’te yaşanan depremin ardından yıkılan binaların ivedilikle yapılabilmesi amacıyla 317 bin 391 konutun ihalesi yapılmış ve inşaatlarına başlanmıştır. Kalan konutların da ilgili süreçleri devam etmektedir. 100 binin üzerinde konut hak sahibine teslim edilmiştir. Bu kapsamda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve Emlak Konut tarafından afet konutları yapımı hız kesmeden devam etmektedir. Yılsonuna kadar hak sahiplerine teslim edilen konut sayısının 200 bine ulaşması öngörülmektedir. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında kentsel dönüşüm alanları ve riskli yapılarda bulunan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini teminat altına alacak dönüşüm faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kira yardımı ve faiz desteği ile proje ve kamulaştırma giderleri gibi ödemeler için yaklaşık 89 milyar TL destek sağladık.
"TOKİ’nin deprem öncesi inşa etmiş olduğu 168 bin 344 konut zarar görmedi"
Ayrıca kentsel dönüşüm faaliyetlerini de yürüten TOKİ’nin 21 yıl içinde ürettiği 1 milyon 437 bin konutla; yaklaşık 5 milyon vatandaşımız depreme dayanıklı, sosyal donatıları ve çevre düzenlemeleriyle kaliteli konutlarda oturmaktadır. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremlerde TOKİ’nin deprem öncesi bu illerde inşa etmiş olduğu 168 bin 344 konut ve sosyal donatı zarar görmemiş, mal ve can kayıpları yaşanmamıştır. Diğer taraftan ülkemizde konut sektörünün regüle edilmesi, aşırı fiyat artışlarının önüne geçilmesi ve sürdürülebilir konut finansman politikalarının geliştirilmesi, dar ve orta gelir gruplarının konuta ulaşılabilirliğinin kolaylaştırılması amacıyla 50 bin, 100 bin ve 250 bin sosyal konut kampanyaları hayata geçirilmiştir. Önümüzdeki dönemde de sosyal konut arzını artırmak önceliklerimiz arasındadır."