Tülay Hatimoğulları: "Türkiye güvenli bir sınıra sahip olmak istiyorsa yapılması gereken ilk şey silahların bırakılması"

Tülay Hatimoğulları: "Türkiye güvenli bir sınıra sahip olmak istiyorsa yapılması gereken ilk şey silahların bırakılması"

(TBMM)- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç, "Bu kürsülerden çok söyledik. Türkiye güvenli bir sınıra sahip olmak istiyorsa yapılması gereken ilk şey silahların bırakılması, dış politikasını barış ve diplomasi üzerinden inşa etmesi. Yapması gereken ilk şey, Kürt sorununu barışcıl ve demokratik yöntemlerle çözmesidir" dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç, partisinin grup toplantısında konuştu. Hatimoğulları, şunları söyledi:

"Borçtan vergi almaya yeltendi bu iktidar. İktidar yediğimiz içtiğimiz her şeyden zaten vergi alıyor. Kazandığımız üç kuruştan zaten vergi alıyor. Zaten yoksulun küçük üreticinin üzerine yıkılmış bir vergi sistemi var ama bununla da yetinmiyor elini cebiğmize uzatıyor ve borç olarak alınmış sayılan kredi kartındaki paranın limiti üzerinden almaya çalışıyor. Bunu da çelik kubbe oluşturmak için de formüle etmekten de hiç utanmıyorlar.
Bu iktidar 'milli güvenlik' diyince herkes elini cebine atsın ve baksın, bu iktidarın hırsız eli senin cebinde mi? Bunu gerçekten söylüyoruz. Onlar her milli güvenlik dediğinde elini cebimize uzatıyorlar. Buradan soruyoruz, kaç çelik kubbe bu ülkedeki yoksulluğa çözüm olabilir? Silaha yaptıkları yatırımı bizim ekmeğimizi küçülterek ayırdıkları paradan yapıyorlar. Silaha değil, barış politikalarına vakit ayırın ki bu ülke daha değerli hale gelir. Milli güvenlik deriz, halkı kandırırız dönemi bitti. Ey AKP ey MHP iktidarı. Türkiye halkları hep birlikte itiraz ederek milli savunma yalanını erteletti."

''İktidarın politikaları nedeniyle 26 kadının katledildiğini'' ifade eden Hatimoğulları, "İktidar birçok konuyu üstünü örterek açıklamıyor. Mesela sevgili Narin neden katledildi, açıklamıyor. Ama bize bir kubbeden bahsediyor ve onun altında eşit yaşayacağımıza dair yalanlar söylemeye devam ediyorlar. Van Gölü'nde kaybettiğimiz sevgili Rojin'i neden kaybettik ve bunu gibi nice kadın nice genç... İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiler, kadınları ve çocukları şiddete karşı koruyan 6284 sayılı yasayı tartışmaya açtılar. Bu iktidar bu sistemiyle daha çok kadının ölümüne yol açıyor, çanak tutuyorlar... Baro seçimlerinde bile 'jın, jıyan, azadi' sloganlarına saldırılar gerçekleştirildi" dedi.

''Yenidoğan çetesine'' de tepki gösteren Hatimoğulları, "Katillerin devletin tüm güvenlik ve siyasi birimleriyle samimi pozları çıktı ve hepsi oradaydılar. Bu bebek ölümlerinden hepsi sorumludur" dedi. DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun 2022'de Sağlık Bakanlığı'na verdiği önergede sorunu gündeme getirdiğini belirten Hatimoğuları, bunula ilgili adım atılmadığını ve soru önergelerinin dikkatte alınmadığını söyledi.

"Sağlık Bakanı'na sesleniyorum, derhal istifa et"

Hatimoğulları, "Bebekler katledilmiş, herkes dehşet içinde Sağlık Bakanı çıkmış diyor ki, 'sistemimiz dünyaya örnek, kamuoyu yenidoğan çetesiyle meşgul edilmektedir' diyor. Utanmazlığa bakar mısınız? Sağlık sistemini özelleştirdiler, kokuşturdular sonra kalkmış pişkin pişkin olanı savunuyorlar. Ya senin zerre kadar vicdanın yok mu? Zerre kadar onur haysiyet yok mu? Buradan Sağlık Bakanı'na sesleniyorum, derhal istifa et. Bir gün bile o koltukta kalamazsın, derhal istifa et" diye konuştu.

2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi ile ilgili de Hatimoğulları, "2025 yılı merkezi bütçenin nasıl bir bütçe olduğuna hep beraber tanıklık ediyoruz. İktidar bu bütçeyi, halkın, emekçinin, kadının sırtına yükleyerek bütçe yapmaya çalışıyor. Kadın katliamlarından bahsettik, kadın cinayetlerinin yaşandığı süreçte iktidarın 2025 yılı bütçesinde 'kadının güçlendirilmesi' başlığı altında ayırmış oldukları paranın miktarına bakın, 5 milyar 900 milyon TL. Kadının güçlendirilmesi için her bir kadına günlük 38 kuruş düşüyor. Harca harca bitmez. İşte kadına verdikleri değer bütçede ayırdıkları parada mevcut" dedi.

"Yapılması gereken ilk şey silahların bırakılması"

Tülay Hatimoğulları, Türkiye'nin dış politikasına ilişkin de şunları söyledi:

"Bu kürsülerden çok söyledik. Türkiye güvenli bir sınıra sahip olmak istiyorsa yapılması gereken ilk şey silahların bırakılması, dış politikasını barış ve diplomasi üzerinden inşa etmesi. Yapması gereken ilk şey, Kürt sorununu barışcıl ve demokratik yöntemlerle çözmesidir... Böylece IŞİD, Nusra gibi örgütlerin sınırlarımızı kevgire dönüştürmesine izin verilmemiş olur. Barış en güvenli olandır bunun altını hem Ortadoğu hem Türkiye için bir kez çizmek istiyoruz. Sahte güvenlikçi politikalar, bizleri yoksullaştırdı, ekmeğimizi küçülttü. Kürt halkı bizlerin tarihsel kardeşidir. Halkların dilini konuşması, anadilinde eğitim görmesi, anayasada haklarının eşit biçimde tanımlanması bir ülkeyi bölmez tam tersi bizleri daha güçlü bir toplum haline getirir."