Uğur Mumcu, Mudanya'da düzenlenen programla anıldı
(BURSA)- Mudanya Belediyesi, Uğur Mumcu'yu ölümünün 32'nci yılında düzenlediği programla andı. Programda konuşan Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, gazetecilerin özgürce konuşabilmesinin önemine vurgu yaparak, “Doğru ile gerçek aynı çizgide buluştuğunda toplum olarak daha iyi yerlere geleceğiz” dedi.
Mudanya Belediyesi, araştırmacı gazeteci ve yazar Uğur Mumcu’yu, ölümünün 32'nci yılında düzenlediği programla andı. “Uğur Mumcu’nun İzinde: Demokrasi, Etik ve Özgür Basın” başlıklı panelde, gazetecilikte etik değerler ve özgür basının önemi konuşuldu. Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal, Faruk Bildirici ve Barış Doster ile ev hapsinde olan Özlem Gürses canlı bağlantı ile katılarak görüşlerini paylaştı. Uğur Mumcu’nun eşi ve Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Güldal Mumcu panel dolayısıyla gönderdiği mesajında, Uğur Mumcu’nun kaleminin toplumun ortak vicdanı olduğunu vurgulayarak, onun bıraktığı mirasın önemine dikkat çekti.
Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Uğur Mumcu’nun 40 yıl önce kaleme aldığı yazılarında bugünün Türkiye’sini öngördüğünü belirterek, ülkede pek çok aydın ve gazetecinin doğruları söyledikleri için hedef alındığını vurguladı. Bu durumun günümüzde de Özlem Gürses gibi pek çok gazeteci üzerinde sürdüğüne dikkat çeken Dalgıç, “Gazetecilerin özgürce düşüncelerini ifade edebilmeye ve korkmadan gerçekleri dile getirmeye ihtiyacı var. Uğur Mumcu, her yanlışa ‘yanlış’, her doğruya ise ‘doğru’ diyebilen bir gazeteciydi. Biz de doğruları konuştukça daha iyi bir geleceğe ulaşacağımıza inanıyorum. Karamsar olmamalıyız. Doğru ile gerçek aynı çizgide buluştuğunda toplum olarak çok daha iyi yerlere geleceğiz" diye konuştu.
"Haberlerin objektif bir şekilde sunulması engellendi"
Uğur Mumcu’nun Türkiye’de araştırmacı gazeteciliğin simgesi olduğunun altını çizen Yasemin Giritli İnceoğlu, demokratik bir toplumun sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için basının bağımsız ve özgür olması gerektiğini ifade etti. İnceoğlu, “Geleneksel medyanın büyük bir kısmı ekonomik ve siyasi çıkar gruplarının kontrolüne girdi. Bu durumda haberlerin objektif bir şekilde sunulması engellendi. Kamunun bilgi edinme hakkı ihlal edilmiş oldu” dedi. Gerçeğin savunulmasının toplumunun her kesiminin basın özgürlüğüne sahip çıkmasıyla olacağını belirten İnceoğlu, gazeteciliğin yaşamsal bir öneme sahip olduğuna da vurgu yaptı.
Barış Doster, Uğur Mumcu’nun iyi bir gazeteci olmasının yanında çok sağlam bir cumhuriyetçi olduğunu dile getirerek, basın özgürlüğü, iç ve dış politika ile ilgili yıllar önce yazdıklarının bugün hala güncelliğini koruduğuna dikkat çekti. Doster, “Ömrü yetmediği için tamamlayamadığı dosyalar bugün önümüze çıkıyor. Siyasetin finansmanı, silah kaçakçılığı, terör, ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki oyunları konusunda yaptığı araştırmalara bugün ne akademi ne de medya ulaşabilmiş değildir” dedi.
"Evet, öldürdüler ama hala ondan kurtulamadılar"
Uğur Mumcu’nun mücadelesi ile bugün hala yaşadığını söyleyen medya ombudsmanı Faruk Bildirici, “Bugün Uğur Mumcu’yu konuşuyor olmamız, aslında ondan kurtulmadıklarının bir göstergesidir. Evet, öldürdüler ama hala ondan kurtulamadılar” ifadelerini kullandı. Ülkenin aydınlarının öldürülerek karanlığa doğru sürüklendiğini belirten Bildirici, “Bu karanlıktan çıkmanın yolu gazeteciliktir. Uğur Mumcu’nun yaptığı gibi insanlara gerçeği anlatmalıyız. Gazetecilik tarihine baktığımızda 80’li yıllardaki gazetecilerin örgütlü mücadelesi bugün yok. Biz çok daha geriledik. Kendi mesleğimizin etik değerlerine sahip çıkmazsak bu mücadeleden yenik çıkarız" diye konuştu.
Uğur Mumcu’nun mücadeleci ruhunu örnek aldıklarını ve kendileri için bir öncü olduğunu dile getiren Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal ise “Hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Dernek olarak 32 yıldır Mumcu’yu anıyoruz. Genç gazeteci arkadaşlarımıza onun fikirlerini emanet ediyoruz” dedi.
"Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin en zor dönemindeyiz"
Ev hapsi nedeniyle canlı bağlantıyla panele katılan gazeteci Özlem Gürses ise Türkiye’de ifade özgürlüğünün her gün biraz daha kısıtlandığı, her bireyin sosyal medyada yaptığı paylaşımlar sonucu gözaltına alınma endişesi duyduğunu vurguladı. Gürses, “Her an herkesin başına bir şey gelebilir durumuna geldik. Çok üzülüyorum. Yoksa benim ayağımda kelepçe olmuş ne fark eder? 36 gündür evdeyim. Hakkımda bir iddianame yok. Suçum ne, onu da bilmiyorum. Hayat devam ettikçe umut vardır. İşimizin başındayız. Bildiğimiz şekilde gazetecilik yapmak konusunda direniyoruz. Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin en zor dönemindeyiz” diye konuştu.
Mudanya Belediyesi Tiyatro Topluluğu’nun Mehmet Tamer Uyar yönetiminde sahnelediği “İsterler ki Susalım” adlı gösteri ise duygusal anlara sahne oldu. Uğur Mumcu’nun hayatının ve mücadelesinin anlatıldığı gösteri izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.