Aksaray Müteahhitler Birliği Başkanı Güneş işçi bulamamaktan şikayet etti: "Bir nesil boşa okumuş gibi görünüyor"

Haber: Kemal Onur ATALAY

(AKSARAY) - Aksaray Müteahhitler Birliği (AKMÜB) Başkanı Fatih Güneş, kalifiye işçi bulmakta sorun yaşadıklarını belirterek, "Bir nesil boşa okumuş gibi görünüyor. Türkiye'de üniversite mezunlarının sayısının fazla olması bir politika. Görünüyor ki üniversitelerde yüzlerce bölümden mezun olanların hepsi devlette iş hayali kursa da devlet de bir yere kadar bu insanları istihdam edecek. Özel sektörde beyaz yakalı iş alanları çok az. Liselerden itibaren üniversitelerin büyük bir kısmının mesleki liselere çevrilmesinin topluma ve bireylere çok büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum" dedi.

AKMÜB Başkanı Fatih Güneş, hem sektöre ilişkin hem de güncel ekonomik tabloya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İnşaat sektöründe kalifiye eleman sorunu yaşandığını ifade eden Güneş, mevduat faizinin yüksek olması ve personel sıkıntısından dolayı müteahhitlerin büyük sorunlarla karşı karşıya geldiğini belirtti.

Aksaray’ın çok hızlı büyüyen iller arasında 5. sırada olduğunu, OSB’deki fabrikaların sayısının artması, tarımsal üretimin yapılmasının inşaat sektöründeki kalifiye elemanların da başka sektörlere gitmesine yol açtığını belirten Güneş, "İnşaat sektörünün en büyük sorunu kalifiye işçi sorunu. Okuma oranının artması ile birlikte masa başı iş düşünen gençlerimizin sayısını da hesaba katarsak inşaat sektöründe alttan yetişen usta maalesef artık yetişmiyor. Oysa ki inşaat sektöründe bugün bir fayansçı ve kalıpçının aylığı 50 bin lira artı sigortaya denk geliyor. 8- 9 ay mutlaka çalışabiliyorlar" dedi.

"Ayda 60 bin liraya personel bulamıyoruz"

İnşaat çalışanlarının devlet memurundan daha yüksek maaş elde ettiğini söyleyen Güneş, "Esnek çalışma saatleri var. İnşaat sektöründe ayda 60 bin liraya personel bulamıyoruz. İnşaatta herhangi bir ustalığı olmayan vasıfsız işçi bile günlük bin 500 TL alıyor. Bir nesil boşa okumuş gibi görünüyor. Türkiye'de üniversite mezunlarının sayısının fazla olması bir politika. Görünüyor ki üniversitelerde yüzlerce bölümden mezun olanların hepsi devlette iş hayali kursa da devlet de bir yere kadar bu insanları istihdam edecek. Özel sektörde beyaz yakalı iş alanları çok az. Liselerden itibaren üniversitelerin büyük bir kısmının mesleki liselere çevrilmesinin topluma ve bireylere çok büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Seçimlerden önce asgari ücretlileri, seçimlerden sonra da işverenleri mutlu ediyor"

Asgari ücretin 22 bin 104 lira olmasını da değerlendiren Güneş, şöyle konuştu:

"Ülkede 22 yıllık bir iktidar var. İktidar bir denge politikası güdüyor. Seçimlerden önce asgari ücretlileri mutlu ediyor, seçimlerden sonra da işverenleri mutlu ediyor. Teraziyi dengede tutuyor. Asgari ücret refah seviyesini yansıtmıyor. Ancak asgari ücrete yüksek zam yapılsaydı bu sefer sektörlerde işçi çıkartma olacaktı. İş insanlarını bu rakam sevindirse de adı üstünde asgari yani, asgari ücretin üstünde maaş alanlar olduğunu biliyoruz. Genelde vasıfsız çalışanlar asgari ücret alıyor. Asgari ücret bir örnektir devletin açıkladığı 22 bin TL bir alt sınırdır, iş insanları gönlünden ne koparsa üstünü verebilir.

"Birçok müteahhide proje yaptırmakta zorlanıyoruz"

Yüksek faizli krediler nedeniyle Aksaray’da yüzde 15-20'lik bir konut stoku olduğunu belirten Güneş, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Müteahhit yatırımını yapmış, belli bir kâr marjı beklemekte. Kazanması için belli bir fiyat skalası var ve ondan aşağı inmiyor ve elinde dairelerini bekletiyor. Yüksek faiz ve döviz kurunun esnekliği yüzünden birçok müteahhide proje yaptırmakta zorlanıyoruz. Yaşanılan depremin ardından sektörümüz bir taraftan da yeni yönetmeliklerle uğraşıyor. Faiz düşmediği için konut satışı da durur araç satışı da az olur üretim de az olur. Seri üretim yapan fabrikasyonları saymıyorum ama müteahhitler kontak kapatabilir, yeni projeler yapmaz ve biz bir yıldır kontak kapattık. Neticede müteahhitlerimizin güçlü bir sermayesi var. Böylesi durumlarda müteahhitler pozisyon alıp üretim mi yapacağını yoksa bekleyip duruma göre konum alıp üretimi mi yavaşlatacağına karar veriyor."