Anısına fidan dikildi: Annesinin kucağında katledilen Türkan bebek Buca’da anıldı

Anısına fidan dikildi: Annesinin kucağında katledilen Türkan bebek Buca’da anıldı

(İZMİR) – Bulgaristan'da 1984 yılındaki zorunlu asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda annesinin kucağında öldürülen Türkan Feyzullah bebek, Buca'da anıldı. Türkan bebek ve direnişte can verenlerin anısına Çamlıpınar Mahallesi’nde yapılan Rodop Anıtı açılırken, elma, erik ve çınar fidanı dikildi. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Martta kolumuza bağladığımız marteniçkaları, dallar çiçek açında burada bu ağaçlara bağlayalım ve umudumuzu Rodop’da katledilen Türkan bebek için analım” dedi.

Bulgaristan'da 1984 yılındaki zorunlu asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda Kırcaali Yoğurtçular köyünde Bulgar milis güçleri tarafından annesinin kucağında 1,5 yaşındayken öldürülen Türkan Feyzullah bebek, Buca'da anıldı.

Buca Belediyesi, ölümünün 40.yılında Türkan bebeğin anısına Çamlıpınar Mahallesi’nde bulunan parka Rodop Anıtı açılışını gerçekleştirdi. Açılış töreni öncesinde Türkan bebek anısına elma fidanı ve Türkan bebeğin öldürüldüğü baskında hayatını kaybeden Ayşe Mollahasan anısına erik, Musa Yakub anısına çınar fidanı dikildi.

Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, CHP Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya, Bal-Göç Buca Şube Başkanı Günay Şentürk, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanı Mümin Durmuş ve bölge halkının katıldığı törende yapılan konuşmalarda, Bulgaristan’daki Türklerin uğradığı asimilasyona tepki gösterildi.

Duman: “Umudumuzu Rodop’da katledilen Türkan bebek için analım”

Anıtın ve fidanların umut olması gerektiğini söyleyen Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, şunları söyledi:

“Rodop Dağları’nın Bulgaristan ve Yunanistan arasında uzanan güzelliklerini Buca’mızda yaşatmaya, iki ülkenin kültürlerini burada buluşturmaya söz vermiştik. 26 Aralık 1984 yılında Kızılağaç’ın Yoğurtçular köyünde totaliter baskıcı rejime karşı başkaldırı sırasında Bulgar milisler tarafından daha 17 aylık iken annesinin kucağında katledilen Türkan bebek ile Ayşe Mollahasan ve Musa Yakub’u anmaya söz vermiştik. Bugün 3 ağaç diktik. Erik, elma ve çınar ağaçları. Adlarını da Türkan, Ayşe ve Musa koyduk. Martta kolumuza bağladığımız marteniçkaları, dallar çiçek açında burada bu ağaçlara bağlayalım ve umudumuzu Rodop’da katledilen Türkan bebek için analım. Balkanlılar, bu ülkenin çimentosudur. Ben de Selanik kökenli bir ailenin ferdi olmaktan, Mustafa Kemal Atatürk’ün hemşehrisi olmaktan onur duyuyorum.”

Şentürk: “Onların anıları, mücadelemize ışık tutmaya devam edecektir”

Törende konuşan Bal-Göç Buca Şube Başkanı Günay Şentürk ise Türkan bebeğin direnişin ve kimlik mücadelesinin sembolü olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Türkan bebek henüz 18 aylıkken annesinin kucağındayken hayattan koparıldı. O sadece bir bebek değil, aynı zamanda zulme karşı direnişin, kimliğimize sahip çıkmanın ve Türk milletinin birlik ve beraberliğinin sembolü oldu. Onların direnişi, kimliklerine sahip çıkma kararlılıkları, bizlere miras bıraktıkları en değerli hazinedir. Onların anıları, mücadelemize ışık tutmaya devam edecektir. Türkan bebeğin acısı tüm Türk dünyasının ortak acısıdır. O gün yaşananlar, tarihin karanlık sayfalarına bir utanç lekesi olarak kazanılmıştır. Bizler, bu acılardan ders çıkararak Türkan bebek ve onun gibi nice masum insanların hatıralarını yaşatmalıyız.”

Durmuş: 300 tane Türk dükkanı talan edildi”

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanı Mümin Durmuş, asimilasyonun Trakya’da genel olarak uygulandığını yaşadıklarından örneklendirerek şöyle konuştu:

“Ben Batı Trakya’da doğdum büyüdüm. Bulgaristan’dan yaşanan sıkıntıların benzerini biz de yaşadık. Maalesef Yunanistan bizi Türk olarak kabul etmedi. 1984 yılında Türk kelimesi kamu huzurunu bozuyor diye derneklerimiz kapatıldı. 6-7 Eylül olayları gibi 29 Ocak’ta ‘Bir Türk bir Yunan’ı öldürdü’ diye bir laf çıkarıldı ve 300 tane Türk dükkanı talan edildi. Biz anmalar yaptık. Zalimlikler yaşandı, bir daha yaşanmasın diye. Biz Osmanlı tarafından orada bırakılan bir topluluğuz bizim bir devlet kurma isteğimiz yok. Bizim tek istediğimiz Yunanistan vatandaşına ne veriliyorsa bize de verilsin. Yakın zamana kadar ehliyet alamıyorduk. Bulgaristan’da yaşanan asimilasyonu lanetliyorum. Asimilasyon şehitlerini saygı ve rahmetle anıyorum.”