ANKA Ekonomi Koordinatörü Erdal Sağlam'ın kaleminden Haftalık Ekonomi Analizi: Enflasyon beklentileri bozulmasına rağmen savunma harcamaları artırılıyor

ANKA Ekonomi Koordinatörü Erdal Sağlam'ın kaleminden Haftalık Ekonomi Analizi: Enflasyon beklentileri bozulmasına rağmen savunma harcamaları artırılıyor

Erdal SAĞLAM

Eylül ayı enflasyon rakamları nedeniyle bu yıl ve 2025 yılına ilişkin enflasyon beklentilerinin bozulduğu gözlendi. Programın desteklenmesi için mali tedbirler ve tasarruflarla bütçenin güçlendirilmesi beklenirken, bunun eksine savunma harcamalarını artırmak için yeni vergilerin gündeme gelmesi ise tepki çekti.

Geçen hafta yayımlanan enflasyon beklenti anketi sonuçlarına göre piyasaların 2024 sonu enflasyon tahminleri, bu kadar kısa sürede, 1 puanın üzerinde artış gösterdi. Piyasalar yıl sonundaki enflasyonu artık yüzde 44.11 oranında tahmin ediyor. Bununla birlikte 2025 yılına ilişkin enflasyon beklentilerinin de, yüzde 17.5’lik OVP hedeflerine karşılık, yüzde 25’lerin üzerinde seyrettiği görülüyor.

Enflasyonla mücadelenin gevşediğine ilişkin bu işaretler, Merkez Bankası’nın faiz indirimiyle ilgili beklentileri de değiştirdi. Piyasalar kasım ayında faiz indirimlerinin başlamasını beklerken, son ankette indirim beklentisi aralıka ötelenmiş gözüküyor. Bu arada, enflasyondaki bozulma nedeniyle indirimlerin yeni yıla kalacağını bekleyen piyasa oyuncusu sayısının da arttığını görüyoruz.

Merkez Bankası ekim ayı faiz toplantısını önümüzdeki hafta gerçekleştirecek. Daha önce ekim ayı için indirim bekleyen piyasa oyuncuları da beklentilerini öteledikleri için, bu toplantıda faiz indirimi artık beklenmiyor. Toplantıda son enflasyon rakamları ile ekime ilişkin öncü fiyat göstergelerinin de masaya yatırılması bekleniyor. Bu değerlendirme faiz indirimi olmasa da, açıklama metninde yer alacak beklenti cümlelerinin belirlenmesinde etkili olacak. Kısacası; Merkez Bankası faiz kararı açıklamasından, “Kasımda bir indirim için sinyal gelip gelmeyeceğine” bakılacak. Bununla birlikte tabii ki indirimlerini ne zaman başlayacağı konusunda, piyasa oyuncuları, metinde sinyal arayacaklar.

Enflasyonla mücadelenin daha da sıkılaştırılması ihtiyacı her geçen gün daha fazla hissedilmeye başladı. Bu gidişin devamı halinde, daha 1 ay önce hedeflenen enflasyon rakamlarının gerçekleşme ihtimalinin kalmayacağı çok açık. Bu durum hem 2024 hem de 2025 yılı enflasyon hedefleri için geçerli. Bunun yanında mevcut seyrin devamı halinde, 3 yıl sonrasında bile enflasyonun söz verildiği gibi tek haneye indirilmesinin mümkün olamayacağı da görülüyor.

Ek vergilerin bütçeye katkısı yok

İşte bu sapma nedeniyle piyasalarda, Merkez Bankası’nın para politikasına mutlaka destek verilmesi gerektiği, bütçede bir yandan harcama tasarrufuna gidilirken, öte yandan yeni vergi gelirleri için mali tedirlerin gündeme getirilmesi beklentisi de giderek arttı. Bu nedenle herkesin gözü Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in hazırladığı yeni vergi paketlerine çevrilmişti.

Ancak geçtiğimiz hafta sürpriz bir vergi paketi gündeme geldi ama bunun Bakan Şimşek’in hazırladığı paketlerle hiçbir ilgisinin olmadığı görüldü. Yılda 80 milyar gelir sağlamak üzere; 100 bin TL’lik üzerine limiti olan kredi kartlarından yıllık 750 TL katkı payı alınması, tapu harçlarından ek katkı, noter işlemlerinden ek katkı, gibi birçok kalemde, ek vergi öngören bir kanun taslağı TBMM’ye sunuldu. Ancak bu vergi paketinin kesinlikle bütçe ile ilgisi yok. Çünkü bu paketle gelecek paraların hepsinin savunma sanayi fonu kaynaklarını artırmak için kullanılması öngörülüyor.

Yani Bakan Şimşek, bütçe için ek düzenlemeler hazırlarken, bütçeye hiç bir yararı olmayacak, savunma sanayi harcamalarını artıracak bir paket gündeme geldi. Bununla birlikte Bakan Şimşek, daha bir ay önce, vatandaşın vergilerini yükseltecek yeni vergi gelmeyeceğini söylemişti. Bu paket Bakan Şimşek’in bu sözünü de, aradan kısa süre geçmişken, yalanlamış oldu. Bu vergi taslağının Bakan Şimşek için de sürpriz olduğunu söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, zaten bu düzenlemeden bütçeye tek kuruş girmeyeceğini, gelen paraların tümünün savunma fonuna gideceğini açıkladı.

Bütçe harcamalarının, daha doğrusu tümüyle kamu harcamalarının kısılması gerekirken, kamu harcamalarını önemli ölçüde artıracak bu düzenlemenin her şeyden önce enflasyonla mücadele programına zarar vereceği çok açık. Yılbaşında asgari ücrete memur ve emeklilere yapılacak zam oranı tartışılırken, neredeyse tüm vatandaşları etkileyecek bu ek vergilerin gündeme gelmesinin tepki çektiği açık. Bankaları arayan müşterilerin kart limitlerini 100 bin TL’nin altına düşürmek için başvuru yaptıkları görülüyor. Bu tepkinin önümüzdeki günlerde daha yoğun biçimde tartışılması kaçınılmaz olacak.

Bu arada programa destek veren IMF’in, son Türkiye incelemesi Raporunda programa ciddi eleştiriler göze çarptı. Enflasyonun önümüzdeki 4 yılda bile tek haneye ineceğinin görülmediği IMF tahminlerine yer verildi. IMF, enflasyonist baskıların hala yüksek olduğuna ve risklerin bulunduğuna işaret ederek, enflasyonist beklentilerin çıpalanması ve makroekonomik istikrarın sağlanması için koordineli mali, parasal ve gelir politikalarının uygulanması çağrısı yaptı.

Özetle; enflasyonla mücadele beklendiği gibi yürümüyor. İktidar ise bu sapmayı düzeltecek önlemler yerine, attığı adımlarla programa zarar veriyor.