Birleşik Metal-İş Merkez Kadın Komisyonu: Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kadın düşmanlarının elini güçlendirmiş, cesaretini artırmıştır
(İSTANBUL)- Birleşik Metal-İş Sendikası Merkez Kadın Komisyonu, kadın ve çocuk cinayetlerini protesto etti. kız çocuklarına yönelik erkek şiddeti ve cinayetlerini protesto etti. Kadınlar adına yapılan açıklamada, "Bir gece yarısı Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kadın düşmanlarının elini güçlendirmiştir, cesaretini artırmıştır. Biz ‘Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok’ derken, kadınlar her geçen gün daha fazla şiddete ve tacize, sokak ortasında cinsel saldırıya maruz kalıyor, katledilmeye devam ediyor” denildi.
Birleşik Metal-İş Merkez Kadın Komisyonu, sendikanın Bostancı'daki genel merkezi önünde kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve cinayetlere ilişkin açıklama yaptı. Metal işçisi kadınlar, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “ILO 190 onaylansın”, “6284 uygulansın” sloganları attı.
"Biz ‘Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok’ derken, kadınlar her geçen gün daha fazla şiddete ve tacize, sokak ortasında cinsel saldırıya maruz kalıyor"
Komisyon adına basın açıklamasını Naz Şakar okudu. Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Kadın cinayetleri katliam boyutuna varmış durumda. Kadınlar evde, işte, sokakta, hiçbir yerde kendilerini güvende hissetmiyor. Yıllardır kadın cinayetlerinin, kadına yönelen erkek şiddeti ve tacizinin politik olduğunu söylüyoruz. Durdurulması için etkin önlemlerin alınması, yapısal ve köklü değişimler için harekete geçilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini söyledik. Biz ‘Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok’ derken, kadınlar her geçen gün daha fazla şiddete ve tacize, sokak ortasında cinsel saldırıya maruz kalıyor, katledilmeye devam ediyor. Bir gece yarısı Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kadın düşmanlarının elini güçlendirmiştir, cesaretini artırmıştır. 6284 sayılı Kanun’da yer alan koruyucu-önleyici düzenlemeler kâğıt üzerinde kalmıştır. En tepeden aşağıya yasa yapıcılarının ve uygulayıcılarının bu katliamlarda payı bulunmaktadır.
"6284 sayılı kanunun etkin şekilde onaylanmasını istiyoruz"
Ülkemizde erkek şiddetinin ve kadın cinayetlerinin son bulması için İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesini, 6284 sayılı kanunun etkin şekilde uygulanmasını ve çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesini hedefleyen, 45 ülke tarafından imzalanmış 190 sayılı ILO Sözleşmesi’nin bir an önce ülkemiz tarafından da onaylanmasını istiyoruz. Evde, işte, sokakta şiddete, cinsel tacize maruz kalan kız kardeşlerimize, Narin’e, Sıla bebeğe, İkbal’e, Ayşenur'a ve nice katledilen kadınlara ve kız çocuklarına sözümüz var: Erkek şiddetinin, tacizin son bulduğu eşit, özgür bir dünya kurana kadar mücadelemiz devam edecek.”
Birleşik Metal-İş Sendikası’nın Merkez Kadın Komisyonu, kadın ve çocuk cinayetlerini protesto etti. kız çocuklarına yönelik erkek şiddeti ve cinayetlerini protesto etti. Kadınlar adına yapılan açıklamada, "Bir gece yarısı Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kadın düşmanlarının elini güçlendirmiştir, cesaretini artırmıştır. Biz ‘Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok’ derken, kadınlar her geçen gün daha fazla şiddete ve tacize, sokak ortasında cinsel saldırıya maruz kalıyor, katledilmeye devam ediyor” denildi.
Birleşik Metal-İş’in Merkez Kadın Komisyonu, sendikanın Bostancı'daki genel merkezi önünde kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve cinayetlere ilişkin açıklama yaptı. Metal işçisi kadınlar, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “ILO 190 onaylansın”, “6284 uygulansın” sloganları attı.
"Biz ‘Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok’ derken, kadınlar her geçen gün daha fazla şiddete ve tacize, sokak ortasında cinsel saldırıya maruz kalıyor"
Komisyon adına basın açıklamasını Naz Şakar okudu. Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Kadın cinayetleri katliam boyutuna varmış durumda. Kadınlar evde, işte, sokakta, hiçbir yerde kendilerini güvende hissetmiyor. Yıllardır kadın cinayetlerinin, kadına yönelen erkek şiddeti ve tacizinin politik olduğunu söylüyoruz. Durdurulması için etkin önlemlerin alınması, yapısal ve köklü değişimler için harekete geçilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini söyledik. Biz ‘Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok’ derken, kadınlar her geçen gün daha fazla şiddete ve tacize, sokak ortasında cinsel saldırıya maruz kalıyor, katledilmeye devam ediyor. Bir gece yarısı Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kadın düşmanlarının elini güçlendirmiştir, cesaretini artırmıştır. 6284 sayılı Kanun’da yer alan koruyucu-önleyici düzenlemeler kâğıt üzerinde kalmıştır. En tepeden aşağıya yasa yapıcılarının ve uygulayıcılarının bu katliamlarda payı bulunmaktadır.
"6284 sayılı kanunun etkin şekilde onaylanmasını istiyoruz"
Ülkemizde erkek şiddetinin ve kadın cinayetlerinin son bulması için İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesini, 6284 sayılı kanunun etkin şekilde uygulanmasını ve çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesini hedefleyen, 45 ülke tarafından imzalanmış 190 sayılı ILO Sözleşmesi’nin bir an önce ülkemiz tarafından da onaylanmasını istiyoruz. Evde, işte, sokakta şiddete, cinsel tacize maruz kalan kız kardeşlerimize, Narin’e, Sıla bebeğe, İkbal’e, Ayşenur'a ve nice katledilen kadınlara ve kız çocuklarına sözümüz var: Erkek şiddetinin, tacizin son bulduğu eşit, özgür bir dünya kurana kadar mücadelemiz devam edecek.”