İçişleri Bakanı Yerlikaya: "Hiçbir demokratik ülke, demokrasiyi kendine kalkan olarak kullanan terör zihniyetini asla kabul edemez"

İçişleri Bakanı Yerlikaya: "Hiçbir demokratik ülke, demokrasiyi kendine kalkan olarak kullanan terör zihniyetini asla kabul edemez"

(ŞANLIURFA) - Şanlıurfa'da Asayiş ve Güvenlik toplantısı sonrasında açıklama yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Altını çizmek isterim ki terörle demokrasi bir arada bulunamaz. Demokratik hiçbir ülkede terör affedilebilir, sindirilebilir, hoş görülebilir, demokrasi zırhı içerisinde yaşatılabilir bir kavram olmamıştır. Terör bir zehirdir. Panzehiri hukuk ve milli iradedir. Hiçbir demokratik ülke demokrasiyi kendine kalkan olarak kullanan terör zihniyetini asla kabul edemez" dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Şanlıurfa’da Güvenlik ve Asayiş Toplantısına katıldı. Toplantıya İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanı sıra Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakçı, Göç İşleri Başkanı Atilla Toros, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, İl Emniyet Müdürü Erdem Bildirici, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mücahit Avkıran ve kaymakamlar katıldı. Toplantı sonrası açıklama yapan Bakan Yerlikaya, şunları söyledi:

"Demokratik hiçbir ülkede terör affedilebilir bir şey değildir"

"TUSAŞ saldırısında da gördük ki terörün birlik ve beraberliğimize, kardeşliğimize darbe indirmekten başka bir hedefi yok. Bugün burada bir kez daha haykırıyoruz; teröre taviz yok, kardeşliğimize pusu kuranlara geçit yok. Peki ne var; kardeşlik var, omuz omuza mücadele var, sırt sırta vermek var. Tıpkı Malazgirt’te, tıpkı Çanakkale’de, tıpkı Dumlupınar’da olduğu gibi. Altını çizmek isterim ki terörle demokrasi bir arada bulunamaz. Demokratik hiçbir ülkede terör affedilebilir, sindirilebilir, hoş görülebilir, demokrasi zırhı içerisinde yaşatılabilir bir kavram olmamıştır. Terör bir zehirdir. Panzehiri hukuk ve milli iradedir. Hiçbir demokratik ülke demokrasiyi kendine kalkan olarak kullanan terör zihniyetini asla kabul edemez. 5393 sayılı belediye kanununda belediye yöneticilerinin terör örgütü üyesi olması durumunda nasıl bir süreç ile karşı karşıya kalacakları çok açıktır. Bu kanunun 45’inci maddesince belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yaltaklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması hallerinde, ki bu yaşanan son olayda belediye başkanı tutuklanmıştır. Yine bu kanunun 46’ncı maddesinde belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelere de vali tarafından görevlendirme yapılır diyor.

"Cumhuriyetimiz Türkün de Kürdün de ortak değeridir"

PKK gibi taşeron örgütler Türkiye’nin gücünü hazmedemeyenlerin oyunudur. Onlar bu topraklarda yaşayan herkesin düşmanı, milletimizin birliğini hedef alan hainlerdir. Son bir ayda yaşanan gelişmelere rağmen verdikleri karşılık, yaptıkları terör eylemi bunu gözler önüne sermiyor mu? Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu topraklarda yaşayan her bir vatandaşımızın devletidir. Cumhuriyetimiz Türkün de Kürdün de ortak değeridir. Ay Yıldızlı bayrağımızın gölgesinde yaşayan herkesin hakkı, hukuku ve güvenliği devletimizin teminatı altındadır. Biz Sultan Selahattin’in Kudüs’ü, Sultan Alparslan’ın Anadolumuzu, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbulumuzu, geçmişi bir geleceği bir, mücadelesi bir, kaderi bir olan, bir olmuş milletiz. Türkü ile Kürdü ile Lazı ile Çerkezi ile kurduğumuz bu cumhuriyet birliğimizin simgesi ve geleceğimizin yegane güvencesidir. Cumhurbaşkanımızın iki gün önce TBMM’de yaptığı tarihi konuşmada ifade ettikleri gibi bu cumhuriyet inancı, düşüncesi, yaşam biçimi, hayat tarzı her ne olursa olsun, kendisini bu vatana, bu millete, bu topraklara ait hisseden herkesin, her bir ferdin cumhuriyetidir."