Kamu emekçileri Kadıköy'den seslendi: "Yaşam koşullarımızı iyileştirmek için sorumluluk almayanları silkelenip kendilerine gelmeye davet ediyoruz"

Kamu emekçileri Kadıköy'den seslendi: "Yaşam koşullarımızı iyileştirmek için sorumluluk almayanları silkelenip kendilerine gelmeye davet ediyoruz"

Haber: Beril KALELİ

(İSTANBUL) Yüzde 11,54'lük memur zammına karşı bugün yurt genelinde iş bırakan kamu çalışanları Kadıköy'de de eylem düzenledi. Birleşik Kamu Konfederasyonu'nun çağrısıyla gerçekleştirilen eylemde yapılan ortak açıklamada, "Halkın yaşam mücadelesini görmezden gelen açıklamaları kabul etmiyor ve yaşam koşullarımızı iyileştirmek için sorumluluk almayanları silkelenip kendilerine gelmeye davet ediyoruz. Aksi halde bu halk, evinde kaynatamadığı tencerenin, pazarda dolduramadığı filenin, çocuğunun cebine koyamadığı harçlığın hesabını sandıkta ceberrut iktidarına soracaktır diyoruz" denildi.

2025 yılı için memur maaş zammı oranının yüzde 11,54 olarak belirlenmesinin ardından, zam oranına tepki gösteren kamu çalışanı bugün Türkiye genelinde iş bıraktı. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu İstanbul İl Başkanlığı'nın çağrısıyla Kadıköy'de bir araya gelen kamu çalışanları ve emeklileri maaş zamlarını protesto etti.

"Saraylar yıkılır, direnenler kazanır", "Emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız", "Hükümet elini cebimizden çek" sloganlarının atıldığı eylemde, ortak basın açıklamasında bulundu. Basın açıklamasını Birleşik Kamu İş İstanbul İl Başkanı Alkoç Turan Başgönül okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"TÜİK'in açıklamış olduğu yüzde 44,38'lik yıllık enflasyon oranı çarşıda, pazarda yaşadığımız gerçeklerle asla bağdaşmamaktadır.Halkı yanıltan bu sahte rakamlarla bizleri sefalete mahkum etmeye çalışanlara karşı asla susmayacağız. Emeğimizin onurunu korumak için mücadele bağrağını daha da yükseltiyoruz. Kamu emekçilerinin maaşlarına yüzde 11,54 gibi trajikomik bir zam uygulamak alın terimize ve emeğimize yapılmış büyük bir hakarettir.

"Bu zamlar yurttaşlarımızın büyük bir çoğunluğunu açlığa mahkum etmektedir"

Ekonomik krizde, her gün biraz daha ağırlaşan hayat koşulları maalesef, temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamayacak duruma gelmemize yol açmıştır. Açlık sınırında yaşamaya zorlanan milyonlar olarak, bu düzenin sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Artık zamlar sıradan bir haber olmaktan çıkıp, emekçilerin günlük yaşamını alt üst eden bir gerçekliğe dönüşmüştür.
2025 yılına milyonlarca çalışanı ilgilendiren yüzde 34 asgari ücret zammı, memur emeklilerine reva görülen yüzde 11.54'lük sefalet artışı ve işçi emeklilerine verilen yüzde 15.75'lik maaş zamlarıyla girdik. Bu zamlar yurttaşlarımızın büyük bir çoğunluğunu açlığa mahkum etmektedir. Bu kölelik düzeniyle hayatta kalmak asla mümkün değildir. Cumhurbaşkanının fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin çağrısı, siyasi iktidarın halktan ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Halkın yaşam mücadelesini görmezden gelen, bu çağrılarla adeta dalga geçercesine yapılan açıklamaları kabul etmiyor ve yaşam koşullarımızı iyileştirmek için sorumluluk almayanları silkelenip kendilerine gelmeye davet ediyoruz. Halka kulaklarını tıkayan iktidarı, kamu emekçilerinin, emeklilerin, çiftçilerin ve halkımızın sorunları ile ilgilenmeye davet ediyoruz. Aksi halde, sayıları milyonları aşan kamu emekçileri, emeklileri, çiftçiler ve bu halk, evinde kaynatamadığı tencerenin, pazarda dolduramadığı filenin, çocuğunun cebine koyamadığı harçlığın hesabını sandıkta ceberrut iktidarına soracaktır diyoruz.

"Kaynakların bir avuç yandaşa peşkeş çekilmesine göz yummayacağız"

Halkın alın teriyle oluşturulan kamu kaynaklarının, halkın refahı yerine rant projelerine ve yandaş şirketlerin kasalarına akıtılması, vicdanları yaralayan bir haksızlıktır. Yandaş şirketlerin, kamu kaynaklarını talan edercesine sahiplenmesi ve üstüne üstlük vergi indirimi gibi ayrıcalıklar bekleyen bir yüzsüzlüğe bürünmesi artık sabır sınırlarını aşmıştır. Halk, yokluk içinde yaşam mücadelesi verirken, kaynakların bir avuç yandaşa peşkeş çekilmesine göz yummayacak ve bu talan düzeninin değişmesi için mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz.

En düşük memur maaşına %100 zam yapılmasıyla insan onuruna yaraşır, yaşanabilir bir asgari ücret seviyesine ulaşılacaktır. Asgari ücret işçi sendikaları ve konfederasyonlarının söz sahibi olduğu bir komisyon tarafından belirlenmelidir. Kadın emekçilerin üretim sürecine eşit koşullarda katılabilmesi için iş yerlerinde ücretsiz kreşler açılmalıdır. Bu adım, yalnızca kadınların ekonomik özgürlüklerine katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine de güç kazandıracaktır.

"Çalışanların vergi dilimi %15’e sabitlenmeli"

Halkın sırtına yüklenen adaletsiz vergiler, emekçinin alın terine yapılan açık bir gasp haline gelmiştir. Vergi adaleti sağlanmalı, ücretli çalışanların vergi dilimi %15’e sabitlenmeli, temel ihtiyaçlara uygulanan dolaylı vergiler bir an once kaldırılmalıdır. Yandaş ve yanaşma sendikaların dilenci gibi refah payı talebine karşı, gerçek bir toplu sözleşme mutabakatı mutlaka sağlanmalıdır. Alacağımız her zam taban aylığımıza ve emekliliğimize yansıtılmalıdır. İşverenin güdümünde olmayan, bağımsız kamu emekçileri konfederasyonlarının söz sahibi olduğu bir toplu sözleşme sistemi şarttır. Eşit işe eşit ücret talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kamu kurumlarındaki mülakat uygulamasına son verilerek liyakatin esas alındığı bir sistem kurulmalıdır."