Kemalist Aydınlanma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serter: "Bebek katilinden ‘barış çağrısı’ istemek akla ve vicdana sığar mı"
(İSTANBUL) - Kemalist Aydınlanma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter, “Kanlı tarihi unutmayalım. On binlerce insanımızı katleden ve ardında dinmeyen acı ve gözyaşı bırakan bir terör örgütünden kurtuluş reçetesi beklemek ve 1999’da PKK’nın tüm eylemlerinin birinci derecede sorumluluğunu üstlenen bebek katilinden ‘barış çağrısı’ istemek akla ve vicdana sığar mı” diye sordu.
Kemalist Aydınlanma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki çağrısı ve ardından DEM Parti İmralı heyetinin görüşmelerine ilişkin açıklama yaptı. Serter, açıklamasında bölücü terör örgütü PKK’nın eylemleri ile teröristbaşı Öcalan’ın yargılandığı dönemi hatırlattı.
“Hangi şehit ailesinin vicdanı bu katiller sürüsünü aklar? Hangi vicdan bunca insanı öldüren bir kanlı terörist başının özgür kalmasını kabullenir” diyen Serter, şunları kaydetti:
“1999’un 1 Haziran günündeyiz. Abdullah Öcalan’ın yargılanmasının 2. celsesi; 1978-1999 arası PKK’nın resmi bilançosu şöyle: 4 bin 472 sivil, 3874 asker, 1225 köy korucusu, 247 polis şehit edilmiş. 6 bin 36 silahlı saldırı, 3071 bombalı saldırı, 388 silahlı soygun gerçekleşmiş. 1046 insan örgüt tarafından kaçırılmış. Mahkeme Başkanı soruyor; ‘Bu örgütün reisi siz misiniz?’ Öcalan yanıtlıyor: ‘PKK’nın kurucusu ve başkanı benim. Örgütün eylem ve faaliyetlerinin birinci derecede sorumlusu benim.’ Sonra ekliyor; ‘Yakalanana kadar bendim. Bazı örgüt üyelerinin bağlılıkları halen devam etmektedir. 1990’dan bu yana örgütün içinde bir iç mücadele vardır.’ Ayrıca duruşmada yukarıda verilen terör bilançosundaki sayıların daha da yüksek olduğunu ifade ediyor. Mahkeme Başkanının sorusu üzerine ‘Örgüt içinde bazı kişilerin öldürülme kararının verildiğini ancak bunun Tüzük doğrultusunda yapıldığını’ da kabul ediyor. Terörün bir Türk-Kürt çatışması olmadığı ortada. Bunun kanıtını PKK gösteriyor. İlk hedefi asker ve köy korucuları gibi görünse de aslında bölgede yaşayan sivil halk ve Kürt kökenli vatandaşlarımız oluyor. Köy ve mezralarda yaşayanlar, kurşuna dizilerek, yakılarak, bombalı saldırılarla katlediliyor. Çünkü terörün ekmeği korkudur.”
PKK’nın terör eylemlerini hatırlatarak, “Bu kanlı tarihi asla unutmayalım” diyen Serter açıklamasını, şöyle sürdürdü:
“On binlerce insanımızı katleden ve ardında dinmeyen acı ve gözyaşı bırakan bir terör örgütünden kurtuluş reçetesi beklemek ve 1999’da PKK’nın tüm eylemlerinin birinci derecede sorumluluğunu üstlenen bebek katilinden ‘barış çağrısı’ istemek akla ve vicdana sığar mı? Hangi şehit ailesinin vicdanı bu katiller sürüsünü aklar? Hangi vicdan bunca insanı öldüren bir kanlı terörist başının özgür kalmasını kabullenir? Adi suçlardan müebbet hapse mahkum olanlardan on binlerce kat fazla insanın ölümünden sorumlu olana ve onun uzantılarına nasıl umut bağlanır? Bu Millet Öcalan’ı kanlı terör örgütü PKK’yı ve onlara kapıyı arayanları da affetmez! Bu millet, terörün ipini tutan emperyalist senaryolara boyun eğenleri de tarihin dibine gömmekten kaçınmaz!’ Bu karanlık ve kirli senaryoya dur diyelim. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için şehit olan kahraman askerine, polisine vefa borcunu ödemek için birlikte ses verelim.”