Konteynerde ikinci kış... Depremzedelerin zorlu mücadelesi: "Geçinemiyoruz, yardım alamıyoruz"
(MALATYA)- 6 Şubat depremlerinin üzerinde iki yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen, halen konteynerlerde yaşam mücadelesi veren depremzedeler, bir kışı daha aynı koşullarda geçirmenin zorluğunu yaşıyor. Malatya'da konteyner kentte yaşayan Canan Yumrutepe, “Konteynerde 4 kişi kalıyoruz. Annem, babam bir de ağabeyimle birlikte kalıyoruz. Kimseden bir yardım görmüyoruz, annemin emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz ama geçinemiyoruz” dedi.
Güzelbahçe Konteyner Kent’te yaşam mücadelesi veren depremzedeler, devletin yeterince kendilerine sahip çıkmadığı, yardım alamadıkları, elektrik kesintisi yaşadıkları, güvenliklerinin bile alındığı yönünde şikayetlerini dile getirdi.
Güzelbahçe Konteyner Kent’te annesi, babası ve ağabeyiyle yaşayan Canan Yumrutepe, bir tek annelerinin emekli maaşıyla geçindiklerini ifade ederek, ''Deprem olduğundan beri konteynerdeyiz. Evimiz yıkıldı. Yerinde dönüşüm yapıyorlar bizim maddi imkânımız olmadığı için yaptıramıyoruz. Konteynerde 4 kişi kalıyoruz. Annem, babam bir de abimle birlikte kalıyoruz. Kimseden bir yardım görmüyoruz annemin emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz ama geçinemiyoruz” diye konuştu.
Baba Hüseyin Yumrutepe ise ''Başka çaremiz olmadığı için 'iyi diyoruz' başka yapacağımız bir şey yok" dedi.
"Hiçbir devlet desteği almadık"
Kirada oturduğu ev sağlam olduğu için hiç yardım alamadıklarını ifade eden Gönül adlı bir kadın, eşi ve bir çocuğuyla birlikte konteynerde kaldığını belirterek, şunları ifade etti:
“İki yıldır depremden bu yana konteynerde kalıyoruz. Yaşantımız çok zor. Depremle birlikte çok zor şartlara düştük. Tamamen mecburiyetten konteynerda yaşıyoruz. Sağlam ev yok kiralar çok yüksek. Bu şekilde bekliyoruz. Herhangi bir yardım almadım evimiz hasarlı değildi. Ev sahibi kendisi geldi. Taşınmak zorunda kaldık. Kalacak yer olmayınca şahsi konteyner getirdik. Yani hiçbir devlet desteği almadık. Yani herhangi bir deprem yaşamamışız gibi bir muamele gördük. Evimiz ağır hasarlı değilse biz depremzede değiliz. Öyle bir durum. Hiçbir şekilde hiçbir yardım görmedik.”
"Burada yaşam çok zor"
Emekli eşiyle birlikte konteynerde kalan ve sağlık problemleri olan Fevziye Piro, konteynerde yaşamın kendisi için çok zor olduğunu belirterek, “Konteynerde yaşıyoruz. Buradaki başlıca sorunumuz sık sık elektriklerin kesilmesi, suların donması burada yaşam çok zor. Ev hanımıyım eşim milli eğitimden emekli. Özellikle ben sağlık sorunlarım var. İki cihaz kullanıyorum. Yağmur yağdığında cihazlarımı çıkarmak zorundayım. Sıcak olduğunda tekrar çıkartmak zorundayım çünkü terleme olduğunda işitme sıkıntısı yaşıyorum. Benim için burada hayat çok zor" dedi.
"İyi şeylerin olacağını düşünmüyorum"
Annesiyle birlikte konteynerde yaşayan ve 6 aydır işsiz olduğunu belirten Zeynep Korkmaz ise şunları söyledi:
“Mayıs ayında depremin hemen sonrasında buraya taşındık. Şu anda iki kişiyiz. Daha önce tekstilde çalışıyordum yaklaşık 6 aydır rahatsızlığımdan kaynaklı evdeyim. Ekonomik şartlar çok zor. Dışardaki destekten; ağabeyimden bir de annemin küçük bir maaşı var onunla geçinmeye çalışıyoruz. Yani inanın şu depremden sonraki tek avantaj gördüğümüz buradaki konteyner için sadece korkmadan uyuyabiliyoruz. Onun dışında her yönüyle bir problem var. Sonuçta tek gözlü bir alanda yaşamaya çalışıyoruz. En büyük problemimizden bir tanesi de elektrik. Bu 2 yıldan bu yana olan bir sıkıntı. Sürekli elektrik gidip geliyor. AFAD’ı arıyoruz, AKSA’ya yönlendiriyor. Bir türlü sorun çözülmüyor. Kış koşullarında boruların düzenli bir şekilde döşenmemesinden kaynaklı, ince olmasından kaynaklı, yani tesisat sıkıntısından dolayı sularımız donuyor. Evet işsiziz. Yani nasıl anlatayım bilmiyorum ki. Tek gözlü bir alan. Banyo sıkıntısı var. Yemek anlamında sıkıntı yaşıyoruz. Annemin bir maaşı var onunla geçinmeye çalışıyoruz. Yani aslında geçinemiyoruz. Öyle diyeyim.
Şundan da bahsetmek istiyorum biz buraya geldiğimizde ben AFAD’a gittim. Bence bu büyük sorundu benim için sonuçta depremzedeyiz. Ben AFAD’dan konteyner için alan, burayı daha bilmiyordum. AFAD’daki görevli bana 'Konteynerinizi getirir koyarsınız bunun bir bedeli olur.' Bedel ne diye sordum? Dedi ki 'konteynerinize el koyacağım. Şahsi olsa, size de ait olsa.' Bedel olarakta bana şeyi gösterdi; 'Ben onun karşılığında size elektrik ve su vereceğim.' Orada büyük bir tartışmaya girmiştik. Yani yer vermedi, yardımcı da olmadı. Bu benim içimde kalan bir şeydi.”
Korkmaz, 2025 yılı beklentisi ile ilgili “Haliyle insan yaşadıklarından kaynaklı, geçmiş yılları düşünerekten çok iyi şeylerin olacağını düşünmüyorum. Söylenecek çok şey var aslında ama hiçbir şekilde maddi, manevi hiçbir anlamda; iyi şeylerin olacağını düşünmüyorum" diye konuştu.
"İyi bir yaşantımız yok"
Hatun Korkmaz ise şunları söyledi:
''İyi bir yaşantımız yok. Elektriğimiz kesiliyor. 2 aydır yapmıyorlar. Biz üşüyoruz. Gidip geliyor. Onun dışında durumumuz da iyi değil. Evimiz de yok gidip içine girelim. İşte halimiz bu. Ben daha ne diyeyim. Ben hastayım, kızım da hasta. 6 aydır işe gidemiyor. Fabrikaya gidiyordu oradan hasta oldu. Devlet ne diyeyim bir şey vermedi bize. Biz onların hiç yardımını görmedik. Antalya’ya gidip geldik. İşte ev yok hiçbir şey yok. İşte burası. İdare ediyoruz. Dizlerim ağrıyor, oturup kalkamıyorum. Onun dışında da bir şey yapmıyorum. İki kutu yardım aldım bir de mandalina dağıttılar. Başka da bir şey görmedim.''