Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeyrek, 6 aylık icraatlerini anlattı... "Siz bizi bir de Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında görün"
(MANİSA) - "Manisa İçin 6. Ay Tanıtımı" programında kentteki icraatlerini anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, "Unutmayalım biz bunları 76 yıl sonra devraldığımız bir belediyenin, sadece ilk 6 ayımızda hayata geçirdik. Üstelik bunları ekonomik krizin bu derece derinleşmesinden, daralan bir ekonomiye rağmen yaptık. Biz çözüm noktasında çok çalıştık. Ben diyorum ki; düşünün Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında biz neler yaparız. Siz bizi bir de Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında görün, neler yapacağız" dedi.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, kentteki 6 aylık icraatlerini CHP Genel Başkanı Özel'in katılımıyla gerçekeleştirilen "Manisa İçin 6. Ay Tanıtımı" programında anlattı.
"Bugün bizim için çok önemli bir gün. Zîra şeffaf ve hesap verebilir belediyecilik anlayışımız gereğİ düzenli olarak halkımıza yaptığımız ve yapacağız hizmetleri anlatıyoruz. Tabiri caizse halkın terazisine çıkıyoruz. Karne alıyoruz. İlk karnesini alan öğrencinin heyecanıyla karşınızdayız" diyerek sözlerine başlayan Zeyrek, şunları kaydetti:
"31 Mart 2024 seçimleri Türkiye siyasal tarihi açısından son derece önemli bir kırılma noktasıydı. Yılgın, yorgun ve umutsuz halkımızın son gücünü kullanarak sandığa gittiği ve sandığın gücünü gösterdiği tarihi bir hamleydi. Bu tarihi başarının mimarı, Manisa’mızın öz evladı, ikinci yüzyılın ilk lideri, kıymetli abim, hocam, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Siz olmasaydınız emin olun biz bu akşam burada olamazdık. Geleceğe umutla bakamazdık. Ne kırmızıya boyanmış bir harita, ne gelecek umudunu koruyan bir halka ne de halkın derdine derman olmaya çalışan belediyeler olurdu. Sayın Genel başkanım; seçimlerde en çok koşturan siz oldunuz 106 miting ve binlerce kilometre yol yaptınız ve 2 mart tarihinde Manisa da bizlere bir talimat vermiştiniz. 'Gidin ve bu seçimi kazanın.' Biz de sizin liderliğiniz de, verdiğiniz çok kıymetli desteklerle, Manisa'mda tarihi bir başarı elde ettik. Elde edilen başarı böylesine tarihi. Üstlendiğimiz görevler böylesine hayati olunca sorumluluklarımız da çok daha fazla oluyor. Sayın Genel Başkanım her gün bu sorumluluk ve bilinçle hareket ettiğimizi bilmenizi isterim. Her sabah güne başlarken, 17 ilçenin, bin 89 mahallenin, 1 buçuk milyon Manisalı'nın derdiyle dertlendiğimizi, harcadığımız her kuruşta, attığımız her imzada, Demirci’den, Gördes'e, Soma’dan Sarıgöl’e kadar yalınayak dolaşmak zorunda kalan çocuğun sorumluluğunu asla aklımızdan çıkartmadığımızı da bilmenizi isterim. Ve asla da çıkartmayacağız.
"31 Mart'ta biz asıl olarak yönetim anlayışını değiştirdik"
Belki birçok kişi benden rakamsal veriler bekliyor olabilir. Belediyeyi ne kadar borç ile devraldığımızı merak ediyor da olabilir. Elbette bu veriler son derece önemlidir. Ama bence daha önemlisi nasıl bir belediye yönetimini devraldık? Belediyenin kendi içinde nasıl bir çalışma anlayışı vardı? 6 bin 500’den fazla çalışanı olan bu kurumun halk ile nasıl bir bağı vardı? Ve en önemlisi biz nasıl bir belediyecilik anlayışına sahip olacağız? 31 Martta biz sadece bir belediye başkanını değiştirmedik. 31 Mart'ta biz asıl olarak bir yönetim anlayışını değiştirdik. Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin iş yürütme tarzını, halka yaklaşımını, hizmete bakışını değiştirdik. Yani temelden bir paradigma değişimini hayata geçirmek üzere o koltuğa oturduk. Bir belediye düşünün ki başkan ile yönetim kadrosunun, yönetim kadrosu ile daire başkanlarının, daire başkanları ile müdürlerinin, müdürler ile personelin, personel ile halkın hiç bir bağı olmasın. Bir belediye düşünün ki, kapıları halka daima kapalı ama ranta her zaman açık olsun. Bir belediye düşünün ki kendi personeline bir yudum suyu bile çok görsün ama spor kulüplerine milyarlar aktarsın. Bir belediye düşünün ki 1 buçuk milyon Manisalının refahı, huzuru, mutluluğu için değil de bir avuç rantiyecinin çıkarı için çalışıyor olsun. İşte biz bu anlayışı yıkmak için geldik. Bu harami düzenine son vermek için. 18 puan geriden gelerek, 27 puan fark attık. Bize güvenen, bize oy veren, 507 bin 563 seçmenin verdiği güçle, bize oy veren, oy vermeyen ayrımı yapmadan, gece gündüz demeden, ilk günkü heyecanla çalıştık. Çalışmaya da devam ediyoruz.
"İlk 2 ton su 1 TL"
Göreve geldiğimde şunu biliyordum ki ben dahil olmak üzere herkes su fiyatlarından sıkıntılıydı. Herkes ülkemin en pahalı suyunu kullanmaktan, su fiyatlarından şikayetçi. Seçim döneminde; ilk 2 ton su 1 TL olacak, sonraki kademelerde indirim yapacağız. Çünkü ilk 2 ton su insani kullanım hakkıydı. Parası olan olmayan diye ayrılmazdı. Biz de bunu gerçekleştimenin mutluluğunu ilk meclisimizde yaşadık. Daha sonra kartlı sayaca mahkum etmişlerdi. kartlı sayaca da ilk meclismizde son verdik. Bunu yaparak halkımızın bütçesine yılda 140 milyon liralık destek sağladık. Bunun yanında nasıl Camilşerimize ücretsiz su imkanı tanıyorsak Cemevlerimize aynı imkanı tanıdık. Çünkü Cemevleri benim için bir ibadethanedir. Hem Manisa'ma hem camilere ve cemevlerine kullandığı su hayırlı olsun. İyi günde kullansılar.
"Hem esnafımız kazandı hem de halkımız daha ucuza, sağlıklı ekmekle buluştu"
Seçim döneminde diğer bir sözümüz de Halk Ekmek’ti. Halk Ekmek sosyal belediyeciliğin sembol uygulamalarındandı. Yıllardır, ülkemizin dört bir yanında bu uygulama vardı. Ama ne yazık ki, Manisa’m sosyal belediyecilikten mahrum kaldığı için halk ekmek de yoktu. Halk Ekmeği de, yine meclisimizden oy birliği ile aldığımız kararla, 5 TL’den hayata geçirdik. Ekmeğimizi fırıncı esnafından aldık. Hem esnafımız kazandı hem de halkımız daha ucuza, sağlıklı ekmekle buluştu. Şu an 12 noktada halkımıza hizmet eden halk ekmek büfelerini kısa sürede 17 ilçemize yayacağız.
"40 yıldır yenilenmeyen hatlara el attık"
Altyapı bir kentin temelidir. Temeliniz ne kadar sağlamsa yaşadığınız şehir de bir o kadar sorunsuz ve dirençlidir. Göreve geldiğimde ilk sorduğum soruların başında; altyapının durumu oldu. Su, kanalizasyon, iletişim altyapımızın ne durumda olduğunun cevabını alamadım. Zira böyle bir envanterimizin olmadığını öğrendim. Yani 2024 yılında, Manisa Büyükşehir belediyesinin bir altyapı haritası yoktu. Bir patlak olduğunda, tıkanma yaşandığında el yordamı ya da o hattı bilen ustanın, yetkili kişinin bilgisi dahilinde müdahale edilmeye çalışılıyordu. Hemen çalışmalara başladık ve kentin sayısal altyapı haritasını çıkartmak için harekete geçtik. Bir yandan da altyapının yenilenmesi seferberliğini başlattık. 40 yıldır yenilenmeyen hatlara el attık. Asbestli borulardan, kayıp ve kaçaklara neden olan eskimiş hatlara kadar yerin altında dönüşüme giriştik. En sıkıntılı mahallelerimizden başlayarak, bin tane branşman değiştiriyoruz. Burada Muradiye’den de özellikle söz ezmek isterim. Muradiye, alt yapı sorunu yaşayan mahallelerimizin başında geliyor. Plansız kentleşmenin yol açtığı büyük problemler yaşıyoruz. Ve ne yazık ki Dünya Bankası ile birlikte bu bölgede yapılacak proje, sahipsiz kalmış ve yıllarca hiçbir ilerleme sağlanmamış. İhale süreci neredeyse 3 yıl gecikmiş. Biz göreve geldikten sonra bu projenin hayata geçmesi için çok büyük çaba sarf ettik. Boşa geçen, kaybedilen zamanı hızla bertaraf ettik. Dünya Bankası ile yoğun bir çalışma takviminin ardından tüm süreçleri tamamladık. Hedefimiz; önümüzdeki ilkbaharda sahada olmak ve alt yapı çalışmalarına başlayarak, en kısa sürede bitirmek. 46,5 milyon Euro yatırım bedeliyle gerçekleşecek proje kapsamında; Kırkağaç Gelenbe Mahallesi, Karaali, Muradiye mahalleleri ve Gördes’in altyapı sorunlarını çözmüş olacağız.
"Manisa’mda yaşayan her bir vatandaşımızın soğukta kalmasını asla ve asla istemiyorum"
Kendi evlatlarımın soğuk kış günlerinde soğukta kalmasını nasıl istemiyorsam, Manisa’mda yaşayan her bir vatandaşımızın, evlatlarımızın da soğukta kalmasını asla ve asla istemiyorum. Bu nedenle Soma’da kış aylarında ısınma sorunu yaşanmaması için Bölgesel Isıtma Sisteminde 23,5 milyon liralık altyapı yatırımı gerçekleştirdik. Ayrıca birim fiyatında ocak ayına kadar herhangi bir fiyat artışı olmayacağı müjdesini de, vatandaşlarımızla paylaştık. Daha temiz ve daha yeşil bir Manisa için, göreve geldiğimiz ilk günden beri her alanda kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda başlattığımız Yeşil Manisa Zirvesi’nin ilkini, Manisa Tarzanı ve Çevre Günleri kapsamında şehrimizde gerçekleştirdik. Ayrıca, Manisa’da sürdürülebilir enerji için harekete geçtik. Kentin enerji ihtiyacına katkı sunmak amacıyla önemli bir adım attık ve belediyemiz bünyesinde Manisa Enerji A.Ş. şirketini kurduk. Bu şirketimiz, hem kamu hem de özel sektör için ekonomik ve sürdürülebilir enerji hizmetleri sağlayacak. Manisa’mıza hayırlı olsun. Yine şehrin damarları olarak nitelendirdiğimiz derelerimize el attık. Kırk yıldır temizlenmeyen, koku ve hastalık yayan derelerde kapsamlı temizlik seferberliği başlattık. Sadece kent merkezinde de değil, tarla, bağ ve bahçelerimizi besleyen dere yataklarında da temizlik çalışmalarını hayata geçirdik.
"Sözüm söz; tek bir köyümüz bile susuz kalmayacak"
Bütüncül belediyecilik anlayışımızın gereği olarak; Büyükşehir, küçükşehir demeden 17 ilçeye, bin 89 mahalleye eşit hizmet götürme çabasındayız. Şehrin merkezinde nasıl ki teyakkuz halindeysek, aynı hassasiyeti kırsal yerleşim yerlerinde de sürdürüyoruz. Göreve geldiğimizde 147 köyümüzde su olmadığını, taşıma su ile idare ettiklerini gördük. Hemen harekete geçtik ve tek bir köy, tek bir mezra dahi susuz kalmayacak dedik. Gerek sondajlarla, gerekse de kanal açma yöntemiyle köylerimize su götürüyoruz. Sözüm söz; tek bir köyümüz bile susuz kalmayacak. Su günümüzün en hayati konusu. Ne yazık ki, su kaynaklarımız azalıyor. Küresel ısınma, iklim değişikliği, zamansız ve dengesiz yağışlar, sularımızın azalmasına neden oluyor. Daha önceki yıllarda kazma vurulduğunda çıkardığımız sular ne yazık ki, 250-300 metre derinliğe kadar çekilmiş durumda. Durum bu derece ciddi olunca biz yöneticilerin de önlem alması kaçınılmaz oluyor. Üstelik, hatırlatmak isterim biz bir çok ilimiz gibi su ihtiyacımızı barajlardan sağlayabilen bir şehir değiliz. Bizim suya ulaşmamız için derin sondajlar açmamız gerekiyor. Bu da beraberinde büyük bir enerji maliyetini getiriyor. Bu bedel 2023 yılında 380 milyon TL iken, biz 2024’ün sonuna kadar 482 milyon civarında bir enerji bedeli ödeyeceğiz.
"Unutmayalım ki su yoksa yaşam da yok"
Bir yandan çok büyük yatırımlarla halkımızın su ihtiyacını karşılarken, bir yandan da suyun verimli kullanılması, su kaynaklarının sürdürülebilir bir biçimde planlaması, su tüketim alışkanlıklarımızın gözden geçirilmesi, en önemlisi de su yataklarımızın korunması için büyük çaba sarf ediyoruz. Bu kapsamda, Manisa’mda ilk kez bir Su Çalıştayı yaptık. İlimiz ve Gediz havzasının su sorununu bilim insanları, alanında uzman kişiler, sektör ve kurum temsilcileri ve akademisyenlerden oluşan 350 seçkin davetliyle masaya yatırdık. 10 farklı temada çalıştaylar düzenledik. 46 başlıkta çözüm önerilerimizi kamuoyu ile paylaştık. Önemle belirtmeliyim ki geleceğe bırakacağımız en büyük mirasımız olan suya gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Unutmayalım ki su yoksa yaşam da yok.
"Hedefimiz bir kaç yıl içinde Manisa’mda tramvay seferlerini başlatmak"
Bir diğer hayati sorunumuz da ulaşımdı. Manisa’mda artık kronik hale gelmiş ulaşım sorununa neşter vurduk. Önce Ulaşım Master planını çıkarttık. Sorunlarımızı belirledik. Kentin ulaşım envanterine göre de projelerimize başladık. En önemli mesele elbette toplu ulaşım. Bu noktada ilk olarak tramvay projesinin fizibilite çalışmalarına başladık. Sayın Genel Başkanımın 2009’da vizyon projesi olan tramvay, artık büyük bir ihtiyaç. Bu ihtiyacı karşılamak için gerekli görüşmeleri yaptık. Tramvay güzergahını, durakları belirledik. Raylı mı yoksa tekerlekli mi olacağına karar vermemiz için İstanbul’da testlere başladık. Hedefimiz bir kaç yıl içinde Manisa’mda tramvay seferlerini başlatmak. Büyükşehir belediyemizin 120 otobüsü ve 22 elektrikli aracı var. Toplu ulaşım şehrimizde ağırlıklı olarak kooperatifler üzerinden yapılıyor. Halkımız hizmet alamamaktan, şoför esnafı ise para kazanamamaktan şikâyet ediyor. Otogarlarda otobüsler boş yatarken, duraklarda halkımız perişan oluyordu. Bu noktada kooperatif temsilcileriyle görüşmeler yaptık. Kendilerine her ay 25 Milyon Lira destek sözü verdik. Bu rakam yeni yılda 50 Milyon Lirayı bulacak. Biz destek oluyoruz, esnaf kazanıyor ve artık halkımız duraklarda beklemiyor, dolu otobüslerde havasız yolculuk etmek zorunda kalmıyor. Hak ettiği medeni, insani ulaşım imkanına kavuşuyor. Ulaşım ile ilgili bir müjde daha vermek isterim. Geçmiş yönetim 8 yıl önce bir karar almış ama hiç uygulanmamış: İl genelinde toplu taşıma kullanan kadınların 22.00-00.00 saatleri arasında durak haricinde de istedikleri yerde inebilmeleri yönünde bir karar alınmış. Ancak uygulanmamış. Biz toplu taşıma sisteminde kiralamaya geçişle birlikte, Manisalı kadınların akşam hava karardıktan sonra, durak gözetmeksizin istedikleri noktada inmelerini sağlayacağız. Hayırlı, uğurlu olsun.
"Halka kapalı belediyeyi tamamen halka açıyoruz"
Konuşmama başlarken asıl olarak yönetim anlayışımızda paradigma değişikliğine gittiğimizi söyledim. Bu yeni yönetim anlayışımızın temelini; sosyal, katılımcı, şeffaf, hesap verebilir, denetlenebilir, ulaşılabilir, 7/24 çalışan, hızlı, üreten, üretici dostu, yenilikçi, geleceği tasarlayan, istihdam yaratan, çözüm üreten, dirençli, çevreci ve en nihayetinde mutlu bir belediyecilik oluşturuyor. 31 Temmuz’da Yeni Dönem Manifestomuzu açıkladığımız toplantıda bir çağrıda bulunmuştum. Aktif yurttaşlığı ve katılımcı demokrasiyi önemsiyoruz. Kentin sorunlarını ve çözüm önerilerini kentin paydaşlarıyla birlikte bulmaya çalışıyoruz. Kent buluşmalarıyla, ortak aklı oluşturuyoruz. Kadınlar, gençler, çocuklar, yaş almışlar, hemşeriler, esnaflar, üreticiler ve Kent Konseyleri ile bir araya geliyoruz. Kentin yönetimine halkın imzasını taşıyoruz. Halka kapalı belediyeyi tamamen halka açıyoruz. Uygulamaya aldığımız yeni bir sistemle vatandaşlarımızın sorun, talep ve önerilerini dinliyoruz. Bunları raporluyor ve adımlarımızı bu veriler doğrultusunda atıyoruz. Yakın zamanda çağrı merkezimiz ve acil belediye hizmetlerimiz 7 gün 24 saat esasıyla çalışmaya başlayacak. 17 ilçede hayata geçirmeye başladığımız koordinasyon merkezleriyle sorun ve talepleri en hızlı şekilde çözüme kavuşturmaya çalışıyoruz. Her hafta yaptığımız ilçe ziyaretleri ile de sorunları ve çözümlerini yerinde tespit ediyoruz. Bu ziyaretlerde muhtarlarla da bir araya geliyoruz. Mahallelerin ve köylerin taleplerini, önerilerini, isteklerini bizzat muhtarlardan dinliyor, böylece her bir vatandaşımızın sesini duymuş oluyoruz. İlk tur 17 ilçe ziyaretlerimizin tamamını gerçekleştirdiğimizi de sizinle paylaşmak isterim.
"Her haneyi tek tek inceliyor ve ihtiyaca göre, hak temelli destekler sağlıyoruz"
Türkiye’de artık Cumhuriyet Halk Partisi Belediyeciliği diye bir gerçek var. Halkçı belediyeciliğin temelinde de sosyal belediyecilik anlayışı var. Özellikle pandemiyle birlikte bu anlayışın ne kadar değerli olduğunu çok iyi anladık. Ancak, ne yazık ki Manisa’m sosyal belediyecilikten mahrum kalmıştı. Su’da indirim ve Halk Ekmekle birlikte, insan onuruna yaraşır, hak temelli bir sosyal belediyecilik anlayışını hayata geçirdik. Anne Kart uygulamasını başlattık. 0-5 yaş arasında çocuğu olan ihtiyaç sahibi annelere ücretsiz ulaşım sağlıyoruz. Hoş Geldin Bebek uygulamasını hayata geçirdik. Manisa’mda her yıl 15 binden fazla bebek aramıza katılıyor. Aile başvurduğunda ihtiyaç sahibi gözetmeksizin yeni doğan tüm bebekler için gerekli tüm ürünleri evlerine, ücretsiz ulaştırıyoruz. Sosyal yardımlarda dijital dönemi başlattık. Artık belli listeler üzerinden yardım yapma dönemi sona erdi. Sosyal Destek Başvuru Merkezimizi açtık. Başvurular artık yüz yüze, telefonla ya da internetten yapılabiliyor. Sosyal çalışmacılarımız her haneyi tek tek inceliyor ve ihtiyaca göre, hak temelli destekler sağlıyoruz.
"Yuvamız Manisa uygulamamız ile kreş sayımızı 4’e çıkardık"
Eğitimin bu derece maliyetli olduğu bir dönemde, ailelerimize bir nebze destek olmak adına öğrencilerimize kırtasiye desteğinde bulunuyoruz. Şimdiye kadar 2400 öğrencimize çanta ve kırtasiye desteğinde bulunduk. İhtiyaç sahibi her öğrencimize de bu desteği vermeye devam edeceğiz. Yuvamız Manisa uygulamamız ile kreş sayımızı 4’e çıkardık. 270 öğrencimiz kreşlerimizden, piyasanın 3’te 1’i fiyatına faydalanıyor. Hedefimiz, acil ihtiyaç duyulan bölgeler başta olmak üzere, tüm ilçelerimizde kreş projelerimizi hayata geçirmek. İl genelindeki 20 Çocuk Kültür ve Sanat Merkezimizde 6 Binin üzerinde öğrencimiz eğitim görüyor. 4-12 yaş aralığındaki bu çocuklarımıza; 15 farklı branşta kurslar düzenliyoruz. Engelli yurttaşlarımıza ihtiyaç duydukları medikal malzeme desteğini sunuyoruz. Akülü araçlardan, tekerlekli sandalyeye kadar engelli yurttaşlarımızın gereksinim duyduğu tüm malzemeleri kendilerine ulaştırıyoruz. Öğrencilerimize Günaydın Çorbası dağıtıyoruz. İlköğretim, lise ve üniversite öğrencilerimizin yoğun olduğu yerlerde haftalık 10 bin sıcak çorbayı gençlerimize ulaştırıyoruz. Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürlüğümüzü kurduk. Artık şehit yakınlarımız ve gazilerimizin belediyemizde doğrudan başvurabilecekleri bir kapıları var. Tüm sorunlarını ve taleplerini, onlara özel bu müdürlükte tek bir merkezde topladık.
"Kent Lokantası ile birlikte Halk Mandıra’yı da hayata geçirdik"
Halkçı belediyeciliğin en güzel örneği olan Kent Lokantası’nı Manisa’mızda da hayata geçirdik. 4 çeşit yemeği 50 TL gibi sembolik bir rakamla halkımıza sunuyoruz. Burada Askıda Yemek uygulamasının da olduğunu hatırlatmak isterim. Kent Lokantası ile birlikte Halk Mandıra’yı da hayata geçirdik. Burada, piyasanın neredeyse yüzde 50 üzerinde bir fiyatla üreticiden ürününü alıp, halkımıza yüzde 25, yüzde 30 daha ucuza ulaştırıyoruz. Böylece bir yandan üreticimize destek olurken, diğer yandan da halkımıza daha sağlıklı, daha kaliteli ürünler alma fırsatı sunuyoruz. Unutulmasın ki, biz esnafımızla rekabet halinde değiliz. Biz belediyeyi bir ticarethane gibi görmüyor, düzenleyici olarak ele alıyoruz. Bu ekonomik kriz ortamında halkımıza bir nebze olsun nefes aldırmaya çalışıyoruz.
"Manisa’da kent içinde otopark sorunumuz vardı, çözmeye başlıyoruz"
Bir sorunun çözüme kavuşabilmesi için öncelikle, yöneticilerin o sorunları bilmesi, vatandaş için ne kadar önemli olduğunu anlaması yani dert edinmesi gerekir. Sorunları dert edinmediğinizde onları çözmeyi de düşünmezsiniz ya da yıllara yayarsınız. Manisa’da kent içinde otopark sorunumuz vardı, çözmeye başlıyoruz. En sıkıntılı bölgelerin başında gelen Şehzadeler‘de yıl bitmeden Malta Kapalı Otoparkımızı açıyoruz. Kentin İzmir yönünden girişinde trafik sorunu vardı. Bizden önceki yönetimin seçim yatırımı olarak gördüğü ve sadece temel attığı Organize Sanayi Bölgesi Kavşağının yapımını öncelikli işlerimiz arasına aldık. İkinci yüzyılımızın ilk Cumhuriyet Bayramında, adına 'Cumhuriyet' dediğimiz kavşağımızın açılışını 29 Ekim’de yapıyoruz. Özellikle çeper ilçe merkezlerimizde ve köy yollarında büyük sıkıntı vardı. Bu süre içinde 48 bin metrekare parke taşı, 22 bin ton sıcak asfalt, 200 kilometrenin üzerinde sathi kaplama yol yaptık. İlçelerimizde yıllardır ihmal edilen bölgelerin prestij caddelerinin yapımına başladık. Kent merkezinde, ana arterlere alternatif olabilecek ve 18 yıldır bir türlü sonuçlanmayan Horozköy Cider - Menemen yolunda da altyapı çalışmaları bitmek üzere, yıkımların tamamlanmasının ardından 1 kilometrelik kısmının yapımına başlıyoruz.
"Her hal ve şartta halkımızın yanındaydık"
Yangınlar, özellikle yaz aylarında hepimizin korkulu rüyası haline geldi. Küresel iklim değişikliği sadece sularımızı azaltmıyor, aşırı ısınan havalardan kaynaklı yangın riskini de beraberinde getiriyor. Üstüne bir de insanlarımızın ihmal ve dikkatsizliği de eklenince yangın kaçınılmaz oluyor. Bu yıl biz de yangından çokça nasibimizi aldık. Yangınlar geçen yılın aynı dönemine kıyasla iki kat arttı. Kısıtlı imkanlarımıza rağmen İtfaiye Daire Başkanlığı çalışanlarımız, gece gündüz demeden, aç susuz kalma pahasına, hayati tehlikeleri de göze alarak, büyük bir özveriyle yangınlara müdahale etti. Arkadaşlarımız sadece Manisa içindeki yangınlara değil ihtiyaç duyulan diğer illerimizdeki yangınlara da koştu. Ben bu kutsal görevi yerine getiren itfaiye personelimize huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Yangınlara en hızlı şekilde müdahale ettik, söndürdük ancak işimiz orada bitmedi. Yangınlardan etkilenen üreticilerimize maddi ve ayni destekler sunduk. Yanan evlerin yerine de yenilerini yapıyoruz. Yangından zarar gören, onarım isteyen hasarlı evlerin tamirlerini yapıyoruz. Her hal ve şartta halkımızın yanındaydık, her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz. Allah hepimizi felaketlerden korusun. Yangın, deprem, sel ve taşkın gibi doğal afetler ne yazık ki hepimizin gerçeği. Bu gerçekleri göz önünde bulundurarak hareket etmeli, kentlerimizi dirençli hale getirmeliyiz. Bilime sığınmalı, bilim insanlarının gösterdiği yolda ilerlemeliyiz. Öyle de yapıyoruz.
"Rant odaklı değil, halkçı kentsel dönüşüm için çalışmalara başladık"
Öncelikle rant odaklı değil, halkçı kentsel dönüşüm için çalışmalara başladık. İmar planlarımızı günün ve geleceğin Manisa’sını düşünerek, her türlü doğal afete dayanıklı, sosyal dokuya uygun, çevreci bir anlayışla hayata geçiriyoruz. Yine ortak akılla, yine katılımcı anlayışla. Yine bizden önce projesi açıklanan, talep toplanan ama temeli atılmamış ve vatandaşlarımızı enflasyona ezdirebilecek Spilkent Toplu Konut Projesini yeniden ele aldık. Halkımıza çok uygun taksit imkanları sunarak, her yıl enflasyon oranında artışa son verip sabit ödeme planıyla ev sahibi olma imkânı tanıdık. Bizden ev alanlar 4 yıl, 5 yıl sonra aylık ödeyeceği taksidin ne olacağını artık bugünden biliyor. Kurada hak kazanan her bir yurttaşımıza şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Evlerinde mutlulukla, güle güle otursunlar.
"İnternet uygulamamızla 400 köye internet ulaştırıyoruz"
Manisa’mızın geleceğini tasarlarken teknolojik altyapısını da sıfırdan kuruyoruz. Manisa İçin Acil uygulamasıyla, doğal afet ya da kaza anında vatandaşlarımızın en hızlı şekilde bulunduğu yeri bildirmelerini sağlıyoruz. Manisa için İnternet uygulamamızla 400 köye internet ulaştırıyoruz. Bu sayede halkımız hem teknolojiden yararlanabiliyor hem de öğrencilerimiz ihtiyaç duyduğu bilgi ve veriye ulaşabiliyor. Köylere götürdüğümüz internetin yanı sıra online dershane uygulamasını da başlattık. Gerek ihtiyaç sahibi öğrenciler, gerekse kırsaldan ilçe merkezlerine gelemeyen öğrenciler bu uygulama sayesinde eğitimlerini sürdürebiliyorlar. Belediye hizmetlerimizi de e-belediye uygulamasıyla dijital hale getirdik. Vatandaşlarımız belediye hizmet binalarına gelmeden de belediye işlemlerini evinden, işyerinden online olarak yapabiliyor. Manisa İçin Trafik uygulamamızı da başlatıyoruz. Vatandaşlarımız, yola çıkmadan kentin trafik yoğunluğunu görebilecek ve anlık bildirimlerle trafikte harcadığı zamanı en az seviyeye düşürebilecek. Önümüzdeki günlerde; Manisa Çarşım, Aybis-Yabis, Afet İhbar Sistemi, Çocuğum Güvende, Manisa İçin Tarım, Erken Uyarı Sistemi, Süper App gibi uygulamaları da hayata geçireceğiz. Teknolojinin tüm imkanlarını Manisa için kullanacağız.
"Sokak hayvanlarını katletmeyeceğiz"
Şehirlerimiz yaşayan bir ekosistem. Bir sorunu çözdüm derken, hemen ardından yenisi çıkabiliyor. Bir konuyu tamamladığınızı düşündüğünüzde peşinden daha büyüğü oluşuyor. Biz sorunları ele alırken de, beklenmedik sorunlarla karşılaşırken de ortak akılla, paydaşlarla aynı masada bir araya gelerek, bir makro plan çerçevesinde çözüm üretmeyi tercih ediyoruz. Sokak hayvanları meselesi hepimizin canını yakıyor. Ben dahil yeni göreve gelmiş tüm belediye başkanı arkadaşlarım, bir yasa dayatmasıyla karşı karşıyayız. Elbette, sokak hayvanlarını katletmeyeceğiz, elbette her bir cana sahip çıkacağız. Ancak toplum sağlığını da unutmayacağız. Her bir yurttaşımızın, çocuğumuzun canı, toplumun huzuru her şeyin üstündedir. Sokak Hayvanları Komisyonu kurduk. Veterinerler Odasını, hayvan sever derneklerini, belediyeyi bir masada buluşturduk. Ortak akılla çözüm ürettik. Bu noktada bir bilgiyi de halkımızla paylaşmak isterim. Ne yazık ki önceki dönemde sokak hayvanlarının kısırlaştırılması yapılmamış. Çok değil, 5 yıl öncesinde dahi yeterince kısırlaştırma yapılmış olsa biz bugün bu sorunları konuşmuyor olurduk. Peki biz ne yapıyoruz? Öncelikle kısırlaştırma ve sahiplendirme seferberliği başlattık. İlçe belediyelerinden bize teslim edilen sokak hayvanlarını kısırlaştırıyor ve sonrasında da sahiplendiriyoruz. Yeterli oranda olamasa da ciddi yol aldığımızı söyleyebilirim. Barınaklarımızdan hayvanlarımızı sahiplenen komşularımıza; ilk 6 ay boyunca mama desteği veriyoruz, ilk 1 yıl iç dış parazit ve kuduz aşılarını yapıyoruz. Evcil hayvan eğitim kursları veriyoruz. Destek hattımızla halkımıza yardımcı oluyoruz. Tasma, mama, su kabı ve yatak hediye ediyoruz. Barınağımızda can dostlarımızın temizlik ve bakımı için bir pet kuaförü açtık; ulaşımı güç olan ve nüfusu 25 binin altındaki yerleşim yerlerine Gezici Hayvan Bakım ve Tedavi Aracı Vetbüs Projemizi de başlatıyoruz. Yakın bir zamanda, uluslararası standartlardaki hayvan hastanesini ve nüfusu 25 binin altındaki ilçelerimizde kısırlaştırma istasyonlarını hayata geçireceğiz.
Halk sağlığı her şeyin üstünde
Halk sağlığını her şeyin üstünde tuttuyoruz. Bu noktada, engelli, yaşlı ve hareket kısıtlaması yaşayan yurttaşlarımıza evde bakım hizmeti götürüyoruz. Sağlık taramasından, kuaför hizmetine kadar tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ocak ayında ilk Ağız, Diş Sağlığı Bakım aracımız yola çıkıyor. Göreve geldiğimizde, gördük ki bizden önceki yönetim cenazelerini Manisa dışına götüren vatandaşlarımızdan kilometre başına ücret alıyor. Hemen müdahale ettik. En acılı günlerinde komşumuzdan para talep etmek ne insaniydi ne de vicdani? Bu uygulamaya gelir gelmez, son verdik ve cenaze sahipleri, cenazelerini ister kara yolu ister havayolu ile, nereye götürmek isterlerse ücretsiz bir şekilde bu hizmeti veriyoruz.
"Üreticimizi yalnız bırakmıyoruz"
Üretim ve özellikle tarımsal üretim hem şehrimizin, hem bölgemizin hem de ülkemizin en temel sorunu. Bırakın Türkiye’nin dünyanın sayılı bereketli toprakları üzerinde yaşıyoruz. Toprağımız bereketli ama üreticimiz, çiftçimiz mutsuz. Girdi maliyetleri çok yüksek. Üreticilerimiz bu maliyetler altında eziliyor. Adeta üretemez halde. Daha da önemlisi, kendisini yalnız, kimsesiz ve sahipsiz hissediyor. Ama artık, yalnız değiller. Zira, Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak üreticimizi yalnız bırakmıyoruz. Ürün deseni haritamızı çıkartıyoruz. Planlı, programlı üretime geçiyoruz. Bunu desteklemek için yer altı su haritamızı da çıkartıyoruz. Su miktarına, su ihtiyacına göre üretimi yönlendiriyoruz, teşvik ediyoruz ve destekliyoruz. Vahşi sulamanın önüne geçmek için damlama ve kapalı devre sulamaya geçiyoruz. İhtiyaç duyan üreticilere destek veriyoruz. Sadece 6 ayda, 21 milyon TL’nin üzerinde damlama sulama desteği sunduk. İhtiyaç duyan üreticilerimize ayrıca 100 tonluk ve 200 tonluk tarımsal sulama depoları sağlıyoruz. Bunların yanında taral dolumlarını da yapıyoruz. Afetlerde zarar gören üreticilerimizi yalnız bırakmıyoruz. Onlara maddi desteklerin yanı sıra fidan ve malzeme desteği de sağlıyoruz. Üreticilerimize ayrıca, arpa buğday, yem bitkisi ve süt otu tohumu destekleri veriyoruz. Çiftçimiz yeter ki üretsin. Biz her zaman yanlarında olacağız. Çünkü bu bölgede üretim olmazsa, Marmara’da, İç Anadolu’da ya da diğer bölgelerde vatandaşlarımız gıdaya ulaşamaz. Burada üreticimize verdiğimiz destek aslında tüm Türkiye’ye verdiğimiz destektir.
"Şeffaf yönetimden korkmuyoruz, çekinmiyoruz ve vazgeçmiyoruz"
Hesap verebilmek, denetlenebilmek, şeffaf yönetim günümüz siyaset anlayışında ve belediye yönetim tarzında ayrıştığımız en önemli nokta. Bizim için olmazsa olmaz kabul ettiğimiz bu durum kimileri için gereksiz ya da anlamsız olabilir. Göreve geldikten sonra, alanında uzman çok saygın bir ekiple teftiş kurulu oluşturduk. Bu kurul önceki dönemi mercek altına aldı. Bu süre içinde yüzlerce dosya inceledik, onlarcasını da incelenmek üzere yetkili mercilere ilettik. Sadece önceki dönemi değil kendi dönemimizi de yakından inceliyoruz ki, bir daha milyonlarca lira çerez parası ödemeyelim, bir daha milyonlarca lira yapılmamış işin hak edişini yapmayalım, bir daha temeli atılan işin ihalesini sonradan yapmayalım diye bu kurul gece gündüz çalışıyor. Zira halkımızın bize emanet ettiği her bir kuruşta garip gurebanın, yoksul ve yetimin hakkı var. Buradan bir kez daha söylüyorum; Manisa’mda artık rantçı değil halkçı bir belediye var. Halkın parasını yine halkı için harcayan bir belediye anlayışı var. İşte tam da bu nedenle aylık mali raporlarımızı internet sitemizde düzenli olarak yayınlıyoruz. İhalelerimizi canlı yayınlarla veriyoruz. İhalelerimizin yüzde 90’nından fazlası açık ihale usulü ile yapılıyor. Bu rakamın Türkiye ortalaması Kamu İhale Kurumu’nun en son açıkladığı Kamu Alımları İzleme Raporuna göre yaklaşık yüzde 60. Denetlenmekten, hesap vermekten, şeffaf yönetimden korkmuyoruz, çekinmiyoruz ve vazgeçmiyoruz.
"Manisa’mda iklim de değişiyor, yüzümüz de gülüyor"
Sevgili Edip Cansever; 'Gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir' diyor. Benim de kişisel olarak yaşam felsefemdir bu cümle. Mutlu olmak, gülmek için yeter sebep kendiniz olmamalısınız. Eşiniz, dostunuz, aileniz ve komşularınız gülüyorsa o zaman gülmek anlamlı oluyor. Bu nedenle biz; genç dostu, kadın dostu, çocuk dostu, öğrenci dostu bir Manisa için çalışıyoruz. Mutluluğumuzu halkımızın mutluluğu ve gülümsemesi olarak görüyoruz. Bu nedenle, göreve gelir gelmez, bir yandan temel belediyecilik işlerini yürütürken bir yandan da sosyal ve kültürel etkinliklere ağırlık verdik. 'Manisa'm sanatın, festivallerin kenti' olacak demiştim. Mesir Festivalinden, Kurtuluş Haftasına kadar birçok konserler, etkinlikler, festivaller yaptık. Üstelik bunları sadece kent merkezimize de sıkıştırmadık, 17 ilçemizin tamamında bu etkinlikleri halkımıza ücretsiz sunduk. Sunmaya da devam ediyoruz. 29 Ekim’de, Fazıl Say ve Serenad Bağcan Manisa’mda olacak. İkinci yüzyılın ilk Cumhuriyet Bayramı’nı hep birlikte kutlayacağız. Şimdiden hepinizi davet ediyorum, bekliyorum. Bir diğer önemli değişimi ise, Şehir Tiyatromuzda yaşadık. Yıkık, dökük, kaderine terk edilmiş bir salondan, yepyeni bir salona dönüştürdüğümüz Şehir Tiyatromuz, William Shakespeare’in 'Bir Yaz Gecesi Rüyası' adlı eseri ile tiyatroseverlere kapılarını açtı. Manisa’mda iklim de değişiyor, yüzümüz de gülüyor.
"Manisa’nın tarihi mirasını yeniden gün yüzüne çıkarıyoruz"
Şehrimizde bitmiş, adeta tüm albenisini kaybetmiş olan kitap fuarını yeniden canlandırdık ve Atatürk Kent Parkı’na taşıdık. 120 bin ziyaretçiyi, 125 yayınevi ve 70 yazarla buluşturduk. Şehrimiz birbirinden değerli yazarları, şairleri, gazetecileri ağırladı. Bir başka güzel haber ise, Konservatuvarımızın kuruluşu. Kasım ayında eğitimlere başlayacak olan Manisa Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı, gençlerimize sanatın kapılarını açacak. Güzel Sanatlar ve Konservatuar sınavlarına hazırlanan öğrencilerimize büyük destek sağlayacak. Ayrıca, Manisa Sinema Ofisi’ni kurduğumuzu da buradan duyurmak isterim. Amacımız, Manisa’yı dünyaya tanıtmak ve sinema endüstrisini şehrimize davet etmek. Sinema Ofisi ile şehrimizin kendi sinema endüstrisinin kurulmasına da öncülük edeceğiz. Büyükşehir bünyemizde Dış İlişkiler ve Turizm Dairemizi kurduk, aynı zamanda Spilyum Turizm şirketini hayata geçirdik. Amacımız, Manisa’nın tarihini, doğasını ve mutfak kültürünü hem ülkemize hem de tüm dünyaya tanıtmak. Bu doğrultuda turizm markamızı oluşturduk ve şimdi onu daha da büyütmek için çalışıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak ilk kez şehrimizdeki kazı çalışmalarına destek veriyoruz. Aigai ve Philadelphia kazılarına katkı sağlayarak, Manisa’nın tarihi mirasını yeniden gün yüzüne çıkarıyoruz.
"Sporu ve sporcuyu unutmuyoruz"
Manisa’da sporu ve sporcuyu da unutmuyoruz. Çocuklarımıza, gençlerimize, amatör spor kulüplerimize ve altyapının gelişimine destek veriyoruz. 85 amatör spor kulübüne, toplam 4 milyon TL nakit desteği sağladık. Çocuklarımızı spor yapmaya teşvik etmek ve sosyalleşmelerini sağlamak için yaz döneminde, şehrimizin 4 noktasına portatif yüzme havuzları kurduk. Benzer projelerimiz 5 yıl boyunca Manisa’nın her köşesinde devam edecek. Manisa Büyükşehir Belediyespor Kulübü tarafından düzenlenen yaz spor okulları çalışmalarında, yaptığımız iyileştirmeler sonrasında Basketbol, Jimnastik, Tenis, Voleybol ve Yüzme branşlarında rekor katılımla iki dönemde toplam 4.024 kişiyi ağırladık. Ardından devam eden kış spor okullarımızın birinci döneminde ise toplam bin 240 katılımcıya ulaştık.
"Manisa için birlikte çalışmaya, birlikte üretmeye, birlikte değer katmaya devam edeceğiz"
Tüm bu çalışmalarımızı yaparken tek bir odağımız var; o da insan. İnsan odaklı bir anlayışı hayata geçiriyoruz. Bu noktada, insan kaynaklarımızı yeniden tasarladık. Liyakata dayalı bir işe alım süreci yürütüyoruz. Bize iş talebinde bulunan her bir yurttaşımızı bu anlayışla değerlendiriyoruz. Maalesef hepsini işe almamız mümkün değil. Ancak, şöyle de bir gelişmeden bahsetmek gerekiyor: Manisa İstihdam Ofisi’ni hayata geçiriyoruz. Burada, iş arayan vatandaşlarımız ile eleman arayanlar buluşuyor olacak. İşsizlikle mücadeleyi hep birlikte yürüteceğiz. Bunun yanında kendi çalışma arkadaşlarımızın mutluluğunu son derece önemsiyoruz. Gelir gelmez ilk iş Sosyal Denge Tazminatlarını en üst seviyeye çıkarttık. Bazı çalışanlarımız yüzde 50, bazıları ise yüzde 70 oranında bu tazminattan yararlanabiliyordu. Biz, Manisa Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ Genel Müdürlüğü’nde çalışan arkadaşlarımıza haklarını mevzuatın tavan seviyesinden yani yüzde 120’den ödemeye başladık. Haklarını teslim ettik. Manisa Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ Genel Müdürlüğü’nde çalışan 5 bin 29 işçi arkadaşımızın maaşını 26,500 TL’den 35.000 TL’ye çıkardık. Böylelikle yevmiyeleri asgari ücret seviyesi olan 666 Liradan, yüzde 35 artışla 900 Liraya yükselmiş oldu. Çalışanlarımız mutlu olacak ki halkımıza daha iyi hizmet sunabilsin. Bunu söylerken bile hicap duyuyorum; çalışanlarımız su ve çaylarını kendi paralarıyla alıyordu. Katlara çay ocakları ve su sebilleri koyduk. Ofislerde güvenlik kameraları vardı. Ses ve görüntü kaydı bile yapılıyordu. Biz çalışanlarımıza güveniyoruz. O nedenle de ilk iş o kameraları da kaldırdık. Göreve geldiğimizden bu yana özveri ile çalışan, mesai gözetmeksizin halkımızın ihtiyaçlarını gidermek için uğraşan tüm mesai arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Manisa için birlikte çalışmaya, birlikte üretmeye, birlikte değer katmaya devam edeceğiz.
"Siz bizi bir de Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında görün"
Unutulmayalım biz bunları 76 yıl sonra devraldığımız bir belediyenin, sadece ilk 6 ayımızda hayata geçirdik. Üstelik bunları ekonomik krizin bu derece derinleşmesinden, daralan bir ekonomiye rağmen biz bunları hayata geçirebildik. Cumhurbaşkanın kısıtlama tedbirleri bizim hayata geçirmek istediğimiz projelerde hep önümüzde engeldi. Ama bu bir sorun değildi. Biz çözüm noktasında çok çalıştık. Ben diyorum ki; düşünün Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında biz neler yaparız. Siz bizi bir de Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında görün, neler yapacağız. Genel Başkanımız Özgür Özel'in liderliğinde halkın iktidarında görün kim bilir neler yapacağız. Kamu kaynaklarını bir avuç sermayeye değil tüm yurttaşlarımıza adil ve eşit dağıtıldığında görün. Siz bizi bir de üreten, büyüyen, hakça kazanıp hakça bölüşen bir ülkede görün. O günler çok yakın. Tünelin ucunda ışık göründü. O ışık kurtuluşumuzun ışığıdır. Biliyoruz ki her şeyin var bir çaresi onun adı; Cumhuriyet Halk Partisi."