Numan Kurtulmuş: "Dünyanın hiçbir gücünün Filistin topraklarını Filistinlilerden arındırması mümkün değildir"
![Numan Kurtulmuş: "Dünyanın hiçbir gücünün Filistin topraklarını Filistinlilerden arındırması mümkün değildir"](https://abone.ankahaber.net/static/image/5e98aa5b-9e55-4cec-9584-97143644d904.jpg)
(TBMM) - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Her türlü ağır bedeli ödemiş olan Filistin halkına karşı yapılan bu zulüm sona erdirilmeli. Sağlanmış olan ateşkes kalıcı hale getirilmeli. Ateşkesi daha kırılgan hale getirmek akıl karı değildir. Hele hele bunun üzerinden kalıcı bir etnik temizlik planının var olduğunu deşifre etmek akla aykırıdır, dünyanın da kaldıramayacağı bir yüktür. Dünyanın hiçbir gücünün Filistin topraklarını Filistinlilerden arındırması mümkün değildir" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Bahreyn Temsilciler Meclisi Başkanı Al Musalam ve beraberindeki heyetle bugün TBMM'de bir araya geldi. Toplantının ardından iki ülke parlamentoları arasında işbirliği protokolü imzalandı.
Protokolün imzalanmasının sonrasında Kurtulmuş ve Musalam ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.
Konuşmasına 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başlayan Kurtulmuş, deprem sonrasında yaraların hızla sarılmaya çalışıldığına dikkati çekerek şunları söyledi:
"Çok ağır bir fatura ödediğimiz, çok ağır bir hüzün yaşadığımız ve acı hatıraları uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek olan bu deprem felaketinin gerçekten kısa bir süre içinde yaralarının sarılmaya gayret edilmesi, depremin duyulduğu ilk andan itibaren kamu kurum ve kuruluşlarımızın, STK’larımızın, uluslararası camianın, gönüllü insanların deprem bölgesine yardıma gelmeleri her türlü takdirin üstündedir. İlk andan itibaren hem uluslararası camianın Türkiye’ye göstermiş oldukları dayanışma duyguları hem de aziz milletimizin bütün fertlerinin ortaya koyduğu kardeşlik ve dayanışma ruhu her türlü takdirin üstündedir.”
Her alanda iki ülke parlamentosunun işbirliğinin çok daha güçlü bir hale geleceğine inandığını belirten Kurtulmuş, bölgesel konularda iki ülke arasında mutabak olduğunu ifade etti. Türkiye ile Bahreyn arasındaki ilişkilerin iyi bir şekilde gelişeceğini ümit ettiklerini söyleyen Kurtulmuş, iki ülkenin bu istikamette yürüyeceğini belirterek bölgesel meselelere ilişkin şöyle konuştu:
"Her iki ülke de Filistin’de iki devletli bir çözümden başka bir yol olmadığına kesin bir şekilde inanmaktadır. Özellikle son dönemde iki gün evvel ABD Başkanı’nın ortaya koyduğu fikirler ve zaten kendisi bir savaş suçlusu olarak uluslararası mahkemelerde yargılanan, yargı süreçleri devam eden Netanyahu’ya vermiş olduğu akıl dışı destek asla kabul edilemez. Orada dile getirilen fikirler asla kabul edilemez. Gazze’nin Filistinlilerden arındırılması. Batı Şeria’nın da Filistinlilerden arındırılması insan haklarına da uluslararası hukuka da aykırıdır, rasyonel değildir, gerçekleşmesi asla mümkün olmayacak bir hayalden ibarettir. Filistin toprakları kıyamete kadar Filistinlilerin vatanı olarak kalmaya devam edecektir.
"Her türlü ağır bedeli ödemiş olan Filistin halkına karşı yapılan bu zulüm sona erdirilmeli"
İsrail’deki Netanyahu ve çetesinin akıl almaz hayallerine ve onu destekleyenlerin ortaya koyduğu bu pervasız tutumlara dünya 'dur' demeyi bilecektir. Her türlü ağır bedeli ödemiş olan Filistin halkına karşı yapılan bu zulüm sona erdirilmeli. Sağlanmış olan ateşkes kalıcı hale getirilmeli. Ateşkesle beraber oradaki halka ihtiyaçları olan insani yardımların ve sağlık yardımlarının yapılması şarttır. Zaten var olan bu ateşkesi daha kırılgan hale getirmek akıl karı değildir. Hele hele bunun üzerinden kalıcı bir etnik temizlik planının var olduğunu deşifre etmek akla aykırıdır, dünyanın da kaldıramayacağı bir yüktür. Burada Bahreyn ve Körfez ülkeleriyle aynı noktada durduğumuzu ifade etmek isterim. Dünyanın hiçbir gücünün Filistin topraklarını Filistinlilerden arındırması mümkün değildir.
"Yeni bölünmelerin asla olmaması Suriye’nin geleceği için önemli hassasiyetlerden birisi"
Suriye’nin geleceğine ilişkin üç temel fikrimizi her vesile ile paylaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi, Suriye’nin toprak bütünlüğünün temin edilmesi, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin bundan sonraki süreçte de tek bir vatan olarak varlığını korumasıdır. Bunun için yeni bölünmelerin asla olmaması Suriye’nin geleceği için önemli hassasiyetlerden birisidir. Bir diğer nokta ise Suriye’deki bütün etnik, dini, mezhebi farklılıkların temsil edildiği kapsayıcı, kuşatıcı bir yönetimin kurulması ihtiyacıdır. Üçüncü temel mesele ise Suriye’de uzun yıllardır büyük bir hareket alanı bulmuş olan terör örgütlerinin; PYD/YPG ve IŞİD başta olmak üzere terör örgütlerinin silahsızlandırılması ve bütün silahlı grupların Suriye Milli Ordusu bünyesinde tek bir meşru güç haline gelmesi esastır.
Bu çerçevede atılacak her türlü adımın yanı sıra yeni Suriye yönetiminin karşı karşıya kalınan uluslararası ambargolardan bir an evvel kurtulması ve Suriye’nin ihya ve inşası sürecinde uluslararası camianın destek olması temel beklentilerimizdendir. İsrail’in bölgedeki saldırganlığı sadece Filistin topraklarıyla kısıtlı kalmadı. İsrail, Filistin devletinin ardından Lübnan devletinin toprak bütünlüğünü hedef almış ve ardından Suriye’deki geçiş döneminde ortaya çıkması muhtemel karışıklıkları düşünerek Suriye’nin topraklarını işgal edebileceğini ortaya koymuştur. Suriye’nin güneyinde çok marjinal bazı bölgelerde olsa da İsrail’in Suriye’ye karşı saldırganlığı asla kabul edilemez. İsrail güçleri derhal Suriye’den çekilmek mecburiyetindedir."
Türkiye'nin Filistin meselesinin uluslararası arenaya taşınmasında büyük rol oynadığını söyleyen Bahreyn Temsilciler Meclisi Başkanı Al Musalam ise Filistin meselesinin Arap ve İslam dünyasının yanı sıra bütün dünyayı ilgilendiren bir mesele olduğunu belirtti. Musalam ayrıca iki ülke arasındaki tarihi ve köklü ilişkilerin devam etmesini umduklarını dile getirdi.