Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Şehirlioğlu: “Genel başkanımıza yapılanlar, konuşanları susturmaya yönelik bir operasyondu”

Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Şehirlioğlu: “Genel başkanımıza yapılanlar, konuşanları susturmaya yönelik bir operasyondu”

(OSMANİYE)- Osmaniye'de partililerle bir araya gelen Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Şehirlioğlu, "Genel başkanımın tutuklanmasından sonra bütün parti kurullarımız, divan kurulu, il yönetimleri ve ilçe yönetimleri olarak dim dik ayaktayız. Bizi korkutamazlar. Bu konuşanları susturmaya yönelik bir operasyondu" dedi.

Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Şehirlioğlu ve beraberindeki heyet, Osmaniye’de Zafer Partisi İl Binası'nda partililerle bir araya geldi. Şehirlioğlu, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

''Genel Başkanımızın gözaltına alınma işlemi ABD Başkanının yemin töreni esnasında alt yazıyla verildi. Bu bir manidar bir olay. İkincisi onun olduğu yerde onlarca polis, evinin etrafında da onlarca polis ve düşünün üç koruması olan bir siyasi parti genel başkanı. Hızla gözaltı yapılıyor ve İstanbul’a neredeyse 190 kilometre süratle geliyorlar. Yine bir sağlık kontrolü, Vatan caddesi emniyet. Tabi bu duyulduğu andan itibaren hem birçok siyasi partinin üst düzey yöneticileri, genel başkanları, grup başkan vekilleri hem orada hem ertesi gün adliyenin önünde çok büyük bir destek verdiler. Esas önemli olan bu vatansever Atatürk çizgisinde, Türk milliyetçiliğinin destekçisi herkes oradaydı. Kendisini Türk hisseden herkes oradaydı. Normal şartlarda bu hukuk nasıl işlemesi gerekir? Cumhurbaşkanına hakaretten ertesi gün savcılığa gider ifade verir ve bir şekilde ifadesi alındıktan sonrada bu iş bırakılır. Saat 9’da gitmesi gerekirken yaklaşık 2’ye kadar sayın Genel Başkanım orada bekletildi. Buradaki amiyane bir tabir ile şöyle söyleyeyim; pantolona uyduramadık gömlek verelim hesabıyla bu sefer Cumhurbaşkanına hakaretten düştü iş çünkü altını dolduracak bir şey yok.

Sekiz ay öncesinde Kayseri’de iki sığınmacı ailenin birisinin çocuğuna cinsel istismar uygulanması üzerine iki aile arasında çatışma çıkıyor, o iş biraz büyüyor ve ondan sonra bu olay bir şekilde Kayseri’ye yayılıyor. Biz bunu duyar duymaz iki genel başkan yardımcısı ve bir üst düzey yönetici arkadaşımızı hemen Kayseri’ye gönderdik. Hocanın tweetleri ‘arkadaşlar sakin olun. Kayserilileri sağduyuya davet ediyorum. Kimse dışarı çıkmasın olaylara karışmasın’ şeklindeydi. Binin üzerinde gözaltı var. Bir tane Zafer Partili yok. Hocanın tweetlerine bakıyorlar, bir tane olayı insanları kin ve nefrete teşvik olabilecek o değerlendirmede sayılacak bir tane tweeti yok ve o günlerde Kayseri Emniyeti’nin bir tane tutanağı bile yokken o gün acilen Kayseri’ye bir yazı gönderiliyor onunla ilgili bize Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nden bize bir yazı gönderin deniyor. O yazı doğru dürüst makam bile değil, büro amiri tarafından o da vekil olarak bir tutanak gönderiliyor ve muğlak bir şekilde haksız ve hukuksuz bir şekilde sayın genel başkanım tutuklandı. Bu bizim hiç beklemediğimiz Türkiye’de bir hukuk katliamının, bir hukuk felaketinin yaşandığı bir olay.

''Bizi korkutamazlar''

Aslında konuşanları susturmaya yönelik bir operasyondu. Ama hiçbir şekilde sayın genel başkanımın tutuklanmasından sonra bütün parti kurullarımız, divan kurulu, il yönetimleri ve ilçe yönetimleri olarak dim dik ayaktayız. Bizi korkutamazlar. Yetmedi bir de MİT olaylarını karıştırmaya başladılar olayın içine. MİT olaylarının konuşulduğu anda da sözde genel başkanımız şehit olan iki MİT mensubunu ifşa etti diye. Bunlar daha önce basında yer almış ve genel başkanımın sadece ailelerine baş sağlığı anlamında yaptığı bir konuşma ve Meclis çatısı altında ve milletvekili olarak. Dolayısıyla bununda altı doldurulamaz.''