TBMM Bebek Ölümlerini Araştırma Komisyonu... Doç.Dr. Tutak: "2016’da dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Memişoğlu, İstanbul Yenidoğan Branş Komisyonu’nu kurdu"

TBMM Bebek Ölümlerini Araştırma Komisyonu... Doç.Dr. Tutak: "2016’da dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Memişoğlu, İstanbul Yenidoğan Branş Komisyonu’nu kurdu"

(TBMM) - TBMM Bebek Ölümleri ve Özel Sağlık Kuruluşlarını Araştırma Komisyonu’nda konuşan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Eğitim ve İdare Sorumlusu Doç. Dr. Ercan Tutak, 29 Aralık 2016’da dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun İstanbul Yenidoğan Branş Komisyonu’nu kurduğuna dikkat çekerek “Sayın Kemal Memişoğlu ‘siz İstanbul'da her şeyden yetkili sorumlu olsaydınız, İstanbul'daki yenidoğan sorununu nasıl çözerdiniz diye bir çalıştay yapın ve önerilerinizi bize bildirin’ dedi. Yaklaşık beş altı hafta her oturum dört beş saat sürmek kaydıyla birlikte çalışarak komisyona önerileri sıraladık. Bu öneriler doğrultusunda bazı şeylerin en azından sektör konusunda değiştirdiğine de şahit olduk” diye konuştu.

TBMM Bebek Ölümleri ve Özel Sağlık Kuruluşlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti Adıyaman Milletvekili İshak Şan başkanlığında toplandı. Komisyonda, İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uluslararası Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Taştekin, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatma Begüm Atasay, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonatoloji Bilim Dalı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Erdeve ve Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Eğitim ve İdare Sorumlusu Doç. Dr. Ercan Tutak sunum yaptı.

Pala: “Müezzinoğlu ve Akdağ komisyona gelip sunum yapmalı”

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu komisyona gelip sunum yapmadığına dikkat çekerek “O sağlık sisteminin en üst düzeydeki yöneticisiyle biz bunları konuşamazsak, onların görüşlerini dinleyemezsek, eksikliklerin ve varsa hataların nereden kaynaklandığı konusunda onların deneyimiyle bu süreci zenginleştiremezsek komisyonun işlevi tam yerine getirememiş olacak. Süremiz bitmeden önce en azından bu iki sayın bakanı ama bununla birlikte bir hastanesinin ruhsatı iptal edilen daha önceki bakan Mehmet Müezzinoğlu ve bu sistemi kuran sayın Recep Akdağ'ın da burada görüşlerinden yararlanmak üzere ağırlamak gerektiğini burada onlarla bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi.

Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Eğitim ve İdare Sorumlusu Doç. Dr. Ercan Tutak, bebek ölüm hızı verilerine ilişkin şunları kaydetti:

“Bebek ölüm hızı (neonatal) binde olarak 2001 ile 2019 yılları arasında 2001'den 2010'a kadar binde 17’lerden binde 6’lara kadar düşmüşken son 14 yıldan beri 6.1'ten 5.8'e kadar gelinmiş. Alınan önlemler tedbirler 90'ların sonu 2000'lerin başında binde 17’erden 6’lara düşüşün en önemli nedeni yenidoğan resüsitasyon programının etkinliğidir. Dünya genelinde neonatal hızın uluslararası karşılaştırılmasına baktığımızda dünya geneline kadar göre fena sayılmayız ama üst gelir grubu ülkeler OECD ve Avrupa Birliği ülkelerine göre hala neonatal bebek ölüm hızımız iki katı kadar. Neonatal bebek ölüm hızı bölgelere göre dağıtıldığında burada ortalama olan 5.9'dan Güneydoğu Anadolu bölgesinde özellikle daha fazla ölüm hızının daha fazla olduğunu görmekteyiz. Türkiye genelinde binde 5.9 iken ölüm oranı yirmi sekiz hafta ve bin gramın altındaki ölümler yok sayarsak, bu oran 3.7'ye düşüyor. Aradaki fark, 28 hafta ve 1000 gram altı bebeklerin ölüm oranı. Yani ölen bebeklerin yüzde 37'si 1000 gramın altı ve 28 haftanın altındaki daha hassas olan, daha dikkatli bakılmasını gerektiren bebekler oluşturuyor. Bebek (perinatal) ölüm hızı denen 22 haftadan doğduktan sonraki ilk iki haftaya kadar geçen süredeki ölüm oranları da yine neonatal ölüm hızı oranlarıyla benzer şekilde seyretmiş. Güneydoğu Anadolu bölgesinde yine daha fazla şekilde gerçekleşmiş.”

"Sağlık Bakanlığı ve üniversitenin yenidoğan yoğun bakım yataklarını toplasanız özeller kadar etmiyor"

Sağlık hizmetinin donanım ve para gerektirdiğini belirten Doç.Dr.Tutak, “Dünya geneliyle kıyaslandığında bizim cari sağlık harcamasının gayri safi yurtiçi hasılaya payı değerlendirdiğinde Türkiye'ye ne yazık ki Meksika'dan sonra en son geliyor. Yani sağlığa çok az para harcıyoruz” dedi.

Doç.Dr.Tutak, cari sağlık harcamalarında hangi alanlara para harcandığına ilişkin şunları söyledi:

“Bakıldığında OECD ülkelerinde 100 bin nüfusa düşen yenidoğan yoğun bakım yatak sayısında İran'dan, Kanada'dan, Belçika'dan, Avusturya'dan, İsrail'den, Japonya'dan hepsinden İsveç'ten dahi öndeyiz. Yani yatak sayısında bir sıkıntımız yok. Sağlık Bakanlığı, üniversite ve özel hastanelere göre yeni doğan yoğun bakımının dağılımına baktığımızda toplam 13 bin 295 yatağın 4 bin 433'ü sağlık bakanlığına ve kamuya ait üniversitelerde yüzde 11.9, özelde de 7 bin 274. Sağlık Bakanlığı ve üniversitenin yenidoğan yoğun bakım yataklarını toplasanız özeller kadar etmiyor. 100 bin kişiye düşen toplam hekim sayısı uluslararası karşılaştırmalar arasında ne yazık ki gördüğünüz ülkeler arasında en sonundayız. Hemşire sayısında yıllar içerisinde 2021'e kadar artış olsa da yine hemşire sayısında da 100 bin kişiye düşen hemşire sayısında da uluslararası karşılaştırılmadasında da yine Meksika'nın bir önündeyiz. Yıllara göre 100 bin kişiye düşen sağlık personeli sayılarının uluslararası karşılaştırılmasında 2002'den 2020'e pek fazla bir şey değişmemiş. 2002'de de, 2020'de de OECD ve Avrupa Birliği ülkelerine göre yarı yarıya hemşire sayısında ise üçte birindeyiz.”

"NRP eğitimi için gün alınmasının NRP sertifikası yerine geçerek kabul görülüyor"

3.6 milyon yenidoğanın yüzde 75’inin asfiksi ve prematüre doğum sırasında ve ilk bir haftada hayatını kaybedildiği, yüzde 25'inin ise bir haftadan sonra kaybedildiğine dikkat çeken Doç.Dr. Tutak, “İstatistikler yüzde 75'inin hayatının ilk bir haftasında öldüğünü göstermekte. O zaman bizim 90'lı yıllarda başlayan ve bütün ülke sathında yayılan növotor resüsitasyon programının (NRP) ilk heyecanının kalmadığını, İstanbul'da birçok hastanenin hala NRP eğitimi almayan birçok personelin olduğunu ve yönetim izinleriyle gidildiğinde İl Sağlık Müdürlüğü'ne bilgi verildiğini ve NRP eğitimi için gün alınmasının NRP sertifikasının yerine geçerek kabul gördüğü yani denetim izlemeden bu şekilde geçildiği anlaşılıyor” diye konuştu.

"Sertifika alınmadan denetimden geçmiş kabul ediliyor"

Bunun üzerine AK Parti Elazığ Milletvekili Erol Keleş, kurumların Yenidoğan Canlandırma Programı (NRP) eğitimiyle ve sertifakasının olup olmamasıyla ilgili Doç. Dr. Tutak’a soru sordu. Doç.Dr. Tutak, soruyu “Kurumun NRP eğitim sertifikası için başvurmuş olması, eğitim sertifikası almak için başvurmuş olması, o denetim kuralından geçmiş addediliyor” diye yanıtladı.

Keleş, bu eğitimin sertifikasını kurumun ya da kişinin alıp almadığının denetiminin yapılıp yapılmadığını sorması üzerine Doç. Dr. Ercan Tutak, “Yok çünkü İstanbul'da NRP eğitimi veren ekip sayısı çok az ve sıraya koyduklarında bir kuruma sıranın gelmesi altı ayın neredeyse birinde oluyor” diye cevapladı.

"İstanbul'a NRP eğitimi yetişmiyor, çok az sayıda eğitim veriliyor"

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hasan Arslan, NRP eğitim süreci ve başvurunun sınırının olup olmadığı sorusuna da Doç. Dr. Ercan Tutak, şöyle yanıt verdi:

“Bu sınırı bilmiyorum. Çünkü NRP'yi düzenleyen kişilere kaç yıla en fazla randevu verebiliyorsunuz diye sorulması lazım. Mesela kendiniz üniversite bünyesinde NRP'yi düzenleyebilmeniz için koordinatör eğitimi alıp koordinatör statüsünde sorumlu olabiliyor olmanız lazım. Bunun için de özel bir eğitimi var. Bu sıkıntıdan dolayı 'beni lütfen sıraya yazın' dedim. Hiç olmazsa koordinatör olursam, kendi bünyemde, şehir hastanesinde sağlık müdüründen gerekli teçhizatı isteyerek kendim yapabiliyorum. En azından 40 tane hastanem var. 40 tane hastanemi ben bitirmeden önce NRP eğitimi ortaya koyabiliyorum. Mesela Şişli Eftal Hastanesi'nde koordinatör görevi olan arkadaşlar bunu kolaylıkla yapıyorlar. Ama İstanbul'a NRP eğitimi yetişmiyor. Bunun verileni İstanbul'a sağlık müdürlükten temin edilebilir diye düşünüyorum. Ne yazık ki çok az sayıda NRP eğitimi veriliyor. bir de beş yıldan sonra tekrar veriliyor. Bu da çok aksak.”

2016'da yenidoğan branş komisyonu kurularak çalıştay yapılmış

Doç. Dr. Tutak, 2016 yılında "yenidoğan bebeklerin neonatologların elinde doğmasına ilişkin bir organizasyon nasıl yapılabilir" diye konuşurken bu konuşmaların o dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun kulağına gittiğini ve Memişoğlu’nun 29 Aralık 2016'da İstanbul Yenidoğan Branş Komisyonu’nu kurduğuna dikkat çekti. Doç.Dr. Tutak, “Bu komisyonda benim özel hastaneden temsilci olarak ben, vakıf üniversitesinin temsilcisi olarak Sayın Hocam Aynurcan, yine İstanbul'dan Marmara Üniversitesi'nden akademisyenler çağırılarak sayın Kemal Memişoğlu ‘siz İstanbul'da her şeyden yetkili sorumlu olsaydınız, İstanbul'daki yenidoğan sorununu nasıl çözerdiniz diye bir çalıştay yapın ve önerilerinizi bize bildirin’ dedi. Yaklaşık beş altı hafta her oturum dört beş saat sürmek kaydıyla birlikte çalışarak komisyona önerileri sıraladık. Bu öneriler doğrultusunda bazı şeylerin en azından sektör konusunda değiştirdiğine de şahit olduk” diye konuştu.

Komisyon Sözcüsü ve AK Parti İstanbul Milletvekili Ümmügülşen Öztürk, Doç.Dr. Tutak’tan söz konusu çalıştay raporunu talep etti.