Tutuklanan Beykoz Belediye Başkanı Köseler'in hakimlik ifadesi: "Herhangi bir kamu zararı yok, iddialar tamamen uydurma"

HABER: ESRA TOKAT
(ANKARA) - Tutuklanan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in, hakimlikte verdiği ifadesi ortaya çıktı. İddiaları ortaya atan tanıkların, görev ve yer değişiklikleri olduğu için kendisine iftirada bulunduklarını söyleyen Köseler, "Eylemimden dolayı herhangi bir kamu zararı gerçekleşmemiştir. Bunlar tamamen uydurma şeylerdir" savunmasını yaptı.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında, aralarında Köseler, belediye yetkilileri ve ihale yüklenicisi ya da teklif sahiplerinin de bulunduğu 22 kişi gözaltına alınmış, "Beykoz Belediyesi Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş’ü talimatlandırarak aynı firmalara ihale verdirdiği" öne sürülen Köseler'in de aralarında bulunduğu 13 kişi tutuklanmıştı.
Beykoz Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce alınan ifadesinde Alaattin Köseler’e, iddialara konu tanık beyanları soruldu. Emniyet ve Savcılık aşamasında Köseler'in avukatlarının taleplerine rağmen açıklanmayan tanık isimleri, hakimlikteki savunma sırasında açıklandı.
Belediye bünyesinde gerçekleşen ihalelere katılan veya teklif veren şirket temsilcileri konumundaki diğer şüphelilerin hiç birini tanımadığını belirten Başkan Köseler, "Bu kişilerle odamda dahi konuşmadım, gözaltı sürecinde mecburen bir kısmı ile tanışmak zorunda kaldım" dedi. Köseler, iddia edildiği üzere hiçbir ihaleye dahil olmadığını, usulsüzlük yapmadığını savundu.
"Tanıkların görev ve yer değişiklikleri olduğu için bana iftira attıklarını düşünüyorum"
Belediye bünyesinin daha önce 25 müdürlüğe sahipken, 31 müdürlüğe çıktığını, belediyede yaklaşık 2 bin 300 çalışan bulunduğunu anlatan Köseler, şu ifadeyi verdi:
"Benim bütün işleri tek tek kontrol etmem zaten söz konusu olamaz. Tanık ifadelerindeki aleyhe olan hususları kabul etmiyorum. Tanıkların görev ve yer değişiklikleri olduğu için bana iftira attıklarını düşünüyorum. Tanık Yıldız Güneş’in iddiaları tamamen uydurmadır, ben hiçbir firmanın teklifini yırtıp atmadım. Tanık Yıldız Güneş ve Erdal Usturbeyli daha önce belediyemizde gerçekleşen ihalelerden sorumludurlar. Tanık Yıldız bir müddet sonra ihaleleri yapmayacağını bana iletince onu o birimden aldık ve farklı bir birimde görevlendirdik, akabinde kendi talebi üzerine Çekmeköy Belediyesi’ne geçiş yaptı. Hatta kendisi bu transferin gerçekleşmesi için benden ricacı oldu. Ben de başkanı arayarak ondan rica ettim.
Diğer tanık Duran Bülbül ise tabiri caizse ihalelerle alakalı ne şekilde beyan verdiğini anlayamadım. Kendisi bir maliye profesörüdür, kendisinin ihaleden anladığını düşünüyordum Diğer tanıkların beyanlarını da kabul etmiyorum, benim eylemimden dolayı herhangi bir kamu zararı gerçekleşmemiştir. Ben 'ihalenin belli bir şirkete verilmesi, yoksa çalışanları sürdüreceğime' dair bir tehditte bulunmadım. Bunlar tamamen uydurma şeylerdir. Duran Bülbül (danışman) ve Veli Gümüş arasında anlaşmazlık olunca işin içine beni de katacak şekilde bana iftira atılmaktadır, zira Veli Gümüş’ü bulunduğu konumda görevlendirdim. Çok yoğun çalıştığım için her konuyla ilgilenecek durumumum yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Tutuksuz yargılanmayı ve serbest bırakılmayı talep ediyorum."
"Resmi bir rapor doğrultusunda yargılanması gerekirken tanıkların ifadeleri doğrultusunda yargılanması yapılmakta"
Köseler’in avukatı İsmail Emre Telci de müvekkilinin dahil olmadığı bir suç örgütünden hareketle ihaleye fesat karıştırma suçunu işlemesinin teknik olarak mümkün olmayacağını belirterek, "Her ne kadar tanıkların isimleri ve beyanları belirtilmiş olsa da teknik olarak bu sorguya itiraz ediyoruz. Mahkemeniz huzurunda bize belirtilen isimler hiçbir şekilde kolluk ve Savcılık ifadesinde belirtilmemiştir, müvekkilime bu hususta herhangi bir soru sorulmamış ve savunması alınmamıştır. İptal edilen ihalelerin müvekkilimin bilgi ve emri dahilinde iptal edildiği beyan edilmiş ise de müvekkilimin hiçbir şekilde yapılan ihalelerden ve firmalardan bilgisi yoktur. Aksine, tüm işlemler tanıkların bilgisi ve kontrolü dahilinde yapılmaktadır" savunmasını yaptı.
İhaleler nedeniyle kamu zararına uğranıldığına ilişkin herhangi bir rapor bulunmadığına işaret eden avukat Telci, "Resmi bir rapor doğrultusunda yargılanması gereken müvekkilimin, tanıkların ifadelerindeki suçlamalar doğrultusunda yargılanması yapılmaktadır. Sabit ikametgah sahibidir. Kaçma şüphesi yoktur. Tutuksuz yargılanması, aksi kanaate olunur ise lehe olan hükümler ile adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep ediyoruz" dedi.
"Tanık ifadelerisinin tümü gerçeğe aykırıdır ve bir kurgudan ibarettir"
Köseler’in diğer avukatı Çiğdem Kezer de iddiaları yönelten tanıklar Duran Bülbül ve Yıldız Güneş'in, belediyede ihalelerin takibinden, iptalinden sorumlu kişiler olduklarını vurgulayarak, şu beyanda bulundu:
"Tanık beyanlarındaki aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz. Dosyada tanık beyanlarından başka ne bir HTS kaydı ne bir kamera kaydı ne de müvekkilimin ihalede mevcut firmalar ile bir araya geldiğine dair somut delil veya görüntü kaydı var. Aleyhe tanıklık yapan kişilerin de belediyede yeni bir ekip oluşturmak amacıyla, geçmişten gelen husumetleri ve siyasi saiklerle bu ifadeleri verdiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla tanık ifadelerinin tümü gerçeğe aykırıdır, kurgudan ibarettir."
"Ataşehir adresli firmaların ihalelere girdiği ve alımların sadece bu firmaların üzerinden yapıldığı" iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten avukat Kezer, uzun bir zamandır düzenlenen ihalalelere bakıldığında, birçok farklı adres ve bölgede faaliyet gösteren firmaların olduğunun görüleceğini söyledi.
Özel Kalem Gümüş'ün ifadesi: "Duran Bülbül'ün taleplerini kabul etmeyince iftira attığını düşünüyorum"
Köseler’in Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş de mahkemedeki savunmasında şu ifadelere yer verdi:
"22 Kasım 2024’ten beri Beykoz Belediyesi Özel Kalem Müdür olarak görev yapmaktayım. İhale süreçlerine herhangi bir etkim söz konusu olmadı. Diğer şüphelilerden olan ve firma yetkilisi olarak çalışan iki şahsı simaen tanıyorum. Diğer şirket yetkililerinin hiçbirisini tanımıyorum ve onlarla hiçbir şekilde görüşme yapmadım. Uğur İnci’nin kolluktaki ifadesi bana iftira niteliğindedir, kendisi ile bir görüşme yapmadım. Ben daha önce Ataşehir Belediyesi’nde Meclis Başkanlığı’nda 6 yıl çalıştım ancak Ataşehir’deki firmalar ile irtibat halinde olmam tamamen iftiradır. Tanık Duran Bülbül benim Beykoz Belediyesi’nde Özel Kalem Müdürü olabilmem için Başkan Alaattin Köseler ile görüştü ve bu şekilde ondan ricacı oldu. Sonrasında Duran Bülbül benim ona minnet duyduğumu hissederek beni yönlendirmek istedi. Ben de onun taleplerini kabul etmeyince benim aleyhime bu şekilde iftira attığını düşünüyorum. Birçok firma yetkilisiyle Duran Bülbül kendisi görüşüyordu. Diğer tanık Abbas Önder Mutlu’nun da beyanları tamamen uydurmadır. Ben kesinlikle Ataşehir’deki firmalar ile irtibat halinde değilim, ben ihalelerin belli firmalara yapılması konusunda kimseye baskı ve tehditte bulunmadım. Tanıkların bu konudaki anlatımları tamamen uydurmadır. Özel Kalem makam inşaatı ihaleden önce mi yapıldı, sonra mı yapıldı bilemiyorum. Ben Özel Kalem Müdürü olmadan önce bu talimat yapılmıştır, bu konuda görevli memur Yıldız Güneş idi. Tanık beyanlarındaki aleyhe olan hususları kabul etmiyorum. Ben diğer şüphelilere ait firmalara ayrıcalık sağlayacak şekilde ihaleye dahil olmalarını kesinlikle sağlamadım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum."