ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan'ın kaleminden haftalık analiz: İsrail’le ticarete yeşil ışık hazırlığı, Martta 5 puanlık faiz indirimine kapı aralanırken fiyat istikrarı için sopa politikasına geçiliyor

ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan'ın kaleminden haftalık analiz: İsrail’le ticarete yeşil ışık hazırlığı, Martta 5 puanlık faiz indirimine kapı aralanırken fiyat istikrarı için sopa politikasına geçiliyor

Haber/Analiz: Zülfikar Doğan

(ANKARA) - Merkez Bankası (MB) 2025 yılına faiz indirimiyle başladı. Para Politikası Kurulu (PPK) 23 Ocak’taki toplantıda piyasa beklentileri doğrultusunda faizi 250 baz puan daha indirdi. Aralıkta yüzde 50’den 47,5’a düşürülen politika faizi, ocakta yüzde 45’e indi. Yüksek enflasyona rağmen iki ayda 500 baz puan faiz indirimi, sıkı para politikasının siyasi baskılarla daha da sulandırılacağını işaret ediyor.

Londra’daki toplantılarda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile MB Başkanı Fatih Karahan’ın yabancı bankacılara yaptığı sunumlarda yılsonuna kadar faizin yüzde 30 veya altına düşürüleceği izlenimi güçlenmişti. MB’nin yüzde 21’e revize ettiği 2025 yılsonu enflasyon hedefinde üst sınırın yüzde 26 olması, yılsonu için yüzde 30’luk faiz beklentisiyle de örtüşüyor. Olağanüstü bir gelişme yaşanmaz ve 2025 sonunda bu hedefe varılırsa, politika faizi enflasyonun 1-2 puan üzerinde tutularak yüzde 26-28’e kadar çekilebilir.

Martta tek seferde 500 baz puan indirime yol açıldı

Bu yıl 8 PPK toplantısının planlandığı daha önce açıklanmıştı. Ocak ve şubat enflasyonları belli olduktan sonra 6 Mart’taki PPK’da enflasyonun seyrine göre tek seferde 500 baz puanlık bir indirimle faizin yüzde 40’a çekilmesi yüksek ihtimal. Aralık ve ocak toplantılarına ilişkin PPK metnindeki belirgin ifade değişikliği, fiyat artışlarının baskılanarak enflasyonun düşük çıkmasına zemin hazırlanacağını ve daha hızlı faiz indirimine gidileceğini işaret ediyor.

Aralık toplantısına ilişkin açıklamada, "Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir" denilmişti. Ocak metninde bu ifade; "Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir" şeklinde değiştirildi. Metne eklenen "fiyat istikrarı" ifadesi, sıkı para politikasının biraz daha ‘sulandırılıp gevşetilerek’ daha uzun bir döneme yayılacağının sinyali.

İktidar gıdacılara sopa gösterdi

Enflasyonu yukarı çeken unsurların başında gelen gıda fiyatlarının dizginlenmesi, gıda enflasyonunun baskılanması ‘fiyat istikrarı’ açısından ekonomi yönetiminin öncelikli hedefi. Geçen hafta yapılan Gıda Komitesi toplantısında Bakan Şimşek gıda sektörü temsilcilerine zam için bir gerekçelerinin kalmadığını söylerken gıda fiyatlarını artırmamaları yönünde tehditkâr ifadelerle uyardı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise gıda sektörü temsilcilerine, oda ve borsa başkanlarına adeta ‘sopa’ göstererek 2024’te kesilen yaklaşık 100 milyar liralık cezayı anımsattı. Bu yıl cezaların YDO oranında (yüzde 43,93) artırıldığını vurgulayan Bakan Bolat, denetimlerin yaygınlaştırılacağını, fahiş fiyata olağanüstü tutarlarda para cezaları kesileceğini ilan etti. Dolayısıyla TÜİK’in enflasyon sepetinde büyük ağırlığa sahip gıda fiyatları ‘sopa ve ceza’ politikasıyla baskılanıp aşağı çekilecek. TÜİK enflasyonunun düşük çıkması sağlanarak kâğıt üstünde de olsa faiz indirimlerinin sürmesine zemin hazırlanacak.

Kart ve kredi faizi düşse de batıklar ve yasal takip artıyor

Son faiz indirimi kredi ve kredi kartı faizlerine de indirim şeklinde yansıyacak. Ancak yaklaşık iki yıldır yüksek faizle kabaran kart ve kredi borçlarında yasal takibe düşenler bir yılda 2 milyona yaklaştı. Bankalar tahsil edemedikleri alacaklar için müşterilerine ‘borç yapılandırma’ mesajları geçerken, azami 12 aya kadar taksitlendirilen kredi kartı borçlarına uygulanan yüksek faiz, ceza ve gecikme faizleriyle aylık taksitler borçluların ödeme gücünü kat kat aşıyor. MB verilerine göre 2024’te banka kartı ve kredi kartı harcamaları yüzde 86 artışla 14,8 trilyon liraya ulaştı. Kredi kartları, alım gücü düşen milyonlar tarafından en fazla gündelik ihtiyaçların karşılanmasında, market, pazar, gıda ve giyim alışverişlerinde kullanıldı. Kart borcunu ödeyemeyenlerin sayısı yüzde 60’ı aşan yükselişle geçen yılın kasım sonunda 1,6 milyon kişiye ulaşırken, ödenemeyen kart borçlarındaki artış yüzde 146 oldu. Muhtemelen ocak ayı verilerinde yasal takibe düşen kart borçluları 2 milyon kişiyi aşacak.

İş dünyası İsrail ile ticarete yeşil ışık bekliyor

Gazze’de 16 aya varan savaşta 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes sonrası iş dünyasında İsrail ile ticaretin tekrar başlaması beklentisi yükseliyor. Geçen yıl 2 Mayıs’tan bu yana İsrail ile ticaretin durdurulmasına karşılık, dolaylı yollarla ticaretin sürdürüldüğü iddiaları hep gündemde kaldı. Özellikle Gazze savaşı nedeniyle ağır ekonomik yıkıma uğrayan Filistin’e ihracatın olağanüstü yükselmesi kafaları karıştırdı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ticaret Bakanlığı’nın 2024 Dış Ticaret verilerinde Filistin’e ihracat önceki yıla kıyasla yüzde 521,4 artarak 121,9 milyon dolardan 757,7 milyon dolara yükseldi. Filistin’e ihracatta en büyük artışın demir-çelikte gerçekleşmesi, ‘Filistin görüntüsüyle İsrail’e örtülü ticaret’ iddialarının dayanağı oldu.

Sağlanan ateşkesle birlikte İsrail’le ticaretin ne zaman serbest kalacağı da tartışılmaya başlandı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak’ın ‘ateşkes sürer ve kalıcı hale gelirse İsrail ile ticaretin yeniden başlayabileceğini’ ifade etmesi, bu açıdan ‘yeşil ışık hazırlığı’ olarak görülebilir. İktidara yakın Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Başkanlığından DEİK Başkanlığına getirilen Olpak’ın iktidarın bilgisi ve onayı dışında böyle bir açıklamayı yapması güç görünüyor. Türkiye’nin İsrail’e ihracatı yıllara göre 6-8 milyar dolar arasında değişirken, ikili ticaret hacmi 11 milyar dolara ulaşıyor. Dolayısıyla İsrail’le ticaretin kesilmesi ihracatta en az 6-7 milyar dolarlık kayba neden oldu. İktidarın Olpak’a böyle bir açıklama yaptırarak kamuoyunun tepkisini ölçmek istediği söylenebilir.